Yapılan 2 genel seçim sonucu 7 ayrı hükümetin kurulduğu 1991-1998 arasında da basına yönelik baskı ve saldırılar; yargılama ve mahkumiyetler sürmüştür. 12 Eylül sonrasında gazetecilerin basın suçları yerine "silahlı çete üyeliği"nden yargılanması yönünde bir gelişme yaşanmıştır. 1980'lerde ve 1990'ların ilk yarısında muhalif görüş ve bilgileri aktaran gazetecilerin "terör suçları"ndan yargılandığı, ortaya çıkan tepkiler üzerine davaların bu kez Türk Ceza Kanunu'nun 312'nci maddesi uyarınca "halkı düşmanlığa tahrik etme"; daha sonra da 168 ve 169'uncu maddeler kapsamında "silahlı çete mensubu" ile "yardım ve yataklık etme" suçlarından açıldığı görülmektedir. "Terörle Mücadele Kanunu, düşünceyi suç sayan kafaların giyotini gibi çalışmış, İsmail Beşikçi, Eşber Yağmurdereli, Haluk Gerger, Işık Yurtçu, Ragıp Duran gibi yazar ve gazeteciler terörist sayılarak cezaevlerine konulmuştur. Basın mensuplarını sözde terörist ve terör örgütü üyesi gibi göstererek haklarında dava açılması yolunu benimseyen bir anlayış ve uygulamanın, gazetecilik mesleğine sahip çıktığını ileri süren Basın Konseyi gibi kuruluşlar tarafından destek bulması ilginçtir. Basın Konseyi, bu anlayış sonucu, "yasa dışı silahlı çetenin üyesi olmak, böyle bir çeteye yardım etmek" iddiasıyla yargılandıkları ya da mahkum oldukları halde 1997 Raporu'nda bu kişileri "gazeteci" kabul eden merkezi New York'ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi'nin bu kararına katılmadığını belirtmektedir. 31 Aralık 1998 tarihi itibariyle cezaevlerindeki gazeteci, yazar ve yayıncıların sayısı 98'e ulaşmıştır.1 Faili meçhul cinayetlere kurban giden gazetecilerin sayısı da endişe verici boyutlara ulaşmış; 167 yıllık basın tarihinde öldürülen ya da kayıp gazeteci sayısı 65'e yükselmiştir.2
TABLO: 7 CEZAEVLERİNDEKİ GAZETECİ, YAZAR VE YAYINCILAR
(31 ARALIK 1998)
YAYIN ORGANI / MESLEK GRUBU TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLER
1-KURTULUŞ GAZETESİ: 1-Asaf Sah, 2-Ayten Öztürk (Sahip ve Yazıişleri Müdürü), 3-Birol Abatay, 4-Fatma Hülya Tümgan, 5-Hamide Öztürk, 6-İbrahim Ethem Elma, 7-Kamber İnan, 8-Nazan Yılmaz, 9-Necla Can, 10-Sadık Çelik, 11-Semiha Topal, 12-Ufuk Doğbay (Eski Editör), 13-Veysel Eroğlu (Tokat Büro Sorumlusu), 14-Yazgül Güder Öztürk, 15-Şevket Dalboy, 16-Şengül Akkurt, 17-Erdinç Arslan, 18-Fatma Bilgin, 19-Devrim Demir, 20-Nazan Çiftçi, 21-Veysel Şahin, 22-Murat Özdemir ( İzmir Temsilcisi), 23-İlhan Çaloğlu, 24-Saime Demir, 25-Gülcan Sarıoğlu,
2-MÜCADELE GAZETESİ: 26-Ali Sinan Çağlar, 27-Aysel Bölücek, 28-Burhan Kardaş (Ankara eski Büro Şefi), 29-Hanım Ülker Harman, 30-Hüseyin Solak (Gaziantep Büro Şefi), 31-Özgür Güdenoğlu (Konya Büro Şefi), 32-Özlem Türk, 33-Serdar Gelir, 34-Utku Deniz Sirkeci, 35-Ramazan Yılmaz (Genel Yayın Yönetmeni),
3-ATILIM GAZETESİ: 36-Asiye Güzel Zeybek (Eski Sorumlu Yazıişleri Müdürü), 37-Bülent Öner, 38-Fatma Harman, 39-İbrahim Çiçek (Eski Yazıişleri Müdürü), 40-Mesut Bozkurt (İskenderun Büro Şefi), 41-Nabi Kımran (Eski Editör), 42-Ahmet Uluçelebi (Eskişehir Temsilcisi),
4-ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ: 43-İsmail Beşikçi (Yazar), 44-Ragıp Duran (Yazar), 45-Hasan Özgün, 46-Sakine Topaloğlu, 47-Kemal Şahin,
