SODEP Kurultayı ile TRT...

SODEP kurultayı, yarından sonra, cuma günü toplanıyor. Üç gün sürecek Kurultaya Hakkâri dışında 66 ilin delegeleri katılacaklar. Hakkâri SODEP ili, kongresini yapamadığı için kurultaya delege gönderemiyor.
Dört yıldan beri, ilk kez bir parti kurultayı izleyeceğiz. SODEP, 12 Eylül'den sonra kurulmuş partiler içinde, kurultayını ilk yapan parti oluyor. Bir yıl içinde, tüm hazırlıklarını bitirerek kurultaya gidebilmeyi başarması. SODEP için de, demokrasi için de güzel bir şey.
Kurultayı açış konuşmasını Erdal İnönü yapacak O, konuşmasını bayramda gittiği İstanbul'da hazırladı, dün Ankara'ya döndü.
Kurultay da neler mi olacak? Olacakları gözleyeceğiz, önce öğrendiklerimi yazayım. Kurultaya altmış altı ilden 796 delegenin katılması bekleniyor, her ilin çıkardığı milletvekili sayısının iki katı. 85 de SODEP kurucusu var, toplam 881 kişi olmalı. Kurultaya, yasa gereği yedek gönderilemiyor.
Gelecek delegeler arasında, 12 Eylül öncesinde milletvekilliği yapmış olanlar da var. Sayıları çok az, on dört ilden on beş kişi.
İllere göre, bu delegelerin adları şöyle: Erol Çevikçe (Amasya), Önder Sav, Alişan Canpolat (Ankara), Deniz Baykal (Antalya), Sadullah Usumi (Balıkesir), Adnan Keskin (Denizli), Vamık Tekin (Giresun), Hikmet Çetin (İstanbul), Şeref Bakşık (İzmir), Memduh Ekşi (Ordu), Hasan Fehmi Güneş (Sakarya), Alaattin Şahin (Sinop), Selahattin Yüksel (Uşak), Sırrı Atalay (Kars), Kemal Anadol (Zonguldak).
Bu eski milletvekili ya da senatör olan delegeler, kurultayda konuşma yapabilecekler, oy verebilecekler, ancak üçüncü günü yapılacak seçimde, partinin yönetim organlarına seçilemeyecekler. Çünkü, onlar beş yıllık yasağa girenlerden.
Denizli'den kurultaya gelecek delegeler arasında bir de Mustafa Ekmekçi var: SODEP'liler:
— Hiç haberimiz yok, ne zaman girdin partiye? diye takılıyorlar. Kurultayda adaşımı da görürüm sanıyorum.
Bana anlatıldığına göre, SODEP delegelerinin yüzde yetmişi eski CHP'lilerden oluşmakta, buna karşın, CHP'nin son parlamento grubundan gele gele on beş kişi gelebilmiş. Oysa, eski parlamenterlerin yüzde sekseni SODEP'e üye. Bunların da çoğu kurultaya gelmek istediler, ancak seçilemediler. SODEP örgütünün yapısı, eski CHP örgütünü yansıtır göründüğü halde, son parlamento grubuna karşı bir isteksizlik eğilimi yok değil, yoksa onlar da gelirlerdi.
Gazetelerde, kurultay öncesi hizip söylentileri, adları geçenleri yıldırdı. Hizip olacaksa da, hizip dalgalanmalarını söndürdü. SODEP kurultayından, tabanın, hatta kurultaya gözlerini dikenlerin başka beklentileri var. Ülkede özgürlüklerin genişletilmesi, demokraside büyük adımların atılması için SODEP'e büyük görev düşüyor.
Kurultayda tartışılacak konular arasında, tüzük değişikliği, genel sekreterin yetkilerinin arttırılması, genel ilkeler gibi gündem konuları olabilir.
Erdal İnönü'nün Genel Başkanlığı tartışmasız gibi, ama eleştirilebilir o da. Erdal Bey'i, demokrat davranışlar içinde gözledim. İktidara "alternatif" bir partinin başkanının, demokrat yapılı olması önemli.
SODEP kurultayını TRT, radyosuyla, televizyonuyla nasıl verecek bir de onu merak ediyorum. Şimdiye değin yaptığı gibi görmezden mi gelecek, yoksa yasalara uygun biçimde görevini yapacak mı? Bu, haber anlayışıyla, gazetecilik anlayışıyla da ilgilidir. Geçmiş yıllarda TRT'de değerli gazeteci arkadaşlarımız çalıştılar, güçlüklere karşın görevlerini yaptılar, bunun yanında, bir "buyruk kulu" anlayışıyla, TRT'yi "arpalık" gibi görenler de vardı. Onları en ağır biçimde eleştirdim. "Naylon gazeteciler" dedim. Bir yandan da sapı bizden olduğu için, eleştirmek bizlere düşerdi. Basını zaman zaman eleştirdiğimiz gibi. TRT'yi de eleştirerek düzeltebilirdik.
Yeni TRT yasasının 5'inci maddesinin "K" fıkrası, TRT'nin "Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak"tan söz eder. Aynı maddenin "M" fıkrası da yine TRT'nin "Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için, kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç ve düşüncenin menfaatlerine alet olmamak" zorunda olduğunu belirtir.
SODEP kurultay çalışma raporunda, "TRT ile ilişkiler" bölümü hayli ilginç yazışmalarla dolu. SODEP'i görmezden gelen TRT'ye yazdığı bir yazının sonunda, Erdal İnönü şöyle demiş:
"TRT, özerklik ve tarafsızlık uğrundaki emek ve çabalarla onurlanmış bir kurumdur. Eğitici ve eğlendirici yayınları çağdaş uygarlık düzeyinin çok altında olan TRT'den hiç değilse, habercilik ve yorumculukla tarafsızlık beklemek halkımızın hakkıdır."
Erdal İnönü, TRT’ye yazdığı yazılardan birinde de şöyle diyor:
"... TRT, haber bültenlerinde hükümet başkanının ve bakanların doğrudan siyasal konuşma ve demeçlerine de geniş biçimde yer vermektedir. Bu kimseler, her şeyden önce politikacıdır ve bir siyasal partinin yetkili ve sorumlularıdır. Bu kişilere tanınan haklar, aynı ölçüde öbür partilerin yetkili ve sorumlularına da tanınmazsa TRT tarafsız ve bağımsız bir devlet kurumu değil, iktidarın aracı durumuna düşer. Türk toplumu bu tutumun sıkıntısını çok çekmiştir, özellikle 1957-1960 dönemindeki gelişmeler TRT'nin anayasada yer alan bir kurum olmasına yol açmıştır. TRT'nin bugünkü yöneticileri, tarihsel sorumluluklarını unutmamalıdırlar. TRT’yi ve Türkiye'yi 1960 öncesi dönemin "partizan" yönetimine geri döndürecek tutum ve davranışlardan kaçınmalıdır."