Üç Güzel Bir Çirkin!

Sayrı olduğumdan, 22 martta İstanbul’da açılan “Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı"nın kuruluş toplantısına gidememiştim. Yıldız Sertel gitmiş, çok beğenmiş. Ondan, izlenimlerini yazmasını rica ettim. Hemen. 24 martta faks mektubunu aldım. Şöyle diyor Sertel:

Mustafa Bey.

İsteğin üzerine RUHİ SU Vakfı üzerine düşüncelerimi yazılı olarak gönderiyorum.

Baku'de, Azerbaycan Bilimler Akademisi'ne bağlı, Doğu Bilimleri Enstitüsü’nde bir araştırma yaptığım sırada, Türkiye’den gelen bin bana RUHİ SU'nun plaklarını getirdi ve şu ricada bulundu:

-  Bu plakların, Azerbaycan'da ve hatta bütün Sovyetler Birliği’nde yayılmasını sağlayabilir misiniz?

Babamla birlikte, plaktan Azerbaycan Konservatuvarı'na götürdük. Orada Konservatuvar Müdürü ve en yüksek yetkililer plaktan dinlediler ve bize şunları söylediler:

-  Bu adamda opera sesi var. Dünya çapında bir opera sanatçısı olabilir. Niye sadece bu plaklarla uğraşıyorsunuz?

Önümüze baktık. Zaten bizim dramımız, yurdumuzda büyük değerlere yer bulunamaması: onların birçoğunun sürgünlere, hapislere gönderilmesi, en azından susturulup, kenara atılması değil miydi? RUHİ SU, operanın kapısından giremediği gibi, ağır hastalığının tedavisi için Avrupa ya gitmek istediği vakit de sınır kapıları ona kapanmıştı. Bu değerli sanatçımızı böylece kaybetmiştik.

RUHİ SU VAKFI'nın, Beyoğlu'nda, merkez bir yerde yapılan açılış törenine gittiğim vakit, içim sevinçle doldu. Güzel onarılmış, genişçe bir apartman dairesi, adeta bir müzik okuluna çevrilmişti. 4-5 odasına müzik eğitimine yetecek değişik gereçler konmuştu Sadece burada yetişecek gençleri düşünmek sevindiriciydi. Burada ayrıca bir kütüphane ve arşiv kurulacak, bir RUHİ SU Çocuk Korosu yetiştirilecek, sergiler açılacak, bir Ruhi Su belgeseli hazırlanacak, söyleşiler, dinletiler olacak.

RUHİ SU’nun eşi ve oğlu, SIDIKA ve ILGIN SU, sanatsever dostlarının da yardımıyla buraya varabilmek için uzun yıllardan ben uğraşıyorlar. Belirli bir mali varlığa sahip olmadan böyle bir yatırım yapabilmek gerçekten çok zor bir iş. Burada, sanatçı dostlarının ve özellikle RUHİ SU DOSTLAR KOROSU’nun çok büyük yardımları olduğunu, yardım için konserler verildiğini, Moğollarla, Anadolu Rock ekibinin de katkıda bulunacağını söylüyorlar.

Ruhi Su'yu hep yaşatmak için özveriyle yapılan bu girişimin başarılı olacağı kuşkusuz, RUHİ SU KÜLTÜR VE SANAT VAKFI'nın açılış törenine akın akın gelen sanatçılar ve gençler bunun midecisi. Vakfa bağışta bulunmak isteyenler İçin de aşağıdaki adres veriliyor:

‘RUHİ SU KÜLTÜR VE SANAT VAKFI, Kuloğlu Mahallesi, Ayhan Işık Sokak. Özverim Apt. No: 34. Kat 2, Beyoğlu İstanbul; Tel. 0 212/2454032-2453896.'

Parasal katkıda bulunmak isteyenler için banka hesap no: Akbank Unkapanı Şubesi, A00/0023081-01-3.

Döviz olarak katkıda bulunmak isteyenler için aynı banka. BUGİ0022705-01-8.

Sayrılığına çok üzüldüm. Kendine iyi bak. Bu durumda ne demeye İzmir'e gidersin? Bundan sonra böyle şeyler yasak. Arada bir sağlığından haber ver. Sevgiler, saygılar

Yıldız.

★ ★★

Sevda Cenap And Müzik Vakfı, bugün 14. Uluslararası Ankara Müzik Şenliği'ni başlatıyor. Saat 15.00’te Esen- j boğa yolunda, Akyurt'ta Türk-Metal Sendikasının 8000 i kişilik salonunda başlayacak, müzik şenliğine üç orkestra katılıyor Orkestrayı Gürcü yönetmen Jansug Kakhidze yönetecek. Orkestra, Beethoven'in 9. senfonisini çalıyor. Dinletiye otobüsle gitmek isteyenler için Beşevler'deki Şûra Salonu önünden otobüsler kaldırılacak. 8000 kişilik salonun altı bin bileti satıldı. İki bin kişilik bilet kaldı. Sevda Cenap And Müzik Vakfı’nın dinletileri, değişik yerlerde 15 mayısa dek sürecek.

★★★

Doğumunun 100. yılında. Şevket Süreyya Aydemir’in piyasada biten kitapları yeniden basılıyor. Şevket Süreyya Aydemir, sağlığında tüm kitaplarının basımını Remzi Kitabevi'ne bırakmış, onunla anlaşmıştı. Remzi Kitabevi yöneticisi Erol Erduran, Şevket Süreyya’nın kitaplarını birinci hamur kâğıttan basmayı kararlaştırdı. Şevket Süreyya Aydemirim çoğu piyasada tükenen, hatta bulunamayan kitaplarının tamamına yakın bir listesi şöyle:

Tek Adam (üç cilt), İkinci Adam (üç cilt). Enver Paşa (üç cilt). Suyu Arayan Adam (10. baskı), Toprak Uyanırsa (Ekmeksiz Köy Öğretmeninin Hatıraları). İnkılap ve Kadro (piyasada yok), ihtilalin Mantığı, Menderes’in Dramı (yok), Kahramanlar Doğmalıydı (Kırmızı Mektuplar). Zirai Türkiye (Rusça'dan çevirisi, yok).

Remzi Kitabevi yöneticisi Erol Erduran ayrıca. Şevket Süreyya Aydemir’in Cumhuriyet’te ve çeşitli dergilerde çıkan yazılarının da kitaplarda toplanmasını düşünüyor. Güzel şeyler bunlar, insanın içi açılıyor...

★★★

148 (okul numarası değil, altınlarının ağırlığı) bugünlerde takıyye üstüne takıyye yapıyor. Milli Güvenlik Kurulu yarın toplanıyor. Zorunlu ilköğretimin sekiz yıla çıkarılması konusu, ucundan, kıyısından yine gündeme getirilmek isteniyor. 148, oğlunu imam-hatip okulunda okurken, orta kısmından sonra oradan alıp Ayrancı Lisesi’ne vermişti. Ele verdi talkını, kendi yuttu salkımı! Bu “dinsel taciz" değil mi?

Takıyyenin ne olduğunu bilmeyen mi var? “İkiyüzlülük” anlamındaysa, çok çirkin bir şey...