Uçurum

Hikmet Çetinkaya

DYP Başkanlık Divanı toplantısında sinirler iyice geriliyor. Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Cevheri, Tansu Çiller'e beklenmedik bir çıkış yapıyor:

"Zamanında beni dinlemediniz Tansu Hanım!.."

Tansu Çiller'in dudakları titremeye başlıyor...

Cevheri devam ediyor:

"Ülkenin bugünlere gelmesinin nedeni sizsiniz..."

Tansu Hanım yanıt veriyor:

"Başka çaremiz var mıydı?"

Cevheri :

"Siz hiçbir öneri kabul etmiyor, kafanızdan geçeni yapıyorsunuz. Sizin yüzünüzden ülkemiz bir çıkmaz sokağa sürükleniyor ve bunun sorumlusu sizsiniz..."

Çiller :

"Neden ben olacakmışım... Siz de DYP'nin genel başkan yardımcısısınız..."

Cevheri :

"Hâlâ inat ediyorsunuz. Türkiye uçuruma sürükleniyor..."

Çiller:

"Ya ne yapalım?"

Cevheri:

"Bakın aynı yerdesiniz. Ne yapma konusunda görüşünüz yok!.."

Tartışmaya Mehmet Gölhan da katılıp Cevheri'ye destek veriyor.

"Necmettin Bey haklı, onu destekliyorum..."

Gölhan açık konuşuyor:

"Hükümet toplumdaki güvenini kaybetmiştir, çekilelim..."

Bu tartışma önceki gün oluyor...

Dün sabah ise başkent Ankara'nın siyasi kulislerinde şu konuşuluyor:

"Necmettin Cevheri DYP genel başkan yardımcılığından istifa edecek... Tansu Hanım Cevheri'yi toplantıdan kovmuş..."

Biz Cumhuriyet' in Ankara bürosu önünde sevgili Mustafa Ekmekçi'nin tabutu başındayız.

Genel Yayın Yönetmenimiz Orhan Erinç, Ekmekçi'nin gazeteci kişiliğini anlatırken haber bir anda yayılıyor:

"Necmettin Cevheri genel başkan yardımcılığından istifa etti..."

İkinci haber de az sonra geliyor:

"DYP Iğdır Milletvekili Şamil Ayrım partisinden ayrıldı..."

Üçüncü haber ise saat 15.00'te bize ulaşıyor:

"Çanakkale Milletvekili Hikmet Aydın da DYP'den istifa etti..."

Bir süre sonra Yalım Erez'in sözleri olaya yeni bir boyut getiriyor:

"Kurtuluş, Çiller'in DYP genel başkanlığından ayrılmasıyla gerçekleşir."

Tansu Çiller, DYP'de olup bitenleri görebiliyor mu?

Görmemesi olanaksız...

Ama hırs küpü Tansu Hanım!..

Refahyol'u kıl payı kurtaran BBP ne düşünüyor?

BBP'li Mehmet Ekici diyor ki:

"Refahyol avucumuzun içinde..."

Böyle bir hükümet olur mu?

Oluyor...

Çünkü çıkar ilişkileri öne geçiyor...

Başkent Ankara'nın siyasi kulislerinde Refahyol'un bittiği konuşuluyor. Necmettin Cevheri'nin genel başkan yardımcılığı görevinden istifası da bu görüşü doğruluyor...

Cevheri, Tansu Hanım'ın sağ kolu değil, genel başkandan daha etkili bir isimdi. DYP bugüne dek ayakta kaldıysa Cevheri'nin sayesinde olmuştu...

Dün sabah Ankara'da bir DYP milletvekiliyle konuştum...

Şöyle dedi:

"Hükümet bitti. Necmettin Ağabey'in istifası her şeyi açık seçik gösteriyor..."

Sordum:

"DYP'de çözülme başlar mı?"

Yanıt:

"Başladı bile..."

Evet... DYP de çözülme başlarken RP'de panik havası seziliyor. RP'nin yayın organı "Milli Gazete"  sıkıntısını şöyle yanıtıyor:

"Eşi görülmemiş hukuk rezaleti..."

Aynı gazete soruyor:

"Savcı Baykal'ın sözcüsü mü?"

Refahyol artık gidicidir.

Tansu Çiller ve Necmettin Erbakan köşeye sıkışmıştır...

Şimdi gelelim bizim demokrat aydınlarımıza ve yazarlarımıza...

Demokrasi düşmanlarını hâlâ görmediniz mi? Demokralık adına demokrasi düşmanlarını savunmak ne demektir?

Demokrasilerde siyasi partiler hukukun dışında değil içindedir...

Aşağıdaki yazıyı "Milli Gazete" den aktarıyorum ve kendinize gelmenizi diliyorum:

İslama saldırmayı itiyat edinmiş bazı çevrelerin bu fikirlerini açıktan söylemeye çekindiklerinden şeriata küfretmeye alıştıkları gibi, Müslüman millete karşı çıkmaktan çekinenlerin de yoğun biçimde Refah Partisi'ni karalamaya çalıştıkları anlaşılıyor. Kanaatimize göre bu çok tehlikeli bir tercihtir...

Ey, bazı aydınlar, demokratlar hâlâ uyanamadınız mı?

Demokrasi adına şeriatçıları savunurken Sıvas'ta Madımak Oteli'nde yakılan 37 canın acısını yüreğinizde duymuyor musunuz?

Söyler misiniz, onları diri diri yakanları savunanlar kimdi?

Cumhuriyet, 24 Mayıs 1997
Politika Günlüğü