"Gazeteci Parasız Olur"

Metin Aksoy

Mustafa Abi öldüğünde, babamı kaybettiğim an duyduğum o acıyı yeniden yaşadım. Ekmekçi ile ÇGD'de yüklendiğimiz onurlu görevi, tam 6 yıl yanlış yapmadan yürütmenin titizliği içinde birlikte çalıştık. O'ndan çok şey öğrendim: Karşılık beklemeden, inandığın değerler uğruna ödün vermeden yürümenin ne demek olduğunu, yaşamın her anında, Ekmekçi gösterdi.

İnsana, yaşadığı topluma, diline, öz değerlerine, halka, meslek ilkelerine saygı, O'nun için vazgeçilmez bir yaşam biçimiydi.

Meslekte unutamayacağım dersi ondan aldım: İşsiz olduğum sıralarda parasızlıktan şikayet ettiğim bir gün bana kızmıştı. O bilge tavrıyla bana döndü:

Oğlum bak, gazeteci adam parasız olur. Ne kadar çok paran olursa o kadar bağımlı hale gelirsin, gerçeği yazman zorlaşır, hatta yazamazsın... Gazetecilikte para o kadar önemli değil...

Benzer sözleri Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun söylediğini de bana aktarmıştı.

Mustafa Ekmekçi ne kadar haklıydı. Medya dünyasında tepelerdeki ücretlerin birkaç milyara yükselmesiyle artık gerçekler de grileşti, doğruya ulaşmak zorlaştı.

Gerçeği arayanlar, Ekmekçi'yi hep anımsayacaktır.

Ekmekçi, gerçeğe ulaşmanın tek yolunun örgütlülükten geçtiğinin hep bilincinde oldu. Gazetecilerin 1961'deki örgütlenmesinde O'nun adına rastlıyoruz. ÇGD'nin Türkiye çapında etkin bir meslek kuruluşu haline gelmesi de O'nun genel başkanlık yaptığı dönemde gerçekleşti.

Mustafa Ekmekçi, birlikte çalıştığımız o 6 yıl boyunca ÇGD'nin herşeyiyle bir kuyumcu titizliğiyle ilgilendi. Örgüt toplantılarına hiç üşenmeden, sağlığını düşünmeden, o kentten bu kente koştu.

Sözünü hiç esirgemedi.

Metin Göktepe'nin öldürülmesi üzerine, gazetecilerin görüşme isteklerini "işlerinin çokluğu nedeniyle" geri çeviren dönemin Başbakanı Tansu Çiller'e duyduğu kızgınlığını dile getirdiği Başbakanlık önünde toplanan basın mensuplarına yaptığı konuşmada, söyledikleri hala kulaklarımda çınlıyor:

"Sayın Tansu Çiller'e Yüce Divan'da başarılar dileriz."

İzzet Kezer, Cizre'de katledildiğinde dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'den, katillerin biran önce bulunmasını isterken de sözlerini esirgememişti.

70 yıllık ömründe kimseye eğilmedi. Onuruyla yaşadı. O gerçek bir demokrattı.

Mustafa Abi, yüreğinin sıcaklığını hep hissedeceğiz. Üşüdüğümüzde yine sen yanımızda olacaksın. Doğruları söyleyeceksin. Bize yol göstereceksin.

Hep aramızda olacaksın...

ÇGD/Çağdaş Basın, 21 Mayıs 1997