CHP'de Bunalım

Adaylığını geri almasına karşın, 26 Mart Çarşamba günü Mecliste yapılan turlarda Faruk Gürlere 81 oy çıktı. Partiler, arapsaçına dönen başkanlık sorununu nasıl çözeceklerini bilemez duruma gelmişlerdi. AP Genel Başkanı Demirel, Başbakanlıkta yapılan toplantıdan huzursuz olmuştu. Orada kendisine, Gürlere oy verilip verilemeyeceği sorulmuştu. Meclis Başkanı Sabit Osman Avcıyı ve Senato Başkanlığından artık ayrılıp Köşke taşınacak olan Tekin Arıburun'u ziyaret etti. Gazetecilere, "Hafif bir rahatsızlık geçirmiş olan Sabit Osman Avcıya geçmiş olsuna geldiğini" söyledi. AP Genel İdare Kurulu, bu sırada bir "erken seçim" önerisi ortaya atmıştı. Kamuoyunda erken seçim tartışılmaktaydı. AP’li Senato Başkanı Tekin Arıburun, Cumhurbaşkanlığına "vekâlet" edeceğine göre, Cumhurbaşkanının seçiminde ivecen davranmaya niyetli görünmüyordu. Demirel, 29 Mart Perşembe günü şöyle dedi:

" Mesele bizim dışımızda bir şey. Mesele partileri aşar. Bizim irademiz dışında olan bir şeydir. Bizim isteyip istemememiz meseleyi halletmemiştir. Mesele, bizim isteğimize bağlı değildir. Mesele, bizim yetkimiz dışındadır. Yetkilileri harekete geçiremedik."

Cumhurbaşkanı seçiminin ne olacağı yolundaki sorulara da şöyle karşılık verdi:

” İstical göstermeyiniz. Türkiye Cumhuriyetine cumhurbaşkanı seçilecektir. En doğruyu bulmak ve yapmak lazımdır. Seçimin bir an evvel yapılmasını kabul ediyorum. Ancak bir an evvel yapılsın diye, hatalı bir tutum içine girmeyelim..."

CGP Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Emin Paksüt, aynı gün basına verdiği demeçte, Tekin Arıburun'un Cumhurbaşkanlığına vekâlet edebileceğini, ancak Kontenjan Senatörü atamayacağı görüşünü savundu.

Orduevindeki Yemek

28 Mart Çarşamba akşamı, Genelkurmay Başkan Vekili Orgeneral Eşref Akıncının, Orduevinde, Sunay onuruna verdiği yemekte, parti liderlerinden kimse yoktu. Senato Başkanı Arıburun ile Meclis Başkanı Avcı, bir de Bakanlar Kumlu üyeleri vardı. Yeni Kontenjan Senatörü Faruk Gürler, yerini kendisine veren Milli Savunma Bakanı Mehmet İzmen'e takıldı:

" Ben açıkta kaldım ama, siz tamamen açıkta kaldınız!"

Faruk Gürler, cumhurbaşkanı seçilseydi, Mehmet İzmen yeniden kontenjan senatörlüğüne seçilecekti. İkisi de olmadı. Ama Gürler, İzmen'in kulağına eğildi, şöyle fısıldadı:

" Merak etmeyin!"

Tekin Arıburun sinirliydi. Gazetecileri azarladı...

" Biraz serbest bırakın bizi, hadi güle güle..."

Komutanlar, şubatta parti liderleriyle ve gruplarla yaptıkları toplantılardan birine, Meclis Başkanı Sabit Osman Avcıyı da çağırmışlardı.

O toplantıda, Sabit Osman Avcı, Faruk Gürlerle açık konuşmuştu:

" Paşam, Ben Reisicumhur seçileceğim’ diyen adamı bu Meclis seçmez! Bırak, kenarda dur. Sana gelsinler, Sunaya yap tıklan gibi, 'Seni seçeceğiz!' derlerse bir turda çıkarsın..."

Gürlerin, Avcıya yanıtı şu oldu:

" 122 AP'linin imzası cebimde!"

" Paşam, imza verirler de rey vermezler!"

Toplantı Turgut Sunalp'ın komutan konutunda olmuştu. Turgut Sunalp, Abdurrahman Ergeç, Gürlerin yeğeni Necdet Üruğ’da oradaydılar.

Faruk Gürler, çok sonraları, Tuzla'da hasta yatağında, karşılaştığı Avcının bir yakınına,

" Bana en büyük dostluğu Sabit Osman Avcı yapmış, ben anlayamamışım" diyecektir.

5 Nisan 1973 Perşembe günü, akşama doğru, AP ile CHP, Fahri Korutürk'ün Cumhurbaşkanı adaylığı üzerinde anlaşmaya vardılar. Demirel, Korutürk'ün Cumhurbaşkanı adaylığı için biçilmiş kaftan olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı Fahri Çökere şöyle demişti:

" Bizden tamam. Siz Halk Partilileri ikna edin. Fahri Korutürk'ü ben iyi tanıyorum. 1969 seçimlerine giderken, bağımsız Ulaştırma Bakanlığı için biz kendisine teklifte bulunduk. O zaman kabul etmedi."