5-ÜLKEDE GÜNDEM GAZETESİ: 48-Hüseyin Karataş (Editör), 49-Kerem Türk, 50-Eylem Kaplan, 51-Ali Kemal Sel, 52-Ayşe Oyman,
6-ÖZGÜR ÜLKE GAZETESİ: 53-Halit Yalçın,
7-ÖZGÜR KARADENİZ GAZETESİ: 54-Kemal Evcimen (Yazıişleri Müdürü),
8-İŞÇİ HAREKETİ GAZETESİ: 55-Mehmet Güvel, 56-Mehmet Yaman, 57-Mustafa Tokur, 58-Şemsettin Kalkan,
9-ALINTERİ GAZETESİ: 59-Erdal Doğan, 60-Serpil Güneş (Eski Editör), 61-Erdem Kocabaş,
10-YOKSUL HALKIN GÜCÜ GAZETESİ: 62-Nuray Gezici, 63-Sinan Yavuz (Eski Editör), 64-Haydar Özdemir,
11-PARTİZAN SESİ GAZETESİ: 65-Mehmet Çakar (İzmir Büro Şefi), 66-A. İhsan Batasul,
12-AZADİ GAZETESİ: 67-M.Salih Özçelik (Yazar),
13-EMEĞİN BAYRAĞI GAZETESİ: 68-Mesut Bozkurt,
14-HEWDEM GAZETESİ: 69-Sıddık Demirel (Sahip),
15-KIZILBAYRAK GAZETESİ: 70-B. Hakan Oğuz (Yazıişleri Müdürü),
16-SELAM GAZETESİ: 71-Nurettin Şirin (Yazıişleri Müdürü),
17-ÖZGÜR HALK DERGİSİ: 72-Bülent Sümbül, 73-Mustafa Pektaş (Adana Temsilcisi),
18-DEVRİMCİ EMEK DERGİSİ: 74-Erhal İl (Editör), 75-Serpil Ünal, 76-İzzet Ökten,
19-GERÇEK DERGİSİ: 77-Hayrettin Ayhan,
20-TAVIR DERGİSİ: 78-Barış Yıldırım (Yazar),
21-MEDYA GÜNEŞİ DERGİSİ: 79-Salih Bal (Eski Yazıişleri Müdürü),
22-DEVRİMCİ ÇÖZÜM DERGİSİ: 80-Bektaş Cansever, 81-İbrahim Özen (Eski Sahip), 82-Kemal Topalak,
23-DEVRİM DERGİSİ: 83-Rıza Demirci,
24-GÖRÜŞ DERGİSİ: 84-Erdal Şahin,
25-HEDEF DERGİSİ: 85-Çetin Güneş,
26-ODAK DERGİSİ: 86-Sevda Öztekin,
27-ÖZGÜR GELECEK DERGİSİ: 87-Aydın Hambayat,
28-TOPLUMSAL DAYANIŞMA DERGİSİ: 88-Erdal Dalkılıç, 89-Recep Üzmez,
29-YAZARLAR: 90-Vahi Yazar, 91-A. Aziz Kutlay, 92-Mehmet Mete, 93-Hamit Baldemir, 94-Yalçın Küçük, 95-Eşber Yağmurdereli,
30-OZAN: 96-Niyazi Kaya,
31-KARİKATÜRİST: 97-Doğan Güzel,
32-YAYINCI: 98-Kenan Karakaş.
TABLO: 8 ÖLDÜRÜLEN VE KAYIP GAZETECİLER
(1905-1998)
ADI YAYIN ORGANI YER TARİH
1-Tevfik Nevzat Hikmet Adana 1905
2-Hasan Fehmi Bey Serbesti İstanbul 6 Nisan 1909
3-Ahmet Samim Sada-yı Millet İstanbul 9 Haziran 1910
4-Zeki Bey Serbesti-Şehrah İstanbul 10 Temmuz 1911
5-Şair Hüseyin Kami Alemdar Konya 1912
6-Hasan Tahsin (Silahçı Tahsin) Silah-Bomba İstanbul 27 Temmuz 1914
7-Hasan Tahsin (Osman Nevres) Hukuk-u Beşer İzmir 15 Mayıs 1919
8-Ali Kemal Peyam-ı Sabah İzmit 6 Kasım 1922
9-Ali Şükrü Bey Tan Ankara 2 Nisan 1923
10-Hüseyin Hilmi Bey (Sosyalist) İştirak-Medeniyet İstanbul 1923
11-Hikmet Şevki Bey Hakimiyet-i Milliye Ankara 28 Nisan 1930
12-Sabahattin Ali Marko Paşa Kırklareli 16 Haziran 1948
13-Adem Yavuz ANKA Ajansı Kıbrıs 26 Ağustos 1974
14-Ali İhsan Özgür Politika İstanbul 22 Kasım 1978
15-Cengiz Polatkan Hafta Sonu Ankara 1 Aralık 1978
16-Abdi İpekçi Milliyet İstanbul 1 Şubat 1979
17-İlhan Darendelioğlu Ortadoğu İstanbul 19 Kasım 1979
18-İsmail Gerçeksöz Ortadoğu İstanbul 4 Nisan 1980
19-Ümit Kaftancıoğlu TRT İstanbul 11 Nisan 1980
20-Muzaffer Feyzioğlu Hizmet Trabzon 15 Nisan 1980
21-Recai Ünal Demokrat İstanbul 22 Temmuz 1980
22-Mevlüt Işık Türkiye Ankara 1 Haziran 1988
23-Sami Başaran Gazete İstanbul 7 Kasım 1989
24-Seracettin Müftüoğlu Hürriyet Nusaybin 28 Haziran 1989
25-Kamil Başaran Gazete İstanbul 28 Şubat 1990
26-Çetin Emeç Hürriyet İstanbul 7 Mart 1990
