Köy Enstitüsü Yılları

Köy Enstitüsü Yılları”, Talip Apaydın'ın "Çağdaş Yayınları" arasında yeniden basılan yapıtı. Apaydın, tatlı bir dille, enstitülerde geçen yıllarını anlatır. "İtişmeler, Kakışmalar" başlıklı bölümünde şöyle der:

"... Biz Köy Enstitüsü öğrencileri amaç olarak köylerin kalkındırılması, okutturulup uyandırılması için yetiştiriliyorduk. Bu fikirleri tehlikeli bulan çevreler önünde biz daha baştan damgayı yiyorduk. Hele şehirlerden uzakta, yalnız köy çocuklarını alan, başka okullara pek benzemeyen, kız-erkek çocukları bir arada çalıştırarak eğiten enstitüler geri kafalı kişileri yerinden sıçratıyor, tüylerini diken diken ediyordu. Yazarak, çizerek, konuşarak, yoğun bir enstitü düşmanlığı yavaş yavaş yayılıyordu... Bu tür itişmelerin iyice yoğunlaştığı günlerde bir toplantıda, durum genel müdüre de açıklandı. Bir arkadaşımız kalktı:

- Efendim biz birbirimizi yiyoruz, dedi. Biz birbirimizi boğazlayacak hâle geldik. Kimimiz sağcı olduk, kimimiz solcu, bunu bilmiyor musunuz? Enstitüden her gün şikâyetler ihbarlar gidiyor. Şu toplantıda konuşulanlar bile yarın yerine ulaştırılacak. Emniyete, milletvekillerine hatta BMM Başkanı'na ulaştırılacak. Nedir bu hâl? Bize bir yol gösterin. Ne

olacaksa bunu bize söyleyin.

Hakkı Tonguç acılı bir yüzle dinledi bunları. Sonra uzun uzun kafasını salladı:

- Ben sizinle bu konuda kapalı-açık konuştum, dedi. Siz ateşle oynuyorsunuz. Yapılamaz sanıyorsunuz ama bir gün bu enstitüleri kapatırlar. Hiç değilse temelden değiştirirler. Siz okudunuz, kurtuldunuz ama sizden sonraki köy çocukları okuyacak okul bulamazlar. Anlıyor musunuz? Aklınızı başınıza toplayın. Binanın temelini oyan fare olmaktan vazgeçin. Köy Enstitülerini siz koy çocukları kendiniz yıkacaksınız, dikkat edin.

Talip Apaydın, "Hâlâ beynimde uğuldar bu sözler" diyor, şöyle anlatıyor gelişmeleri:

Gene de bırakmadı bu arkadaşlarımız, ihbarlarını, yalan yanlış iftiralarını sürdürdüler...

Apaydın, 1945'li yılları anlatıyor:

... Gene o günlerde idi, BMM Başkanı Kazım Karabekir, yanında başka milletvekilleri enstitüye geldiler. Yüzlerinde korkunç suçlar yakalayacaklarmış gibi bir anlam, oraya buraya baktılar. Sorular sordular, cevapları dinlediler. Adamlar öyle doldurulmuşlardı ki Kazım Karabekir iki de bir 'Ruslarla olan ilişkilerimizi anlatın' diyordu. Sanki 'Biz Rusları çok severiz, Ruslar bizim dostumuz' diyecektik. Bu karşılığı almak için soruyordu. Ama alamıyordu. Tam tersi, Katerina'dan, Baltacı'dan başlayarak Kars, Ardahan olaylarına kadar geçmiş savaşları, Türk-Rus düşmanlığını anlatıyorduk. Doğru mu söylüyoruz, diye yüzümüze dikkatli dikkatli

bakıyordu.

Ne aradılarsa nereden tutturdularsa aradıklarını bulamadılar.

Güzel sanatlar kolu salonunda ufak tertip bir konser verdik. Piyano, keman... Ama bunlar açmıyordu adamı, eliyle işaret edip durdurdu.

-     Tonguç Baba diye bir marşınız varmış. Onu söyleyin bakalım, dedi.

Bu da nereden çıktı gibilerden birbirimize bakıştık, böyle bir marş bilmiyorduk.

-      Efendim böyle bir marş yok. Biz bilmiyoruz.

-      Var var. Duyduk biz. Söyleyin.

-      Vallahi yok efendim.

-      İnanmıyordu...

İsmail Hakkı Tonguç, 27 Mayıs Devrimi'nden kısa bir süre sonra, 23 Haziran 1960'ta öldü. 23 yıl geçmiş demek ölümünün üstünden. Ölümüne dek, anayasaya girecek eğitim ilkeleri üstünde çalışmıştı, evinde...

Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940'ta çıkarılan bir yasayla kuruldu. Tonguç, Hasan Âli Yücel'le birlikte çoktan kolları sıvamıştı. Köy Enstitüsü müdürlerinin tümüne gönderdiği 2 Ekim 1940 günlü mektubunda şöyle der:

... Sizlere kanunlarla verilmiş olan selahiyetlerden (yetkilerden) başka birçok idari selahiyet ve imkânlar da verilmiş bulunmaktadır. Bunların hepsinden maksat; cemiyete, vefakâr, yeni, diri, çalışkan, dürüst, cesur, becerikli, meşakkate tahammül edebilen, müşkül ne olursa olsun onu yenebilen, tuttuğunu koparan, sosyal hayatın her safhasına nüfuz edebilen, hayat şartlarını değiştirebilen, toprağa bağlı, köklü, hayattan zevk alan, yaşamaya doymayan, insanları ve hayatı seven, ölümü tanımayan vatandaşlar yetiştirmeniz içindir... (Mektuplarla Köy Enstitüsü Yılları, İ. Hakkı Tonguç, Hazırlayan: Engin Tonguç, Çağdaş Yayınları)

22 Haziran 1983