Aytür'ün Ölümü...

İsmet Paşa, bir gün Ahmet Yıldız'a şöyle demiş:

-Geçmişi yaşamam, "niçin oldu, neden oldu? olmasaydı.." demem. "Oldu işte!" der, ne yapacağımı düşünürüm. Bugünü çok yaşarım. Geleceği düşünmem, falcı olmaya çalışmam. Gelecek, gelince düşünürüm...

Yıldız, Paşa'nın aşağı yukarı bu biçimdeki öğütlerinden "ge­leceği düşünmemeye katılmamış, bana "sen de katılma" dedi, ekledi:

-Bugünü de çok yaşama!

Ölenlerin ardından yazı yazmak moda gibi bir şeydir. Nu­rettin Artam, Ulus gazetesinde ölenlerin ardından yazılar ya­zar, Nurullah Ataç da buna çok kızarmış. Nihat Şubası anlattı Nurullah Ataç, Nurettin Artam'a bir gün şöyle takılmış:

-Biliyorum, ben öldükten sonra, benim için de yazı ya­zacaksın. Dilerim benden önce ölürsün.

Nurullah Ataç, 17 Mayıs 1957'de öldü. Nurettin Artam ise,

Ataç'tan sonra bir yıl daha yaşadı. 26 Ekim 1958'de öldü.

8 Kasım pazar günü, Büyükkarıştıran köyü yakınlarındaki törende görmüştüm, Memduh Aytür'ü. Böyle tam bir bürokrat havasında giyinmişti. Kara rolove şapkası elindeydi. Trakya Şişe Cam'ın açılış töreninde konuşmacıları dinliyorduk. Uçta, İlyas Kılıç oturuyordu. Aynı sıranın protokolünde Başbakan Bülend Ulusu, Enerji Bakanı Serbülent Bingöl, Sanayi Bakanı Şahap Kocatopçu, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Aytür, İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ile Kırklareli Valisi vardı.

Konuşmaların tam ortasında, kimdi, şimdi iyi anımsayamıyorum, biri çıktı oradakileri bir dakikalık saygı duruşuna çağırdı. Oturanlar kalktılar.

Ne olduysa o sırada oldu. Memduh Aytür, saygı duruşuna ayağa kalkarken şapkası yere düştü. Bir ara, dizlerini kırmadan yerdeki şapkayı almak istedi, alamadı. Bir daha de­nedi, yine olmadı. Gözüm Aytür'deydi. Şapkayı bir daha almayı denemedi, saygı duruşuna geçti. Ama, sıkılmış olmalıydı. Şapkası ayaklarının dibinde, saygı duruşu bitti. Ayağa kal­kanlar oturdular. Şahap Kocatopçu, oturduğu yerde eğildi, yer­den Memduh Bey'in şapkasını alarak kendisine verdi. Memduh Bey, teşekkür etti. Tören bitti, bitiyordu. Sesler duyuluyordu:

-Ambulans çağırın, ambulans gelmedi mi?

Oradaki paşalar konuşuyorlardı. Memduh Bey, ambulansa konarak İstanbul'a götürüldü. Orada durumunun, iyiye gittiği telefonla öğrenildi. Üzüntümüz azaldı. Meğer, komadaymış, ok­sijen veriliyormuş.

İş Bankacılar, arkadaşları aynı gün hastaneye gidip baktılar. Başbakan ilgilendi. Başbakan Yardımcısı Zeyyat Baykara, telefonla hastaneyi aradı. Oksijen veriliyordu ama, rahat verilemiyordu oksijen. Baykara, Vali'yi aradı. Çapa has­tanesinden bir aygıt getirildi.

Memduh Bey'le Zeyyat Bey'in arkadaşlıkları kırk yıl

öncesine, İstanbul Erkek Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarına dayanırdı. Birbirlerine "ağa" derlerdi, yine okuldaki gibi..

Gazetelerde okudum; cenaze töreninde dön bakan vardı; Baykara, Türkmen, Evliyaoğlu, Erdem.. Saltık Paşa ile İş Bankası yöneticileri de katılmışlar. Ziya Müezzinoğlu, Besim Üstünel de varmış cenazede.

Memduh Bey'i şöyle yirmi yıla yakın bir süredir tanıyorum. Tanıyıp da, öyle çok yakın değil. Oturup bir kahve içtiğimiz, bir yemek yemişliğimiz yok belki. Ama, uzaktan da olsa, ölçülü de olsa, karşılıklı güvene dayanan, saygılı bir dostluk.

27 Mayıs'tan sonra, ihtilalcilere çeşitli reform önerilerini kapsayan yasa tasarıları hazırlamıştı. Atılgan, tuttuğunu ko­parmak isteyen bir çalışma içindeydi. 1964 yazında, Ziya Müezzinoğlu'ndan sonra DPT Müsteşarlığı'na geldi. Bu görevde 1965-1966 martına değin kaldı. Sonra, Merkez Bankası Başkanlığı'na geçti. 1971'de yeniden DPT'ye geldi. O dönemin, bürokrasisinin renkli kişilerindendi.

Bürokrasi ile ilgili ilginç görüşleri var. TODAİ'de verdiği derslerde, planın, planlamanın ne olduğunu anlattı.

Müsteşarlıktan sonra, bir ara açıkta mı ne kalmıştı, Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi'nde öğretim üyeliği almak için Prof. Aziz Köklü'ye gitmişti. Sonra, birden yurt dışına çıktı göreve..

Paris'teyken bir yüz felci geçirmişti. Sağlığı bozuluyordu. 1980 yazında Paris’e gittiğimde telefonla aramıştım. "Bek­liyorum, buluşalım" demişti. "Yine arayacağımı" söyledim, sanıyorum. Görüşmedik. Sonra, onun Cenevre'ye geçtiğini öğrendim. Herhalde, dinlenmeye gitmişti..

12 Eylül'den sonra, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığına geldi. 64 yaşında öldü.

18.11.1981