27-Turan Dursun Yüzyıl-2000 dergi İstanbul 4 Eylül 1990
28-Ali Gündüz Etili Yeni Günaydın İstanbul 18 Eylül 1991
29-Halit Güngen 2000'e Doğru dergi Diyarbakır 18 Şubat 1992
30-Cengiz Altun Yeni Ülke Batman 24 Şubat 1992
31-İzzet Kezer Sabah Cizre 23 Mart 1992
32-Bülent Ülkü Körfeze Bakış Bursa 31 Mart 1992
33-Mecit Akgün Yeni Ülke Nusaybin 2 Haziran 1992
34-Hafız Akdemir Özgür Gündem Diyarbakır 8 Haziran 1992
35-Çetin Abayay Özgür Halk dergi Batman 29 Temmuz 1992
36-Yahya Orhan Özgür Gündem Gercüş 31 Temmuz 1992
37-Hüseyin Deniz Özgür Gündem Ceylanpınar 9 Ağustos 1992
38-Musa Anter Özgür Gündem Diyarbakır 20 Eylül 1992
39-M.Sait Erten Azadi-Deng Diyarbakır 3 Kasım 1992
40-Yaşar Aktay Türkiye Hani 9 Kasım 1992
41-Hatip Kapçak Hürriyet Mazıdağı 18 Kasım 1992
42-Namık Tarancı Gerçek dergisi Diyarbakır 20 Kasım 1992
43-Uğur Mumcu Cumhuriyet Ankara 24 Ocak 1993
44-Kemal Kılıç Özgür Gün.-Yeni Ülke Ş.Urfa 18 Şubat 1993
45-M. İhsan Karakuş Silvan Silvan 13 Mart 1993
46-Ercan Gürel HHA Bergama 20 Mayıs 1993
47-Ömer Taşar Milli Gazete Saraybosna 26 Haziran 1993
48-İhsan Uygur (Kayıp) Sabah İstanbul 6 Temmuz 1993
49-Rıza Güneşer Halkın Gücü dergi İstanbul 14 Temmuz 1993
50-Ferhat Tepe Özgür Gündem Bitlis 3 Ağustos 1993
51-Aysel Malkaç (Kayıp) Özgür Gündem İstanbul 7 Ağustos 1993
52-Muzaffer Akkuş Sabah-MİLHA Ajansı Bingöl 20 Eylül 1993
53-Ruhi Can Tul Turkish Daily News Kırıkkale 14 Ocak 1994
54-Nazım Babaoğlu (Kayıp) Özgür Gündem Siverek 12 Mart 1994
55-Kamil Koşapınar Zaman Erzurum 19 Mart 1994
56-Erol Akgün Devrimci Çözüm dergi Gebze 8 Eylül 1994
57-Bahri Işık Çağdaş Marmara İstanbul 17 Eylül 1994
58-Ersin Yıldız Özgür Ülke İstanbul 3 Aralık 1994
59-Onat Kutlar Cumhuriyet İstanbul 11 Ocak 1995
60-Bekir Kutmangil Yeni Günaydın İstanbul 23 Mayıs 1995
61-Nail Aydın Son Haber Giresun 29 Temmuz 1995
62-Sayfettin Tepe Yeni Politika Bitlis 29 Ağustos 1995
63-Metin Göktepe Evrensel İstanbul 8 Ocak 1996
64-Yemliha Kaya Halkın Gücü İstanbul 27 Temmuz 1996
65-Mehmet Topaloğlu Kurtuluş Adana 28 Ocak 1998
Faşizmin tırmandığı 1974-1980 döneminde aralarında Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi'nin de bulunduğu 8 gazeteci, devletin derinliklerinde izlerini kaybettiren güçlerin hedefi olmuştur. Susurluk'la birlikte açığa çıkan devletin derinliklerine nüfuz etmiş çetelerin gerçekleştirdiği, artık Türkiye üzerine hazırlanmış senaryoların parçası olduğu bilinen gazeteci katli; Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç'in silahlı saldırıya hedef olduğu 7 Mart 1990'dan sonra özellikle 1992-1995 yılları arasında hızlı bir artış gösterir. Bu dönemde aralarında Turan Dursun, İzzet Kezer, Hafız Akdemir, Namık Tarancı, Musa Anter, Uğur Mumcu, Onat Kutlar'ın da yer aldığı tam 30 dolayında gazeteci "fali meçhul" cinayetlere kurban gitmiştir. Metin Göktepe'nin 8 Ocak 1996'da, Yemliha Kaya'nın da 27 Temmuz 1996'da öldürülmesinden sonra kamuoyu duyarlığı ve Susurluk'la birlikte devletle özdeşleşen çetelerin saldırılardaki rolünün açığa çıkması üzerine gazetecilere yönelik yargısız infazlar bıçak gibi kesilmiştir. Son öldürme olayı ise 28 Ocak 1998'de olmuş, Adana'da Kurtuluş dergisi temsilcisi Mehmet Topaloğlu hayatını kaybetmiştir.
