25. Domuzuna Yazılar (2)

SALYANGOZLA KARISI...

Torbalı Belediye Başkam Ertan Ünver, Giritlinin ağustosta sal­yangozu nasıl avladığım anlattı, şöyle dedi;

-   Salyangozu, yağmur yağarken baharda yakalamak, avlamak kolay tabii. Ama salyangozu, Giritlinin cam ağustosta çekermiş. Ağustosta da salyangoz ortada görünmez. Taşların arasında, dere­lerde filan. Ne yapsın, salyangozu şaşırtmak gerek. Nasıl şaşırta­caksın? Yağmur yağdı havası vereceksin ki salyangoz çıksın orta­ya. Salyangoz;

-   Mevsimler değişti, Allah allah!  fil an desin, çıksın. Çünkü nem olmadı mı, salyangoz çıkmaz! Giritliler anlaşmışlar ağustosta ko­nuşmuşlar;

-    Yer miyiz bre more?

-     Yeriz! Salyangoz olsun da...

-     Nasıl yeriz?

-   Önce bana bir süzü (süzgeç) getirin, more bana bir teneke ge­tirin, gaz tenekesi, bir de fener getirin.

Gece, hava karanlık, çıkıyorlar bunlar dağa. Bu işi düzenleyen;

-   Süzcüyü (süzgeçi) tutun, diyor kayalara kayalara. Suluyorlar kayaların diplerini. Salyangoz, karısıyla uzanmış, karısı kulak ke­siliyor; "Yağmur yağıyor" diyor kocasına. Karısı da karındanbacaklı, çok bilmiş; herşeyi biliyor...

-   Hadi yav, diyor koca salyangoz, yağmur yağar mı bu ağustos ayında? Hani bunun gök gürültüsü? O da karındanbacaklı...

Giritli de başlıyor, tak tak tak, teneke çalmaya; salyangozun karısı , içeride kocasına;

-     Bak, gök gürültüsü! deyince, koca salyangoz:

-   Tamam ama şimşeği nerede bu yağmurun? diyor. O, hesapçı, kurnaz.

Giritli, ceketinin altına sakladığı cep fenerini, çıkarıyor, kapatı­yor, çıkarıyor, kapatıyor. Salyangozun karısı;

-     Şimşek de çaktı, haydi bakalım çıkalım!

Elele tutuşup çıkıyorlar kayaların altından dışarı. Tüm salyan­gozlar çıkıyor, Giritliler de salyangozları bir güzel topluyorlar, ağustosta kendilerine bir salyangoz şöleni düzenliyorlar...

Bu, Ankara Notları'nda Jean de Lafontaine'e özenmek istedim!

Ertan Ünver’in nineleri, dedeleri Giritli, Şöyle anlatıyor:

- Ben anımsıyorum, rahmetli dedeler, nineler benim, Söke'den, Kuşadası'ndan, o dağ yamaçlarından filan yarım çuval böyle geti­rirlerdi. Salyangozun tüm gıdası nem, kayalıklardan çıksın, kurak havada ertesi gün ölür. Salyangozun tazesi sesinden anlaşılır. Ten­cereye attın mı, ses daha yoğun çıkar. Ses güçlü çıktı mı, salyangoz taze demektir! Hepsi canlı ki ötüyorlar kaynar suda.

Bayat olup olmadığım anlamak için tencereye tek tek atarlar salyangozları.

Salyangoz, karındanbacaklı, yumuşakçalardandır. Karındanbacaklıların çoğu gibi sarmal bir kabuklan var. Çiftleşmeleri, iki bi­rey arasında gerçekleşir. Bunlar, kendi kazdıkları çukurlarda ya­şarlar, yumurtlayarak çoğalırlar. Yumurtalardan, erişkin görü­nümlü küçük yavrular çıkar.

6 Mart 1990