Bir Yürek Sustu

İsmet Demirdöğen (ÇGD Genel Başkanı)

Bir yürek sustu.
Koca bir yürek sustu.
Bir çınar devrildi.
Gerçek bir gazeteciyi kaybettik.
Ödünsüz bir özgürlük savaşçısıydı...
Bir dil ustasıydı, öz Türkçe dostuydu...
Bunların her biri Mustafa Ağabey'in birer özelliği...
Her biri tek başına bile yeterli O'nu anlatmaya...
Sadece bu kadar mı? Hayır!
Ya ufak-tefek cüssesinde taşıdığı dev yüreği...
Ya engin hoşgörüsü...
Ya sınırsız şaşırtan alçakgönüllülüğü...
Ya derin insan sevgisi...
Bu kadar da değil...

Burada, şu tabutta yatan bir derstir, bir anıttır, bir simgedir, ekoldür; dağdaki çobandan Çankaya'daki Cumhurbaşkanına kadar herkesle dost, kendisine "domuzcu yazar" dedirtecek kadar inatçı ve kararlı... Onurunu, meslek onurunu her şeyin üzerinde tutan bir ders, savunduğu değerlere toz kondurmayan bir anıt... Bir ders...

Bu dersten herkese pay var: Gazete ve televizyonları basacak kadar gözü dönmüş, döndürülmüş şehir eşkiyalarının; gazete ve dergileri kapatan, gazetecileri içeri tıkmayı başarı sayanların; gazetecileri patronlarına şikayet ederek -tıpkı Ekmekçi'ye 12 Mart'ta yaptıkları gibi-  işsiz bırakılmasını sağlayanların; gazeteci örgütlerine gereksiz gözüyle bakanların örgütlerine yabancılaşıp, çözülenlerin, yalnızlaşanların sendikalarını kapı dışarı edenlerin, bu derse ihtiyacı var...

Örgütlülüğü yeni yeni keşfedenlere 65 yaşında delikanlı olarak en güzel dersi verdi Çağdaş Gazeteciler Derneği başkanlığına seçildiğinde...

Zaten Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın oluşumunda da vardı; İnsan Hakları Derneği'nin kuruluşunda da...

Bu yaşam kısa geldi ağabey,

Sevgi dolu, insan sevgisi dolu dev yüreğin direndi de hain bir virüs seni bizden kopardı.

Güle güle Mustafa Ağabey

İlhan Selçuk'un deyimiyle sana güle güle.

Bize ağlaya ağlaya...

Hoşçakal... Kara Mustafa... Köylü Mustafa... Seni unutmayacağız...

(ÇGD Genel Merkezi önünde 23 Mayıs 1997 Cuma günü düzenlenen törende Ekmekçi'nin tabutu başında yaptığı konuşma)