TABLO: 9 DÖNEMLERE GÖRE ÖLDÜRME VE KAYIPLARIN DAĞILIMI
(1905-1998)
DÖNEMLER ÖLDÜRME KAYIP TOPLAM
1905-1923 10 - 10
1924-1929 - - -
1930-1948 2 - 2
1974-22.7.1980 9 - 9
1980-1987 - - -
1988-1991 7 - 7
1992 14 - 14
1993 8 2 10
1994 5 1 6
1995 4 - 4
1996 2 - 2
1997 - - -
1998 (28 Ocak) 1 - 1
TOPLAM 62 3 65
OHAL GAZETECİLİĞİ
Kahramanmaraş Katliamı üzerine 1978'de ilan edilen sıkıyönetimden bu yana Güneydoğu Anadolu bölgesinde 20 yıldan beri uygulanmakta olan olağanüstü hal (OHAL) yönetimi altında kendine özgü bir "OHAL gazeteciliği" ortaya çıkmıştır. Basın özgürlüğü bir yana faili meçhul cinayetlerle yaşam güvencesi ortan kalkan gazetecilerin görevlerini yapabilmeleri neredeyse imkansız hale gelmiştir.
Diyarbakır'da 13-14 Eylül 1987 tarihinde düzenlenen "Basının Sorunları ve Sorumlulukları Sempozyumu"nda Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Talat Polat, OHAL gazeteciliğinin hangi koşullarda yapıldığını şu örneklerle dile getirmektedir:
Arkadaşlarımın (Güneydoğulu gazetecilerin) çoğu belki de Mozart'ın 40'ıncı Senfonisi ile Rodrigo'nun Gitar Konçertosu'nun sesini birbirinden ayıramaz. Ama, uzun menzilli G-3 piyade tüfeği ile Kaleşinkof silahın sesini birbirinden kesinlikle ayırır..... Güneydoğu'da katlanarak artan yasaklar silsilesi, yasadışı örgütlerle feodal güçlerin yarattığı kuşku, katı mutaassıplık ve teokratik kökenli tehditler arkadaşlarımı (gazetecileri) olumsuz yönden etkilemektedir.
"Yasaklar ve getirdiklerine değineceğim. Gün geldi, trafik kazasıyla ilgili bilgi istendiğinde, ilgili, 'demeç veremeyiz' dedi. Ve gün geldi bir yetkili telefonla arayıp 'şu konuda haber sormak yasak' dedi. Yani, şu konuda bilgi vermeyizden öteye, bilgi sorulmasın(ın) da yasak olduğu ifade edildi. O günleri de gördük.
"Yasaklar yüzünden haber alamayan bazı arkadaşlarımız girdikleri stres içerisinde bocalıyarak maalesef yanlışın ötesinde HATA'ya düşüp hayal ürünü haberler ürettiler. Örneğin, bölge çıkışlı yasadışı örgütlerin faaliyetleriyle ilgili haberlerin önemli bölümü hayal ürünüdür. Feodal güçlerin yarattığı kuşku ve teokratik kökenli tehdit (sonucu, örneğin) Elazığ'ın Palu ilçesinde yerleşik bir arkadaşımız 'Jirki' aşiretinin aleyhinde haber veremez.3
Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1994, 1995 ve 1996 yıllarında 54.273 kişinin yargılanması -yöredeki her 10 kişiden 3'ünün DGM'lik olduğu anlaşılmaktadır- bunlardan 2.277'si hakkında ölüm cezası istenmesi; bu mahkemede son 7 yılda yaşları 11-17 arasında değişen 226 çocuğun idama mahkum olması4; olaylar yüzünden 2-3 milyon dolayında insanın yaşadığı yerlerden göç etmek zorunda kalması5 Güneydoğu'da gelinen noktayı gözler önüne sermektedir.
