Bozbeyli Neden Aday Oldu?

Cumhurbaşkanı seçimine başlanmazdan bir gün önce, Mecliste Demokratik Parti Grubunda, DP Genel Başkan Yardımcısı Saadettin Bilgiç, Genel Başkan Ferruh Bozbeyli'ye aday olması için üsteliyordu. Bilgiç, şöyle dedi:

" Başka türlü biz bunlardan yakamızı kurtaramayız!"

" Madem öyle, sen ol..." dedi Bilgiç'e, Bozbeyli. Bilgiç karşılık verdi:

" Oylar toplanmaz, toplansa..."

DP Genel Başkanı Bozbeyli'nin adaylığı için üsteleyenler çoğaldı. Bozbeyli, DP Grubunda şöyle konuştu:

Bu iş benim başıma iki defa geldi. 1961 senesinde, mebus olup Ankara'ya geldiğimizde, bize ille 'Cemal Gürsel’e rey vereceksiniz?' diye baskı oluyordu. O zaman, AP Grubunda Genel Başkanınız Ragıp Gümüşpala'ya dedik ki "Gümüşpala, sen başkanımız sın. Seni aday gösterelim ve bütün grup olarak sana rey verelim ki, hiç değilse, bu vesile ile Cemal Gürsel’e rey vermemiş olduğumuzu tescil etmiş olalım. Ama sen aday olmazsan, Cemal Gürsel de tek aday olursa, biz reyimizi nasıl kullanacağız? Sizin adaylığınızı koymanız lazım,' dedik. Kabul etmedi. Ona ısrar edenlerden birisi de bendim. Şimdi ben, böyle bir ısrarla karşı karşıyayım ve aynı gerekçeyle. Bu bakımdan ben size güçlük çıkarmayacağım. Kabul edeceğim. Yalnız, bir şartım var. Her defasında 48 rey isterim.

Gümüşpala da istemişti...

DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli, o günkü grup toplantısında, Gümüşpala'nın, 1961'de adaylığının konulmasını çekinip kabul etmediğini söylüyordu. O sıralarda, Bozbeyli'nin de belki haberinin olmadığı bazı gelişmeler olmuştu. AP'nin Meclise yeni girdiği sıralar, Ragıp Gümüşpala, AP kurucularından Mehmet Yorgancıoğlu'na sık sık Cumhurbaşkanı adaylığından söz eder, "Benim başkanlığım ne olacak?" diye sorardı!

Mehmet Yorgancıoğlu, Gümüşpala'yla birlikte, arabayla İzmir'den Ankara'ya gelirken, yolda mola verdiklerinde, bir mandalina soydu. Yansını Gümüşpala'ya verdi. Orada, Cemal Gürsel'in adaylığı söz konusuyken, neden Gümüşpala'nın Cumhurbaşkanı olamayacağını anlattı, kestirip attı...

Gümüşpala, 27 Mayıs devrimi olurken, Üçüncü Ordu Komutanıydı. Cemal Gürsel’e de yakındı. İhtilal haberini aldığında, İsmet Paşanın sağlık haberini sormuş, onu öğrendikten sora ihtilale katılmıştı. Yine ihtilalde kısa bir süre, Genelkurmay Başkanlığına getirildi.

Emekli olduğunda, AP'den önce kurulmuş olan "Memleketçi Partiye girmesi için, Gümüşpala'ya öneride bulundular. Gümüşpala, gelenlere şöyle dedi:

" Ben Mareşal’in (Fevzi Çakmak'ın) yaptığı yanlışı yapmam. Ben girersem, İsmet Paşanın partisine girerim, onun emrinde çalışırım!"

AP'yi kuruşu daha sonra oldu. Memleketçi Partililer, AP'yi uzun süre "muvazaa partisi" olarak niteleyeceklerdi...

Geçmişle karışık, Demokratik Parti Grup toplantısı altı saat sürdü. Bozbeyli’nin aday gösterilmesi kararlaştırıldı. Ertesi günü, DP Grup Başkan Vekilleri Vedat Önsal ile Haşan Korkmazcan, Bozbeyli'yi aday göstereceklerdi...

AP'liler Tekin Arıburun'u gösteriyor ama...

