Yüreğindeki Sevgiyi Okurlarına Taşırdı

Sadun Aren

Gerçi bir süredir ağır hasta ve özel bakım altında olduğunu biliyordum, ama öldüğünü duymak gene de bende acı bir şok etkisi yaptı. Eski ve aziz bir dostu yitirmenin derin ve ince sızısını duydum. Tüm dostlarına ve okurlarına ve eşi sevgili Aldoğan'a ve sevgili kızları Eylem'e ve Özlem'e başsağlığı ve sabır diliyorum.

Mustafa Ekmekçi'yi 1960'ların başlarında tanımıştım. Dostluğumuz, arkadaşlığımız o zamandan beri kesintisiz sürmüştür. Bu arada Cumhuriyet' teki köşesinde benimle ilgili olarak beni onurlandıran birçok yazı da yazmıştır. Ekmekçi'nin basın dünyamızda gazeteci-yazar olarak kendine özgü bir yeri vardır. Onun ne yazdığını, yazısının şurasına burasına bir göz atarak anlayamayız. Bunun için yazının baştan sona ve satır aralarına da bakarak dikkatle okunması gereklidir. O zaman o tek yazı içindeki konu ve haber çeşitliliği arasında daima belli bir çizginin izlendiğini ve sorunların, görünümleri altındaki özüne inilmeye çalışıldığını görürüz. Örneğin, "domuz yazıları" nda beslenme sorununun ötesinde, dinsel-kültürel bağnazlık ve bu bağnazlığın acımasızlığı ince bir biçimde sergilenmiştir.

Mustafa, elbetteki siyasetin içindeydi, ama hiçbir partiyi militanca tutmamıştır. Bunu gazeteci olmanın, gazetecilik ahlakının bir gereği olarak görür ve düşünürdü. Bu böyle olmakla beraber, hiç şüphesiz olarak toplumsal mücadelemizin ilerici, demokrat, aydınlanmacı ve sosyalist kesiminde yer almıştı. 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün o karanlık günlerinde onun köşe yazıları kimisi zindanlara atılmış birbirleriyle ilişkileri kopmuş sol sosyalist aydınlarımız için hem bir umut hem de önemli bir haber alma kaynağı işlevini görürdü. Daha sonra benzer işlevi normal sayılacak günlerde de yerine getirdiğini, eşin dostun ne olduklarını, neler yaptıklarını onun yazılarından öğrendiğimizi hepimiz biliyoruz. Bu, onun sorumluluk bilinci kadar sevgi dolu kişiliğinin de bir yansımasıydı. Gerçekten Ekmekçi, sevgi dolu bir insandı. Bunu yakın çevresiyle olan ilişkilerinde olduğu kadar yazılarında da görüyoruz. Yazıları, seçtiği konuların özelliği ve onları işlerkenki sıcaklığıyla kalbini dolduran sevgiyi okurlarına taşırdı. Onu hep özleyeceğim.

Cumhuriyet, 23 Mayıs 1997