Kürt sorununun yarattığı olayların tırmanması sonucu yörede 1992'de 13; 1993'te 4; 1995'te 1 gazetecinin faili meçhul cinayete kurban gitmesi; 1994'te bir muhabirin kayıp olması, PKK tarafından kaçırılarak 14 Ekim 1993 tarihinden itibaren kendilerine çalışma yasağı konması üzerine Güneydoğu'yu terk eden basın mensuplarının sayısı 1989'dan beri ayrılmak zorunda kalanlarla birlikte 23'e ulaşmıştır.
TABLO: 10 GÜNEYDOĞU'YU TERK EDEN GAZETECİLER
(1989-1993)
ADI SOYADI ÇALIŞTIĞI KURUM İL-İLÇE
I.1989-1992 YILLARI ARASINDA AYRILANLAR
1-Talat Polat HHA Temsilcisi-GGC Başkanı Diyarbakır
2-Günay Aslan Sokak dergisi muhabiri Van
3-Cevat Korkmaz Ortadoğu Haber Ajansı Diyarbakır
4-Faysal Dağlı Yeni Ülke muhabiri Diyarbakır
5-Baki Karadeniz Yeni Ülke muhabiri Diyarbakır
6-Mehmet Önder Yeni Ülke muhabiri Diyarbakır
7-Abdullah Arısoy [Özgür Gündem],Yeni Ülke muhabiri Diyarbakır [Cizre]
8-Ramazan Atay Serbest gazeteci Cizre (Şırnak)
9-Raif Türk [Özgür] Gündem Temsilcisi Kızıltepe[D.Bakır]
10-Lamia Torun Sabah muhabiri Diyarbakır
11-Halit Tunç Söz Yazıişleri Md. Diyarbakır
12-Cengiz Mumay Cumhuriyet muhabiri Siirt
13-Metin Akkoç Tercüman Temsilcisi Diyarbakır
14-Namık Göz AA muhabiri Diyarbakır
15-Eyüp Seyrek Viranşehir'in Sesi Viranşehir (Ş.Urfa)
16-Seyfettin Özgezer Milliyet,Güneş, Günaydın muhabiri Diyarbakır
II. PKK TARAFINDAN GAZETECİLERE ÇALIŞMA YASAĞI KONMASINDAN SONRA AYRILANLAR
1-Musa Özer AA Bölge Müdürü Diyarbakır
2-Ramazan Pamuk Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Bşk. Diyarbakır
3-Yılmaz Odabaşı Aydınlık muhabiri Diyarbakır
4-Ziya Aksoy
(1996'da geri döndü.) Cumhuriyet Temsilcisi Diyarbakır
5-Ergun Aksoy Cumhuriyet muhabiri Diyarbakır
6-İhsan Dörtkardeş HHA Büro Şefi Diyarbakır
7-Ertan Yurttaş Sabah Temsilcisi Diyarbakır
Diyarbakır'da 1985-1993 yıllarında gazetecilik yapan Yılmaz Odabaşı; haberin medya dolaşımına girmesinin ancak OHAL Bölge Valiliği'nin onayı ile mümkün olduğunu; özellikle TV bültenlerinde bölgeye ilişkin haberlerin OHAL Bölge Valiliği açıklamalarının tam metninden oluştuğunu; TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü muhabirlerinin de bu açıklamalarda hiçbir değişiklik yapamadıklarını söylemektedir. Odabaşı, Eylül 1992'de meydana gelen olayları izlemek üzere gittiği Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli bir binbaşı tarafından "... Burada olup bitenler çalıştığınız gazetelerde öyle manşetten, ilk sayfalardan filan girecek olursa, milletin kafasını karıştıracak biçimde olursa sizi yakarım! Bakın dostça söylüyorum, yakarım!" diye tehdit edildiklerini iddia etmektedir.6
Adana'da Hürriyet gazetesi GAP haberleri sorumlusu olarak çalışan 45 yıllık gazeteci Mehmet Mercan da Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde, yöneticileri eleştiren, yolsuzluk ve beceriksizlikleri yazan gazetecilerin başına büyük belalar geldiğini; bazı yerel yöneticilerle, bunlarla ilişkili menfaat çevrelerinin diledikleri an diledikleri kişi için "bölücülük silahını" kullanmaktan kaçınmadıklarını belirtmektedir. Mercan, Adıyaman'ın Gerger ilçesinde yayımlanan Fırat gazetesinin sahibi Hacı Boğatekin'in evinin kurşunlanmasını, gözaltına alınmasını, tutuklanmasını, çocuğunun yaralanmasını; 1997 tarihi itibariyle 4 yıl içinde kaymakam, savcı, hakimler, emniyet müdürü ve diğer yöneticiler tarafından hakkında 35'in üzerinde dava açılmasını bu yargısına örnek olarak göstermektedir.