Fahri Çöker, Ürgüplünün yarım kalan hükümet kurma girişiminden sonra, Cumhurbaşkanı Sunay'ın Fahri Korutürk'e başbakanlık önerdiğini biliyordu. Ama bu, 1969'daki Ulaştırma Bakanlığı önerisinden haberi yoktu.

Çöker, bir gün Mithat Paşa Caddesi üstündeki Avukat Şadi Kazancıoğlu’nun yazıhanesinde, AP'nin Hukuk Danışmanı Avukat Kemal Çetinsoy'la karşılaşmıştı. Muhittin Taylan adı ortaya atılmıştı. Fahri Çöker sordu:

" Muhittin Taylan nasıldır?" iyidir. Ben Samsun'da yargıçlığından tanıyorum. Ben o zaman Adalet Bakanlığı müfettişiydim..."

O gün öyle geçti. Muhittin Taylan önerisini Sunay kabul etmemişti...

Bir iki gün geçti. Fahri Çöker, yine Avukat Sadi Kazancıoğlu'nun yazıhanesine geldi. Kemal Çetinsoy da orada. Çöker şöyle dedi:

" Yahu, siz cumhurbaşkanı adayı arıyorsunuz. Gözünüzün ’ önünde aday duruyor, bakmıyorsunuz."

" Kim o?"

Fahri Çöker, adaşı Fahri Korutürk'ün adını söyledi.

Kemal Çetinsoy,

" Konuş, Süleyman Beye anlat..." dedi.

" Konuşabilir miyim?"

" Tabii, ben sana randevu alayım.."

AP Hukuk Danışmanı, telefonu çevirdi. Demirel, "Hay hay, buyursun görüşelim!" demişti.

Sonra komşusu Orhan Birgit aracılığı ile CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e durumu iletti. Ecevit, "olabilir" demişti. Ama Ecevit, Fahri Korutürk'ü yeterince tanımadığını da belirtmişti. Ecevit'le Çöker, bir dost evinde buluştular. Orada Çöker uzun bir konuşma yaptı. Yanında müşavir olarak çalıştığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanını övdü. Şöyle dedi:

" Fahri Korutürk’ü tanımadığınızı söylemişsiniz. Kendisi son derece dürüst, tarafsız, kuvvetli bir şahsiyet sahibidir."

Fahri Korutürk’ü, AP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e anlatmak için Nuri Bayar, epeyce çaba gösterecek, Demirel'le konuşmak için İstanbul’dan kayınpederi Kemal Aygün de gelecekti...

Sadi Koçaş da anılarında, Sunay’ın cumhurbaşkanlık süresinin bitmesine birkaç ay kala, TBMM kitaplığında düşüncelerini soran ve aday adaylarının kimler olabileceğini öğrenmek isteyen Yankı'dan M. Ali Kışlalıya "Sayın Korutürk olabilir örneğin" yanıtı verdiğini yazar.

Selâhattin Babüroğlu, bir donanma yayınında "Korutürk soyadının Atatürk tarafından verilişini" anlatan bir yazı bulmuş, 7 Gün Dergisinde de yayımlatmıştı. Bu yazılar çeşitli, çoğu lehte yorumlara yol açmıştı.

Adaylar, kına gibi un oluyor...

Meclis Başkanı Sabit Osman Avcı, Korutürk İstanbul'dan geldikten sonra, seçimin o gün bitirilmesi için ivecenlik gösteriyordu. Sabit Osman Avcı, yıllar sonra şöyle diyecekti:

" Aynı gün seçimi yapıp bitiremeseydik, Korutürk'ün ertesi günü cumhurbaşkanı seçilmesi, şüpheliydi!"

" Neden?"

" Kim aday çıkarsa, koridorda 12 saat içinde kına gibi un oluyordu!"

Askerlerin eğilimi

Muhittin Taylan önerisi, Sunay'ca reddedilince, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan, bir kâğıda bazı adlar yazmışlar, Başbakan Ferit Melen’in cebine koymuşlardı. 0 listede, Saadettin Bilgiç gibi, seçilme şansı olmayan pek çok kişinin adlan bulunmaktaydı. Listenin en sonuna da, Fahri Korutürk adı yazılmıştı. Komutanlar,

" Bunu, Demirde götür" dediler. Bunalımlı şubat ayında Komuta Konseyinde yapılan bir eğilim saptamasında Korutürk adı da geçmişti.

Demirel'in telefonu

5 Nisan 1973 Perşembe günü akşamüzeri, Demirel yanında Genel Sekreteri Nizamettin Erkmen'le birlikte, Meclis Başkanı Sabit Osman Avcıyı telefonla arıyorlardı:

" Biz, CHP ile anlaştık. Korutürk'ü aday göstereceğiz..." dedi.

