12 Mart'a Doğru

İsmet İnönü'yü politik bir manevrayla hükümetten düşürdükten sonra Suat Hayri Ürgüplü kabinesinde başbakan yardımcısı olan AP Genel Başkanı Süleyman Demirel de devamı olduğunu vurguladığı DP gibi gazete kağıdının devlet-basın ilişkilerinde nasıl bir stratejik öneme sahip bulunduğunun farkındadır. Demirel, iktidarda bulunduğu süre içinde bu stratejik faktörü, basın politikasının ana unsuru olarak başarılı şekilde kullanacaktır. Gazeteci kökenli Bülent Ecevit de Başbakanlığı sırasında benzer politikaları ustalıkla uygulamıştır.

Devletin basını kollama uygulamalarının ilginç bir örneği ilk kez 1 Aralık 1964'te yürürlüğe girer. Sağ politikaları destekleyen Tercüman gazetesinin başvurusu üzerine SEKA, bu tarihte aldığı 276 sayılı kararla kredili gazete kağıdı satışını başlatır: Basına "250.000 lirayı aşmamak, fatura tutarları 45 gün içinde ödenmek koşuluyla ve yüzde 5 faizle" kredili gazete kağıdı satışı yapılacaktır. Faizler daha sonra (8 Ağustos 1970) %13, (14 Mart 1975) % 18.5, (1 Mayıs 1980) % 63.2 ve (1 Temmuz 1980) % 73 olarak uygulanmıştır. 1

Adalet Partisi'nin 1965'te tek başına iktidara gelmesinden sonra da en son Milli Birlik Komitesi'nce belirlenen gazete kağıdı ton fiyatı, 4 yıl süreyle yine 1.800 lira olarak korunur. Bu, devletin basını kollama politikasındaki sürekliliğin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.

Demirel, 1969 seçimleri öncesi Adalet Partisi'ne yönelik karşı kampanyayı destekleyen basına, 23 Mayıs 1969'da gazete kağıdına 450 lira zam yapıp ton fiyatını 2.250 liraya yükselterek karşılık verir; ancak yeni rakamlar 1958 fiyatlarının düzeyini bile aşmamaktadır! Gazete kağıdı ton fiyatı 1970'de 2.800 lira
olur. 2

Takvimler artık 1971'i göstermektedir. Devlet, 12 Mart muhtırasıyla birlikte ülkedeki demokrat aydın ve emekçilerle, basının tepesine iner. "Balyoz harekatıyla" basın özgürlüğü kısıtlanır; aralarında Çetin Altan'dan Yaşar Kemal'e İlhami Soysal'dan İlhan Selçuk'a çok sayıda tanınmış ismin yer aldığı 183 gazeteci, yazar, düşün adamı ve sanatçı tutuklanarak cezaevine konur, işkence görür, hapis ve sürgün cezalarına çarptırılır.3 Sıkıyönetim de 39 kez süreli ya da süresiz yayın organına kapatma cezası uygulamıştır. İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nın 139 kitabın sıralandığı yasak listesinde Einstein'in "Izafiyet Teorisi" bile vardır. Türkiye'nin bugüne kadarki en demokratik anayasası olan 1961 Anayasasında yer alan düşünce ve kanaat özgürlüğünü güvenceye alan hükümler de değiştirilir. 4 Gazete kağıdı fiyatlarında da adeta deprem olur; yüzde 100'e yakın bir artışla tonu 4.100 liraya fırlar. 5

Demokratik sisteme geçiş sürecinde, devlet sübvansiyonunun kararlı biçimde uygulandığı 1973-1977yılları arasında, Demirel'in mimarı olduğu Milliyetçi Cephe (MC)ile Ecevit'in kurduğu hükümetler sırasında 12 Mart'ta fırlayan gazete kağıdı fiyatları geriye çekilmiş ve maliyetlerin altında saptanmıştır. Ecevit'in ilk başbakanlığı döneminde gazete kağıdının tonu 24 Mayıs 1974'te 6 3.750 liraya düşürülmüştür. Demirel'in başbakan olduğu II. MC döneminde 9 Eylül 1977'de 7 6.500 TL olarak belirlenen fiyatlar, Ecevit'in yeniden iktidara geldiği 1978'de değiştirilmezken 8 23 Şubat 1979'da gazete kağıdının tonu yüzde 50'ye varan bir indirimle 9.000 liradan 9 işlem görür.