Fırat gazetesi ve Boğatekin'e getirilen suçlamaların tümünde hakaret iddiası yanında BÖLÜCÜLÜK suçlamaları da vardır. Boğatekin, halkın, yörenin haklarını ve sorunlarını savunur. Ama yöneticilere göre; O, bölücülük yapmaktadır. Bir başka deyişle, VATAN HAİNİ'dir (!)... Özetle; Doğu'da Güneydoğu'da yerel yönetimlerin, yöneticilerin, hatta yörenin hatırlı kişilerinin rahatını kaçıracak yayınlar yapmak suçların (!) en büyüğü sayılır, Devlete karşı işlenmiş suçla, vatana ihanetle eşdeğer tutulur neredeyse.7
Kamu görevlilerinin davranışlarıyla ilgili olarak ayrıca şu örnekler verilmektedir:
Siirt Valisi Selami Teker'in 1987 yılı içinde Mücadele gazetesi ile kurucusu Cumhur Kılıççıoğlu'na karşı uyguladığı yıldırmaya yönelik baskılar; Batman Valisi Salih Şarman'ın, kentteki faili meçhul cinayetleri, karakollarda halka yapılan baskı ve işkenceleri yazan, ayrıca yakınlarına Devlet ihalelerinde çıkar sağladığını ortaya çıkaran gazetecileri, PKK yandaşı olmakla suçlaması; Siirt eski Valisi Mehmet Süer'in, Diyarbakır eski Valisi Emir Durmaz'ın kapalı okullar ve boşaltılan köyler hakkında bilgi isteyen medya mensuplarına, bu bilgilerin, Devlet sırrı olduğunu, PKK'nın eline geçebileceği düşüncesiyle verilmesini sakıncalı bulduğunu açıklaması; Siverek Kaymakamı Abdülkadir Karataş('ın), kendisi hakkında yapılan yolsuzluk şikayetlerini yazan gazetecilerin üstüne polisleri saldırt(ması)8
Demokrat Baykan (Siirt'in ilçesi) gazetesi sahibi Erhan Palabıyık, 5 Haziran 1998 tarihinde Basın Konseyi'ne yaptığı başvuruda Kaymakam Cihangir Köksal ve ilçe Emniyet Amiri Ali Ulusoy'un kendilerine yönelik, hukuka aykırı uygulamalarda bulunduklarını ileri sürmektedir. Palabıyık, ilçe yöneticilerinin baskı ve tehditleri sonucu matbaa ustasının yanı sıra 4 yazıişleri müdürünün de görevlerini bırakmak zorunda kaldığını; eşi Sönmez'le birlikte gazeteyi her koşulda çıkarmaya kararlı olduklarını söylemektedir.9
OHAL gazeteciliğinin başka bir boyutu ise OHAL bölgesi dışında basılan yayınların 2935 sayılı OHAL Kanunu'nun 11/e maddesi uyarınca yöredeki illere girişinin yasaklanmasıdır. Yasaklama kapsamına özellikle kapanmadan önce İstanbul'da yayımlanan Özgür Gündem, Özgür Ülke, Yeni Politika, Demokrasi, Ülkede Gündem ve Emek gazeteleri ile son olarak da 4 Ocak 1999'dan başlayarak Diyarbakır, Hakkari, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerine sokulmayan Yeni Evrensel gazetesinin girmesi dikkat çekmektedir.
SUSURLUK RAPORU
Susurluk'ta 3 Kasım 1996'da meydana gelen "Kaza" ile birlikte Türkiye'yi sarsan gelişmeler "karanlıkta kalan" olayların gizemini tam olmasa bile açığa çıkarmaya başlamıştır. Susurluk Olayı'nın araladığı "illegal ilişkiler"in artık inkar edilemez hale gelmesi üzerine kamuoyunun baskısıyla Başbakan Mesut Yılmaz tarafından Kutlu Savaş'a hazırlattırılan "Susurluk Raporu", devletin karanlık labirentlerinde gizlenen faili meçhul cinayetlerin ve olayların sorumlularını ortaya çıkarmıştır. Raporda faili meçhul cinayetlerin devlet tarafından işlendiği açıkca itiraf edilmektedir.
Kim olduğu ve ne yaptığı aşikar olmasına rağmen Devlet, [Behçet] Cantürk'le başedememiştir. Yasal yollar yetmemiş neticede 'Özgür Gündem [Özgür Ülke]' gazetesi plastik patlayıcılarla havaya uçurulmuş [3 Aralık 1994], Cantürk'ün devlete biat etmesi beklenirken adı geçenin yeni bir tesis kurmak üzere harekete geçmesi üzerine, Türk Emniyet Teşkilatı tarafından öldürülmesi kararlaştırılmış ve karar infaz edilmiştir. [15 Ocak 1994-Sapanca] Böylece 100 kişiye yakın olduğu tespit edilen ve zamanın Başbakanı'nın ifade ettiği 'PKK finansörü iş adamlarının elde olan listesi'den bir kişi eksilmiştir.