Ertesi günkü birleşimde, iki AP'li, Yılmaz Öztuna ile Osman Gümüşoğlu, Senato Başkanı Tekin Arıburun'u aday gösterdiler. Tekin Arıburun, gerçekten AP'nin Cumhurbaşkanı adayı mıydı? Yoksa, grubu elde tutmak için mi aday gösterilmişti? O günleri anımsayan bazı AP'liler, şöyle yorumluyorlar:

Tekin Arıburun, gerçekte Genel Başkan Demirel’in desteklediği bir aday değildi. Hatta, kulislerde bazı AP'lilere, 'Tekin Paşaya oy vermeyin' dediği söyleniyordu. Tekin Paşaya oy vermeyenlerin en başında, çokluk AP Genel idare Kurulu üyeleri geliyordu. AP'nin ciddi adayı olsa, adaylığa AP Grup Başkan Vekilleri önermezler miydi?

AP'nin kuması o zaman, Demokratiklerdi. Demokratikleri, köşeye sıkıştırmak isterlerdi. Seçim kampanyası sırasında kasaba kahvelerinde, "Demokratik Partililer, dini bütün Müslüman Tekin Paşaya oy vermediler!" diye suçlayacaklardı.

Demirel, 1964 AP Büyük Kongresinde, Tekin Arıburun'un karşısına Genel Başkan adayı olarak çıkmasını bağışlamamış mıydı? Tekin Arıburun, fazla bir varlık gösterememişti, ama yine de rakip rakipti!

1979 Senato seçimlerinde, Tekin Arıburun iyiden iyiye elenecek, politikaya "veda" edecekti.

Kuliste bir konuşma...

AP'nin bir oyun oynadığını ileri süren bir DP'li milletvekili, turlar sürerken, kuliste AP'li Ahmet Topaloğlu'na şöyle dedi:

" Ahmet Bey, biz grup olarak Tekin Paşaya oy vereceğiz ve bundan sonraki turda Tekin Arıburun'u cumhurbaşkanı seçeceğiz."

Ahmet Topaloğlu boş bulundu:

" Aman, ne yapıyorsunuz? Her şeyi mahvedersiniz!"

" Evet, bundan sonraki turda böyle yapacağız..."

O turda, AP'lilerden birçoğu salona girmediler. Tekin Arıburun'un oylan düştü.

DP'li tıknaz, gözlüklü milletvekilinin önerisini Bozbeyli kabul etmemiş,

" Olmaz öyle şey" demişti.

1973 Meclislerinin tablosu...

1973'ün Martında, Meclis ve Senato tablosu ilginçtir. AP 227 milletvekili, 90 senatörüyle toplam 317 sandalyeyi elinde tutmaktadır. Üçüncü turda cumhurbaşkanı seçimi için yeterli oy ise 318dir. Yani, bir oyu dışarıdan sağlasa, AP'den bir cumhurbaşkanı seçilebilecektir. Ama hayır, bu olamayacaktır.

AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, şimdiki gibi değildir. 12 Marttaki ezikliği sürmektedir. AP grubuna egemen değildir.

CHP'nin 96 milletvekili, 19 senatörü, toplam 115 üyesi kalmıştır.

CHP'den ayrılanlarla büyüyen MGP ve CP Cumhuriyetçi Partinin birleşip CGP olan Feyzioğlu’nun liderliğindeki partinin 43 milletvekili 20 senatörü, toplam 63 üyesi vardır. DP 41 milletvekili, 7 senatörle 48 üyeli bir partidir. MHP'nin 4 milletvekili, TBP'nin 2 milletvekili 11 senatör olmak üzere 33 kişidir. İnönü'nün CHP'den ayrılmasından sonra CHP'den kopanlar, henüz CGP'ye geçmemişlerdir. Tabii üyelerin sayısı, İnönü ile birlikte 19, kontenjan grubu 15 kişidir. Çelikbaş da henüz CGP ye geçmemiştir. Kontenjan Grubu içinde gözükmektedir. 14 milletvekilliği ve 3 senatörlük boştur.

Bu tablo ile cumhurbaşkanı seçimine geçildi...

Cumhuriyet
30 Mart 1980