24 Ocak 1980 kararlarıyla kağıt temel mal kapsamından çıkarılır; 1974'ten beri uygulanan devlet sübvansiyonu sona erer; fiyatlar serbest bırakılır; 25 Ocak'ta gazete kağıdının tonu 40.000 liraya fırlar. Buna karşın SEKA'nın hükümet tarafından belirlenen bu fiyatı bile 50.857 lira olan gazete kağının ortalama ton maliyetinden yüzde 25 daha ucuzdur. Bu yüzden SEKA'nın zaran 1980'de 656 milyon 833 bin liradır. 10

Sübvansiyon döneminde sağlanan olanaklann özlemi içindeki Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası devreye girer. SEKA Yönetim Kurulu, müessesenin zarar etmesine karşın 9 Nisan 1980'de aldığı 301 sayılı kararla gazetelere, talep ettikleri kağıt tutannın yüzde 40'ı kadar kredi açılmasını uygun bulur. 11

Bu kredi, yalnız bobin gazete kağıdı kullanan günlük gazetelere verilir. Gazetelerin bu tarihte SEKA'dan talep ettikleri aylık ihtiyaçlan 7500 tona ulaşmaktadır. Bunun yüzde 90'a yakın bölümü Hürriyet (2300), Günaydın (2000), Tercüman (1250) ve Milliyet (1000)'e ait olup bu gazetelere taleplerinin yüzde 40'ı karşılığı açılan kredi tutan ise sırasıyla 40, 32, 20 ve 16 milyon lirayı; toplam 108 milyon TL'yi bulmaktadır. 12

Gazete kağıdı fiyatının serbest bırakılmasına karşın maliyetlerin altında satış yapılması sonucu SEKA, bu uygulamadan zarar etmektedir. SEKA Genel Müdürlüğü'nün Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na 1982 tarihinde gönderdiği 8094 sayılı yazıda belirtilen, müessesenin mali yapısının bozularak zarar etmesindeki en büyük etkenlerden biri de "özellikle yazılı basının etkin bir güç olarak kabul edilmesi sonucu, gazete kağıdının temel mal kapsamına alınarak satış fiyatının maliyet altı düzeyde tutulması" dır.

"Devlet sübvansiyonunun tatbik edildiği 1974-1980 arasındaki yıllar SEKA'nın en şanssız dönemi olmuş, bu dönemde SEKA büyük zararlara düçar olmuş, yatırımlarını idame ettiremez hale düşmüş ve hatta banka faizlerini ödeyemez hale gelmiştir." 13

Türkiye'de 1973-12 Eylül 1980 arası; yaşanan hızlı toplumsal değişime koşut politik mücadelelerle geçmiştir. ı. ve II. MCile Ecevit hükümetleri döneminde çok sayıda gazeteci, yazar, sendikacı ve öğretim üyesi faili meçhul cinayetler sonucu yaşamını yitirmiştir. Basın ve yayın yaşamı da sürekli baskı altında tutulmuştur; TCKının ünlü 141, 142 ve 163'üncü maddeleri özellikle muhalif basına karşı sürekli işletilmiştir. Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde Adalet Bakanlığına listeler gönderilerek bazı yayın organları hakkında kovuşturma açılmasını isteyen Süleyman Demirel bu yüzden "muhbir Başbakan" olarak eleştiriImiştir. 14 Demirel imzasıyla 16 Temmuz 1975 tarih 2662 sayılı yazı ile Adalet Bakanlığından "gereğinin ifası" istenilen ekli listede yer alan 7-11 Temmuz günleri arasında yayımlanmış Yürüyüş, Halkın Sesi dergileriyle Cumhuriyet, Yeni Ortam ve Milli Gazete i deki yazılar hakkında TCKının 141, 142, 159 ve 163'üncü maddeleri uyarınca dava açılması talep edilmektedir. 15

  • 1. Ahmet Gençağa, "Gazete Kağıdı", SEKA Genel Müdürlüğü Genel Müdür Müşavirliğince hazırlanan rapor, 1982, s.1-22.
  • 2. A.k.
  • 3. Arolat, s.289.
  • 4. Kabacalı, Türkiye'de Basın Sansürü, s.199-207.
  • 5. Aksoy, Basın'94-95, s.537.
  • 6. Bakanlar Kurulu Kararnamesi, Sayı: 7/8304, Resmi Gazete'de Yayım Tarihi: 24 Mayıs 1974.
  • 7. Bakanlar Kurulu Kararnamesi, Sayı: 7/13915, Resmi Gazete'de Yayım Tarihi: 9 Eylül 1977.
  • 8. Bakanlar Kurulu Kararnamesi, Sayı: 7/15462, Resmi Gazete'de yayım Tarihi: 9 Mayıs 1978.
  • 9. Bakanlar Kurulu Kararnamesi, Sayı: 7/17151, Resmi Gazete'de Yayım Tarihi: 23 Şubat 1979.
  • 10. Gençağa. s.I-22.
  • 11. A.k.
  • 12. A.k.
  • 13. A.k.
  • 14. Uğur Mumcu, Gazetecilik, Ankara, um: ag Vakfı Yayınlan, 1998, s.40.
  • 15. Kabacalı, Türkiye'de Basın Sansürü, s.208.