"... Bu uygulama tüm dünya ülkelerinde olduğuna göre bizde de olacaktır. Ama (cümle Sayın Başbakana [Mesut Yılmaz] ters gelse de) Hukuk Devleti kuralları içinde bu tip kararlar alınacak ve Devlet ciddiyeti içinde uygulanacaktır..... Her şeyin bu kadar kolay ortaya çıkması ve duyulması ise devlet adına yapılan işlerdeki ciddiyetsizliğin en önemli göstergesidir. [!]
"... Musa Anter'in [Özgür Gündem gazetesi yazarı] öldürülmesinden [20 Eylül 1992] -tüm olayları tasvip edenlerin dahi- pişman olduğu tespit edilmiştir. Musa Anter'in silahlı bir eylem içinde olmadığı, daha çok işin filozofisi ile meşgul olduğu, öldürülmesinin yarattığı etkinin, kendisinin gerçek etkisini geçtiği ve öldürülme kararının hatalı olduğu söylenmektedir. Öldürülen başka gazeteciler de vardır.10
Raporda belirtilen gazetecilerin Hafız Akdemir, Yahya Orhan, Mecit Akgün, Halit Güngen, İzzet Kezer, Cengiz Altun ve Çetin Abayay ile saldırı sonucu (5 Ağustos 1992) ağır yaralanan Özgür Gündem gazetesi Diyarbakır muhabiri Burhan Karadeniz olduğu anlaşılmaktadır.11
Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen olaylara ve Kürt sorununa yayınlarında ağırlık veren Özgür Ülke12 gazetesinin İstanbul merkez binası ve Ankara bürosunun 3 Aralık 1994 tarihinde uğradığı bombalı saldırıların Başbakan Tansu Çiller'in bu gazeteyi hedef alan 30 Kasım 1994 tarih ve 02438 sayılı "gizli talimatı"ndan sonra gerçekleşmesi; Susurluk Raporu'nu doğrulayan bir başka trajik olaydır.13
Bu dönemde gerçekleşen basın tarihi açısından altı çizilmesi gereken başka bir olay da Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından 4 Nisan 1994 günü başlatılan daha sonra Hürriyet gazetesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nce desteklenen "Haydi Türkiye Mehmetçikle Elele" kampanyasıdır. TRT'nin desteği ile sürdürülen14 kampanya sonucu toplanan 2 trilyon 700 milyar lira 28 Temmuz 1995 günü Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin tarafından Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'ya teslim edilmiştir.15
- 1. Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Türkiye'de Basın Özgürlüğü (Tutuklu ve Hükümlü Gazeteciler-Basın Raporu), Mart 1998. ; İnsan Hakları Derneği, Aralık 1998 İnsan Hakları İhlalleri Raporu, Ocak 1999.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, 31 Mart 1998 günü düzenlediği basın toplantısında, "hem dava dosyalarından hem de ilgililerin yazılı ve sözlü beyanlarından" yararlanarak yaptıkları araştırma sonucu, resmi görüşün "terörist" saydığı gazetecilerin büyük bölümünün "gazeteci" olmadıklarının kendilerince de saptandığını açıklamıştır. Özgür Basın, Sayı: 106-107, Şubat-Mart 1998, s.2-10.
- 2. Aksoy, Basın'94-95, s.541.
Basın'94-95'te yer alan tablo gözden geçirilmiş ve yeniden düzenlenmiştir. 11-Hikmet Şevki Bey, 46-Ercan Gürel, 55-Kamil Koşapınar, 57-Bahri Işık ve 61-Nail Aydın'ın mesleki görevleri ya da toplumsal olaylarla ilgisi bulunmayan nedenler sonucu öldürüldükleri belirlenmiştir. Sabahattin Ali'nin cesedinin 16 Haziran 1948'de bulunduğunun belirtilmesine karşın (Filiz Ali, Atilla Özkırımlı, Sabahattin Ali, İstanbul, de Yayınları, Mart 1986, s.19.) mahkemede okunan bir tutanakta bu tarih 5 Haziran 1948 olarak geçmektedir. Kemal Sülker, Sabahattin Ali Dosyası, İstanbul, ANT yayınları, Kasım 1968, s.94.
- 3. Talat Polat, "Güneydoğu'da Gazetecilik ve Dicle Üniversitesi'nden Beklenti," Basının Sorunları ve Sorumlulukları Sempozyumu (13-14 Nisan 1987), Diyarbakır, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Yayını, t.y., s.80.
