41. Hiç...

Oralp Basım gelmişti İzmit'ten; Oralp’i Meclise götürüp gezdir­dim. Kulisleri gösterdim. Meclisin görkemine, mermerlerine bayıl­dı.. Oralp, İzmit'te eczecılık yapıyor; annesi Mesude Hanım'ın "do­muz çiftliği"ni yönetiyor. Oralp, her gelişinde yeni bilgiler, yeni ki­taplarla gelir. Bu kez de, bir Çinlinin yazdığı kitabı getirmiş. Kita­bın adı "High Blood Pressure" (Yüksek Kan Basıncı). Yazan, Ame­rika'da yaşayan Çinli Leon Chaitow. Kitabın 47. sayfasında şöyle bir bilgi var; Yürek saynlıklanndan ölenlerde krom eksikliği sap­tanmış. Krom en çok karabiberde var. Yemeklerde, karabiberi yi­yenler , yüksek kan basıncına (yüksek tansiyona) karşı korunmuş oluyorlar. Dahası var; bir bardak şarap, her gün içildimi, yüreğe ol­dukça iyi etki yapıyormuş! Sarımsağı bilirdim, karabiberin yararını ilk kez duyuyordum...

Anam beni severken, bir "kömür çuvalım!" derdi, birde "karabi­berim!" Karabiberin yüreğe iyi geldiğini bilir miydi, ne bileyim?

Oralp Basım, İstanbul'daki Çin Başkonsolosu Wu Ke Ming'in yakın dostu. Wu Ke Ming, zaman zaman İzmit'e, Oralp'in çiftliği­ne gidiyor, dinleniyormuş. Oralp söyledi, 1,2 milyar Çinli, Türk in­sanının tam altı katı hayvansal protein alıyormuş. Çin, dünyada en çok domuz eti tüketilen ülkesi. Wu Ke Ming de doğruluyor. Çin'­de, Budistler yiyor domuz etini; Müslümanlar zaten azlık, 10 mil­yon kadar. Sovyetlerle, Doğu Avrupa'daki gıda kuyrukları Çin'de yokmuş, çünkü üretiyor. Bunda Mao'nun da katkısı olmalı. Çünkü, Mao tüm bürokratları, aydınları, en az iki yıl tarımda çalıştırmış. Wu Ke Ming , tarımda çalışırken , donmuş toprak kazdığım söyle­di köyde. Başkonsolos Wu Ke Ming, domuz bakıcılığı da yapmış. Bana Çin'de önemli gelişmelerin olduğunu söyledi. Birinci basa­makta, Çinliler ABC'lerini (alfabelerini) değiştireceklermiş. Latin harflerini alma hazırlıklarındaymışlar, ama yavaş yavaş! Usuma, Mustafa Kemal'in harf devrimi yapışı, Arap harflerini bırakıp, La­tin harflerini alışı geldi. Mustafa Kemal'e de "yavaş yavaş" derler,

"Birdenbire yapma!" Mustafa Kemal kabul etmez bunu; o devrim­cidir. Ya hemen ya hiçbir zaman! Şimdi gericiler Arap harflerine dönmeyi özlüyorlar. Budalalar ! Hiç dönülür mü? Geçmiş ola!