Yitik Belgeler...

Ferda Güley, 8 Haziran'da dede oldu. Ferda bey'in Vi­yana da bulunan oğlu Osman ile gelini Işıl, haberi telefonla verdiler. Bebeğin adını Işılay koymuşlardı. Ferda Bey, eşiyle birlikte otobüse atladığı gibi Viyana'ya gidip ilk torununu görecek...

Ferda Bey'in bir anısına daha sonra geleceğim. Önce, İsmet Paşa'nın bir sorumu nasıl çalımla anlattığını aktarmak is­tiyorum. Paşa, evinde basın toplantısı yapacaktı. Erken git­miştim. Bir ara, boş bulduğumu sanarak:

-Paşam, size bir şey sorabilir miyim?

-Sor bakalım.

-Paşam, Kurtuluş Savaşı sırasında siz Çerkeş Ethem'in ce­zalandırılmasını istiyordunuz. Ankara'dan Çerkeş Ethem'i yo- a getirmek için beş kişilik bir kurul geldi. Bunlardan mazıları, Ankara'ya Çerkeş Ethem lehinde raporlar verir. Bir konuşmanızda da kapalı olarak buna değindiğinizi anımsıyorum. Bu, kimdi?

-Sen o kadar eski şeyleri soruyorsun ki, nereden bileyim? Unuttum... dedi.

Ferda Güley'in bir arkadaşı, bir gün kendisine Kurtuluş Savaşı ile ilgili bazı belgelerin örneklerini getirmişti. İsmet Paşa’nın başarılı "Sicil”i de vardı. Güley, bunları Ayten sokak'taki evinde 1960 öncesinde Paşa'ya gösterdi. İsmet Paşa, heyecanlanmıştı. Belgeleri karıştırmaya başladı. Bir şey arıyordu, bulamıyordu.

-O yok., dedi. O belge yok.

Belgelerin bulunduğu sandığın Çankaya’da olduğu söyleniyordu. İsmet Paşa'nın aradığı belge, Çerkeş Ethem için gönderilen beş kişilik "Heyeti Nasiha" ile ilgili listede bir kişinin adının karşısında Mustafa Kemal'in düştüğü üç sözcüktü. Şifreyle gelmişti liste. Listeyi İsmet Paşa'ya geçen Mustafa Kemal, birinin karşısına düşüncelerini yazmıştı.

-Yok, dedi, İsmet Paşa, o yok...

"Heyeti Nasiha" listesini Çerkez Ethem anılarında şöyle be­lirtir:

... Yine Miralay Kâzım Bey'in Ankara'ya dönüşünden sonra beş kişilik bir mebuslar heyeti geldi. Heyet şunlardan mürekkepti: Balıkesir mebusu Vehbi, Saruhan mebusu Celal, Es­kişehir mebusu Eyüp Sabri, Antep mebusu Kılıç Ali, Saruhan mebusu kardeşim Reşit Beyler. Bu heyet Mustafa Kemal Paşa ta­rafından beni avutmak için gönderilen son heyet olmuştu.. (Çerkeş Ethem'in hatıraları sayfa 49)

Bu kuruldan şimdi bir, Saruhan milletvekili Mahmut Celâl bey (Bayar) yaşıyor. Bir gazeteye anlattığı anılarında konuya değinecek mi, diye merakla bekledim, değinmedi.

Bayar, konuşmasının bir yerinde şöyle dedi:

... İsmet Paşa'nın Çerkeş Ethem meselesindeki rolü çok mühimdir. Ethem’in büyük hizmetine rağmen son hareketi çok fena olmuştur. İsmet Paşa Çerkeş Ethem meselesinde haklı çıkmıştır. Atatürk o meseleye büyük önem verirdi. İsmet Paşa o meselede büyük hassasiyet göstermiştir. Eğer Ethem muvaffak olsaydı, Anadolu'da birbirimize girerdik...

İsmet Paşa, anılarını yazmazdı. Bir çok önemli olayı, ken­diyle birlikte götürdü. Yukardaki olayla ilgili, yayınlanmış bir belge yok. Paşa, yapısı gereği, karşıtları ile ilgili olayları bile yazmadı. Buna karşılık, Bayar'ın "İsmet Paşa, Atatürk'e benim kadar bağlı değildi..." gibi sözler söylemesi düşündürücü.

Bernard Shaw, şöyle dermiş:

-Anılar, kendini övmek başkalarını kötülemek için yazılır!

Shaw, "bazı anılar" dese, belki daha iyi olurdu. Belki, öyle demiştir.

Bizde "anı" geleneği yok. Olayları yaratanların anlattıkları kişiler, bunları yazsalar yine de yararlı. Ferda Bey de, bir gün anılarını yazarsa, İsmet Paşa'nın ona Ayten Sokak'taki evinde anlattıklarını herkes öğrenmiş olur...

20.6.1981