- 4. Güneydoğu İletişim, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Yayın Organı, Eylül 1997, Sayı: 9, s.12.
- 5. Türkiye İnsan Hakları Vakfı 1995 Raporu, Ankara, TİHV Yayınları 14, Şubat 1997, s.108.
- 6. Yılmaz Odabaşı, Güneydoğu'da Gazeteci Olmak, 2.B., İstanbul, Cem Yayınevi, Ekim 1998, s.19-27; 117.
- 7. Mehmet Mercan, Anadolu'da Gazetecilik ve Diyarbakır Basını, Diyarbakır, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Yayınları:1, 1998, s.24-27.
- 8. A.g.e., s. 24-27.
- 9. Salih Erol," Baykan'da Direniş!", Ülkede Gündem, 10 Eylül 1998, s.8.
- 10. Kutlu Savaş, Susurluk Raporu, Radikal gazetesi Yayını, 4 Şubat 1998, s.59-61.
- 11. Cumhuriyet, 22 Şubat 1996, s.1-7.
- 12. Özgür Ülke gazetesi, (30 Mayıs 1992-20 Nisan 1994) tarihleri arasında Özgür Gündem adıyla yayımlanmıştır. 6 muhabir ve temsilcisi ile 12 dağıtıcısı öldürülmüş, bir çalışanı ağır yaralanarak felç olmuş, 2 çalışanı da kaybolmuştur. 250 kadar çalışanı gözaltına alınmış ya da tutuklanmıştır. Toplam 580 sayısından 500 kadarı toplatılmıştır. Yazıişleri Müdürlerinden 10'u 2 ayla 6 ay arasında değişen süreler için tutuklanmıştır. Özgür Ülke (28 Nisan 1994-2 Şubat 1995) hakkında da Terörle Mücadele Kanunu uyarınca 278 dava açılmış, 1994'te 247 sayısından 220'si, 1995'te de yayımlanan toplam 35 sayısının tümü toplatılmıştır. Daha sonra çıkan Yeni Politika gazetesinin (13 Nisan 1995-16 Ağustos 1995) 126 sayısından 117'si toplatılmış ya da sansürlenmiştir. Daha sonra Demokrasi (12 Aralık 1995-3 Mayıs 1997) ve Ülkede Gündem (7 Temmuz 1997-24 Ekim 1998) gazeteleri yayımlanmıştır. Haftalık olarak yayımlanan Yeni Ülke (1990-1992) ve Özgür Yaşam (7 Ekim 1995-20 Ocak 1996) adlı yayın organları da benzer bir yayın politikası izlemiştir. Türkiye İnsan Hakları Vakfı 1995 Raporu, Ankara, TİHV Yayınları 14, Şubat 1997, s.321-324.
- 13. Aksoy, Basın'94-95, s.290-298.
- 14. TRT-1, TRT-INT, TRT GAP, TRT FM ve Türkiye'nin Sesi'nde "Haydi Türkiye Mehmetçikle Elele" kampanyasını desteklemek amacıyla 17 Nisan saat 12.00'de başlayan ve 18 Nisan saat 24.00'e kadar aralıksız 36 saat süren ortak yayın sonucu 2 trilyon 700 milyar lira toplanmıştır. Kampanyayı destekleyen bu ortak yayının Hollanda'dan Avrupa'ya kablolu yayın yapan TRT-INT'te de yayımlanması Almanya'da tepkiyle karşılanmıştır. Almanya İnsan Hakları İçin Basın Ajansı'nın, TRT-INT'in ırkçı ve savaşı kışkırtıcı yayın yaptığını belirterek lisansının iptali amacıyla Aşağı Saksonya Eyaleti Basın Kurumu, Eyalet İçişleri ve Federal İçişleri Bakanı Manfred Kanther'e başvurarak dava açtığı bildirilmiştir. Yeni Politika, 21 Nisan 1995, s.5.
- 15. Aksoy, Basın'94-95, s.133.
Ankara Gazeteciler Cemiyeti'nin "Durum 1998" adlı yayınında kampanya sonrası gelişmeler şöyle anlatılmaktadır: "Türk Silahlı Kuvvetleri ELELE Vakfı'nı kurdu ve bir kadirbilirlik örneği göstererek Orgeneral Çevik Bir'in Başkanı olduğu vakfa tek sivil kuruluş olarak Cemiyetimizi aldı. Vakıf, dünyanın en mükemmel rehabilitasyon ve bakım merkezini gerçekleştiriyor. Temeli Cumhurbaşkanımız (Süleyman Demirel) tarafından atılan bu dev eser, 1999 yılında hizmete girecek. Vakıf, teslim ettiğimiz bağışları nemalandırarak maddi varlığını 19 trilyon 395 milyar lira [ya] çıkarttı."