Yazacaksın, Yazacaksın!

İstanbul’da, Nadir Nadi'yle yaptığı TV röportajında Çetin Çeki, son sorusunu şöyle sordu;
Efendim, ülkemizin geleceğine kültürel açıdan nasıl bakıyorsunuz?
Nadir Nadi'ye göre uzak gelecekte parlak olacaktı; geleceğe baktığı zaman ' pırıl pırıl bir Türkiye" görmekteydi; yakın gelecekteyse fırtınalardan geçecektik, geçmiştik, yine geçecektik. Ama gelecek parlaktı…
Çetin Çeki, konuşmanın sonunda "Nice yıllara" dedi Nadir Nadi'nin 60 yaşı dolayısıyla evinde yapılan tören gerçekten heyecan vericiydi. Nadir Nadi de heyecanlıydı. TÜYAP'ın "Halk Odülü"nü alan Yaşar Kemal, önceki gün saat 11.00'de Nadir Nadi’nin evinde yapılan törende ona, TÛYAP Kitap Fuarı onur yazarlığıyla, PEN Kulüp onur belgesini verdi. Pen Kulübü geçici başkanı Yaşar Kemal çok şık giyinmişti. Nadir Nadi, Yaşar Kemal'e takılır, hep "eşkıya" dermiş. "Oo eşkıya hoş geldin!" diye karşılandı Yaşar Kemal. Nadir Nadi, Yaşar Kemal’in genç yaşında elinden tutmuş. Yaşar Kemal, şöyle dedi belgeyi verirken:
Efendim, ben Nadir Nadi Bey'e bu ödülü verirken çok mutluyum. Ben Nadir Nadi Bey'in gazetesinde yetişmiş bir kışıyım. İlk yazı yaşamıma Cumhuriyet Gazetesi’nde başladım. Ve böyle bir insanın, ustasına böyle bir berat vermesi, gerçekten mutlulukların en büyüğü olmalı. Benim için de öyledir. Çağların adamları vardır. Nadir Bey, bizim çağımızın gelecek kuşaklara armağan ettiği en sarsılmaz kişiliklerden biridir. Türkiye, Nadir Bey'in yaşadığı sürece büyük fırtınalardan geçti; bağımsızlık savaşı verdi, kültür bağımsızlığı savaşı verdi; Nadir Bey'in babası, bağımsızlık savaşımızın liderlerinden biriydi. Nadir Bey de politika savaşımımızın, kültür savaşımımızın liderlerinden biridir. Ve sarsılmaz bir kişilikle, her gün kendini yenileyerek her gün kendi düşüncelerine yeni düşünceler katarak bugüne kadar, seksen yaşına kadar geldi Nadir Bey. Hiçbir zaman düşüncelerinden ödün vermedi. Hangi koşulda olursa olsun. Benim söyleyeceklerim bu kadar; gene de söylüyorum, çok mutluyum, bizim kuşağımızda mutlu olmalı. Nadir Bey'e, sekseninci yılında, böyle bir, yanı yazarlar beratı vermekle, çok mutlu olmalı. Yedinci Kitap Fuarı’nın Nadir Bey, onur yazandır; bu benim için, bütün Türkiye için onur yazarıdır. Gerçekten tarih bunu söyleyecek; gene tekrar ediyorum, bizim kuşağımızın, gelecek kuşaklara en güzel armağanlarından birisidir. Teşekkür ederim. Efendim, bir de PEN Kulübü yeni kuruldu; Yönetim Kurulu toplandı, PEN Kulübün. Nadir Bey, bizim ilk onur üyemiz oldu. Ben PEN Kulübünün geçici başkanı olarak, bu onur üyeliğini sunmakla büyük onur duyuyorum. Bu da Türk yazarlarının mutluluğudur. Efendim, buyurun...
Çok teşekkür ederim! dedi Nadir Nadi, kısa bir teşekkür konuşması yaptı, "Çok duygulandım" diye ekledi. Söyle dedi: "Ben yazar olarak çok yıpranmış bir adam değilim, seksen yaşındayım, ama sekiz on sene yaşamış gibiyim şimdiki halde; bu daha ziyade, benim yetişme şartlarımdan ileri geliyor; hali vakti yerinde bir babanın oğluyken, ‘Hiç yazmasak. geçsek ne çıkardı?’ diye düşünürdüm zaman zaman, fakat kendimi sıkardım; 'Yazacaksın, yazacaksın, yazacaksın!' derdim; sıkılarak, üzülerek, doğaya hâkim olmaya çalışarak yazardım. Ve ancak bu şekilde, ne yaptımsa, yapabildim. Bakarsanız, benden çok daha çalışkan yazarlar var; fakat benim kendi nazarımda kıymetim, hiçbirisini yapmaya mecbur olmadığım halde yazdığım birkaç yazının öneminden ibarettir. Bu düşünce beni mutlu ediyor. Çünkü biliyorsunuz, halı vakti yerinde olan yazarların oğulları, aynı şekilde devam edemiyorlar. Çünkü vakitleri yok, babaları var, falan. Ben ona rağmen, bütün bunları iterek yazmaya çalıştım. Yapabildiysem ne mutlu bana… "
Nadir Nadi, böyle dedi. Tüm yazarların kulağına küpe olsun diye sanki. Cumhuriyet’ciler, orada kalabalıktık: İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Okay Gönensin, Emine Uşaklıgil… TRT'ciler kalabalıktı. Demirtaş Ceyhun'la Yaşar Kemal Adanalıydılar. Yaşar Kemal, bana "Canım, sen de Adanalı sayılırsın. Konya neresi, Adana neresi" diyordu. Uğur'u fahri Adanalı yapıyordu… TÛYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, Türk PEN Yazarlar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Muzaffer Abayhan da oradaydı.
Berin Hanım, konukları bir şeyler içmeye çağırdı. Server Hanım’ın getirdiklerinden yedik!
TÜYAP'ta, Ilhan Selçuk'la Yaşar Kemal, Nadir Nadi'yi anlattılar; öyle kalabalıktı ki içeri girip dinleyemedim. Yazarlar Sendikası bölümünde okurlara kitap imzaladım...