Demirel, daha sonra Feyzioğlu ile uzun süren bir görüşme yapmıştı. CGP Genel Yönetim Kurulu o gece toplandı. Sunay Formülü olayından yeterli dersi almış olan AP ve CHP liderleri, o zaman kalabalık bir grubu olan CGP'yi de (Cumhuriyetçi Parti ile Milli Güven Partisi birleşmiş, TBMM'de 43 milletvekili, 20 senatörle toplam 63 üyelik bir parti olmuştu) yanlarına almak istiyorlardı. CGP'liler, Gürler’e oy veriyorlardı...

Çağlayangil'in telefonu

Gece, Çağlayangil telefonla İstanbul'da Fahri Korutürk’ü buldu. Sabah erkenden Ankara'ya hareket etmesini rica etti. Çağlayangil, o zaman Dışişleri Komisyonu Başkanıydı. Çağlayangil, frağını da getirmesini istiyordu...

Cumhurbaşkanlığı Basın ye Halkla ilişkiler Basın Danışmanı Ali Baransel'in hazırladığı "Korutürk'ün Söylev ve Demeçleri kitabında, Korutürk Ankara’ya gelişini 6 Nisan 1979'da şöyle anlatıyor:

...1973 senesi, 5 Nisan günü güneş doğarken, hayatımda, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olacağım hakkında hiçbir düşünce kafamdan geçmiş değildi. Böyle bir hazırlık içinde de değildim. Ve herhangi bir teşebbüste de bulunmamıştım. İstanbul’daydım. O gün hayatta olan annemi ziyarete gitmiştim. Ve Ankara'ya dönmek üzere şahsen kendime bilet de almıştım. 6 Nisan gecesi, kendi özel odamda yatağa çekildiğim zaman da bu konuda hiçbir şey bilmiyordum. Sıhhatteydim ve zamanında da uyudum. Gece saat 1.30'da telefon sesiyle uyandım. 'Ankara'dan sizinle görüşmek istiyorlar' dediler. 'Hayrola' dedim. Yarın sabah Ankara'ya geliniz' dediler. 6 Nisan sabahı için 6 Nisan günü Mecliste toplantı yapılıyor. Bundan evvelki mart sonuna ait hikâyeyi Fahri Çöker söyledi. Siyasi partiler, kendi aralarından birini seçmek mi, yoksa hariçten birini bulup cumhurbaşkanı yapmak mı hususunu müzakere edip bir neticeye varamadılar. Binaenaleyh, sizin Ankara'ya gelmenizi istiyorlar' dediler. Ben tek bilet almıştım. Kendim dönecektim, ötekiler İstanbul'da kalacaktı. Rıza Akol, İstanbul'da Kuzey Deniz Saha Kumandanıydı. Hava meydanına geldik. Ankara'da beni Sayın Çağlayangil karşıladı. 'Böyle böyle...’ dedi, "sizi teklif edeceğiz cumhurbaşkanlığına." Şartlan hiç bilmiyordum. Ne şekilde cumhurbaşkanı olacağım, kim destekliyor? Çünkü mart ayı münakaşalı geçmişti... Bir netice çıkmıyordu.

Çağlayangil, kendi arabasıyla beni Esenboğa'dan getirirken, 'Biz sizi teklif ediyoruz, Halk Partisi de sizi teklif ediyor' dedi. 'Ben öyle iki partinin teklif etmesiyle cumhurbaşkanlığını kabul etmem, önce anlaşırsınız, hepiniz birden cumhurbaşkanı olacak kişinin üzerinde karar verirsiniz, ancak öyle kabul ederim' dedim.

Meclis berberi Ihsan Bey...

Meclisin konuşkan bir berberi vardı. İhsan Bey. AP eğilimliydi. Fahri Korutürk'ü bir gün tıraş ederken, şöyle dedi.

" Efendim siz, çok büyük bir göreve geleceksiniz. Millete lazımsınız! Bunu düşümde gördüm."

" Sağ ol evladım!"

Korutürk, seçildikten sonra Ihsan Beyi Çankaya'da kabul etti...

6 Nisan sabahı, CGP Grubu toplantısı uzun sürdü. O sürerken, Meclis Başkanı Sabit Osman Avcı ve tüm yardımcıları, hani hani çalışıyorlar, Korutürk'ün seçimi ile ilgili seremoni hazırlıklarını bitirmeye uğraşıyorlardı. Kordiplomatiğe, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı bandosuna, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasına telefonlar edildi. Avcı, saat 15.00'te aşağıya salona indiği zaman, her şey tamamdı...

6 Nisan 1973 günü saat 15.00'te AP, CHP ve CGP'nin grup başkan vekilleri Korutürk'ü aday gösterdiler. Oylamaya geçildi. Oy dağılımı şöyleydi: Korutürk 365, Gürler 87, Bozbeyli 51. Yirmi yedi oy da boş çıkmıştı.

Cumhuriyet
6 Nisan 1980