Tatlı - Sert..

BANKERE para yatıranların bu durumlara düşmelerinin başlıca nedeni iki yıl kadar önce faiz oranlarının salıverilmesi oldu...
Kimse, “Yahu, bu faiz oranlarını kim salıverdi?” diye sormuyor. Derdine çare arıyor. Otobüste, kucağında çocuğuyla, bir kadın konuşmalara kulak kabartıyor. Konu, bankere yatırılmış paradır. Biribirlerini o zamana değin hiç görüp, tanımamış insanlar konuşuyorlar:
— Sizinki ne kadardı?
— Yedi yüz bin, sizinki?
— Bir milyon. Bileziklerimi, neyim varsa satıp yatırmıştım bankere!
Biribirlerini daha önce hiç görüp tanımamış insanların, dertleşerek tanışmaları unutulacak gibi değil.
Faiz oranlarının salıverilmesi, yüksek faiz uygulaması, özellikle gecen yıl ülkenin birçok kesiminde, hayvan besleyicilerini güç duruma düşürdü. Veteriner Fakültesinden bir profesör. Marmara, Ege, Trakya Bölgesini dolaştı. Tanesi 150-200 bin liraya satın alınıp, dışarıdan getirilmiş ineklerin, memelerinden sütler aka aka mezbahaya götürüldüklerini gözledi.
Süt fiyatları düşüktü. Yem fiyatlarında bir değişiklik yoktu. Faiz oranlarının salıverilmesi, hayvancılığa yatırım yapacakları düşündürüyordu. Bunları, Veteriner Hekimler Derneği'nin kuruluşunun 52'nci yılı dolayısıyla, Ankara'da düzenlediği toplantıda dinledim.
Toplantıya Tarım ve Orman Bakanı gelmemiş, mesaj göndermişti. Bülent Ecevit'ten, Nahit Duru’dan telgraflar vardı. Süleyman Genç, Mustafa Gazalcı, Yücel Akıncı törene gelmişlerdi.
Konuşmacılar, canlı hayvan dış satımını eleştiriyorlardı. Danışma Meclisi üyesi Prof. Mahmut Akkılıç, “Yetkili makamlar yanıltılmış, yüzde 38 hissesi olmasına karşın, Bakanlık adından “Hayvancılık” kelimesi çıkartılmıştır” dedi. Bakanlıkta yıllardır, “Ziraaatçı”, “Ormancı”. “Veteriner” çekişmesi vardı, bana kulislerde söylendiğine göre. Ziraatçılar, başa gelmek isterler, öbürlerini ayrıntı sayarlardı Böyle kamu görevi mi görülürdü?
Ankara Tabip Odası Başkanı Nevzat Eren, hayvanlardaki verem yok edilmediği sürece. İnsanlardaki veremin ortadan kaldırılamayacağını söyledi. “0” ile “6” yaş arasındaki çocukların yüzde yirmisinde “Protein” eksikliği vardı. Her yıl doğan bir bucuk milyon bebeğin üç yüz bini eksikli büyüyordu. Gebelerin yüzde yetmişinde demir eksikliğinden anemi vardı. Nevzat Eren, “Veteriner Hekimleri aç hayvanları doyurmadıkları sürece, hekimler insanları iyileştiremeyeceklerdir” dedi. Sözlerini, “İyi beslenecek halkımıza yakın gelecekte kavuşmak umuduyla” diye bitirdi.
Toplantı Türk-İş Salonundaydı. Açış konuşmasını Veteriner Hekimler Derneği Başkanı Doç. Dr. M. Tahir Hatipoğlu yaptı. Sonra Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. İsmet Baran konuştu. İlgililerin bulunup, izlemelerini isterdim toplantıyı. Kuliste konuştuklarım, Tarım ve Orman Bakanı'nın sorunlarına çözüm bulacağını sanmadıklarını söylüyorlardı. Biri:
— Daha önce de bakanımızdı, ne yaptı? Diye sordu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Mahmut Tali Öngören de konuşmasında yeni Anayasa'ya, Hayvancılık ve Beslenme sorunlarının konulmasını istedi.
Hayvancılık konularına eğilmiş olan gazetecilere ödülleri verildi. Gazetelerden birincilik ödülünü “Cumhuriyet”, ikinciliği “Günaydın” almıştı. Dergiler arasında birincilik “Arayış”taydı. Cumhuriyet’ten Erbil Tuşalp ile Faruk Bildirici “Jüri Özel Ödülü” aldılar. “Besin ve Beslenme” dalında. Dernek özel ödülü Osman Nuri Koçtürk'e verildi.
Daha sonra, kırk yıl emek vermiş Veteriner Hekimlere “Onur Belgesi” verildi. Bunlar 75 kişiydi.
Ödul töreninden sonra kokteyl vardı. Dernek salonunda üç-beş dakika da oraya uğradık. Söyleşi sırasında, Ziraat Fakültesi'nden doktor asistan Halil Bey, okulda geçmiş bir olayı anlattı: Sınav günleri belirlenmiş, tahtaya asılmış, öğrenciler sınav günlerinin yeniden değiştirilmesini istiyorlarmış. Asistan dayanamayıp bağırmış:
— Sizin yaptığınızı Mustafa Ekmekçi yapmaz!
Bir kahkaha kopmuş, öğrenciler yumuşamışlar. Halil Bey’e sordum:
— Neden öyle söylediniz?
— Hani siz, Tatlı-Sert eleştiriyorsunuz ya, onu anımsatmak istedim...