Yiğit Bir Savcı...

Ölümünden bir ay önce yazdığı “Cenaze Merasimim" adlı şiirinde Nâzım şöyle der:
"Bizim avludan mı kalkacak cenazem/nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?/asansöre sığmaz tabut,/merdivenlerse daracık.
Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,/belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu/belki ıslak asfaltıyla yağmur,/ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.
Kamyona, yerli gelenekle yüzüm açık yükleneceksem,/birşey damlayabilir alnıma bir güvercinden uğurdur. /Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma, /meraklıdır ölülere çocuklar.
Bakacak arkamdan mutfak penceremiz,/balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla,/ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar/ avludaşlarım uzun ömürler dilerim hepinize ”
Doğan Öz'ün cenaze töreninde bir küçük kızı Bengi Heval yoktu. Bengi Heval çok küçüktü, evde bırakılmıştı. Eşi Hatice Sezen Öz, dimdik yürüdü Doğan Öz'ün cenazesinde. Küçük kızı Bengi Elazığ'da doğmuştu.
Bengi, Ankara'da Ayşeabla Anaokulu'na gidiyordu. Son günlerde okulda huysuzlanıyordu çocuk...
Babama gideceğim, anneme gideceğim...
Bengi’nin bir arkadaşı, Ilgaz, onun babası Kıbrıs'ta çarpışırken ölmüştü.
Ilgaz soruyordu:
Anne, Bengi’nin babasını vurmuşlar, o da şimdi babasız mı benim gibi?..
Ankara'daki cenaze törenini anlatıyordum. Yağmurluydu Ankara o gün de. "Protokol" gereği törene gelmiş olanlardan çok, Doğan Öz'ün yakın arkadaşlarıyla göz göze geliyorduk. Şiar Yalçın’la, Figen'le, Gülsevim'le, Ali Kaymak' la...
Doğan Öz'ün kardeşi İlhan gelmişti Sultandağı’ndan, nasıl da benziyordu?
Gençler sloganlar söylüyorlardı:
Doğanlar ölmez...
Faşist katillerden hesap sorulsun....
Ülkü Ocaktan kapatılsın. ..
Doğan Öz’ün fotoğrafını büyük oğlu Turan Öz taşıdı törende. Ortanca Hakan Öz de oradaydı.
Doğan Öz'ün cenazesinde, faşoların bir gözünü kör ettikleri bir genç de vardı. Onunla kol kola yürüdük. Şöyle diyordu:
Faşolar gözüme vurdular. Gözbebeğim düştü. Gözüm kör oldu. Beni izliyorlardı. Hastanelerde gizlice yattım. Bana vuranlar yakalandılar. Duruşma ağır cezada yapıldı. Mahkemenin savcısı izinliyken, iki duruşmaya sarışın yiğit bir savcı çıktı. Bu Doğan Öz’dü. Doğan Öz’ü oradan tanırım.
İki duruşmaya çıktığı için mi geldin cenazesine?
Tabii. Ama ben böyle savcı görmedim. Yargıç: "Savcının isteklerine uyuyoruz" dedi. Benim gözümü kör edenleri mahkum etti...
Doğan Öz'e, Ankara'da yapılan tören gerçekten ona yakışan törendi. Sultandağı'na giden Sofu Tuğrul anlattı. Yol boyu her yer gibi Sultandağı da ana-baba gününe dönmüş Doğan Öz için.. Yollara dökülen halk, faşizmi kınamış.
Şimdi, işin savsaklanacak hiçbir yanı yoktur. Doğan Öz'ü öldüren ya da öldürenler ve öldürtenler bir an önce bulunmalıdırlar. Bütün öldürülenlerin suçluları yakalanmalıdır. Devletin varlığını saptamak, Doğan Öz'den sonra, geride kalan savcılara, güvenlik görevlilerine düşmektedir. Hepimize düşmektedir.
* * *
Yukarıdaki yazı, Doğan Öz'ün cenaze töreni izlenimleriydi. Öz'ün ölümünden 5 gün sonra 29 Mart 1978'de Cumhuriyet'te çıktı "Yiğit Bir Savcı" başlığıyla. "Uyanın Heeey" kitabından alıp, özetle yayımladım. (Sayfa 185-187)
Doğan Öz öldürüleli on yıl oldu. Onu öldürdüğü söylenen İbrahim Çiftçi Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce dört kez ölüm cezasına çarptırıldı. Dava dosyası 12 Eylül sonrasında, bir konuda Askeri Yargıtay'ın dairesinde görüşülürken. Askeri Yargıtay Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’na götürüldü. Orada, 7’e karşı 8 oyla İbrahim Çiftçi aklandı, salıverildi! Burada bir adli yanlışlığın, sakatlığın olup olmadığının saptanması, zamana kaldı...
Doğan Öz'ün ölümünün onuncu yılında, bugün Ankara’da Adakale Sokak 28/1 'de saat 17.30'da, Türk Hukuk Kurumu'nda onun için anma toplantısı yapılacak. Toplantıda Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Mustafa Gazalcı, Veli Devecioğlu, Sezen Öz, Muzaffer Erdost, Orhan Erdoğan konuşacaklar. Toplantıyı Jülide Gülizar yönetecek.
Yarından sonra, 26 mart cumartesi günü de. Hollanda'da Denhaag’ta ozan Hasan Hüseyin'in 61. doğum yılı şenlikleri yapılıyor. Toplantıyı Hollanda'da yayımlanan "İletişim" dergisi çevresi düzenledi. Ona da Hasan Zafer Zeyneloğlu öncülük etti. "Hasan Hüseyin Gecesi"nde bulunmak için Azime Korkmazgil Hollanda'ya gitti. Hasan Hüseyin’in yakında "Tohumlar Tuz İçinde" adlı bir şiir kitabı Bilgi Yayınları arasında çıkacak. Çoğu, Hasan Hüseyin’in yayımlanmamış şiirlerinden oluşuyor yapıt.