AKSARAY — Bir Aksaraylı, Aksaray DYP ilçe merkezinde, Cüneyt Arcayürek’le bana, "Temizlik işçileri yerlerinde yok. Hepsi miting meydanına getirildi!” diye konuştu. DYP'Iİ Şevket Arıbaş, Özal’ın şimdiye değin ilk kez Aksaray’ı il yapmak için söz verdiğini söyledi. Şöyle dedi:
—Ara seçimlerden önce söz verdi bir, referandumdan önce söz verdi iki. Ama hiçbiri olmadı. Herhalde bu gelişinde de Aksaray'a vilayetlik sözü verecek, ama artık kimse inanmayacak. Bu Özal’ın seçim manevrasıdır...
—Bu seçimler ne olur?
—Özal burada çok büyük bir çöküntüye uğrar! DYP başarı ile çıkar. Sonuç 3-1-1 olabilir; 3 DYP, 1 ANAP, 1 SHP. Bakarsın, değişik de çıkabilir. Hesap budur. DYP'nin liste başı adayı Niğde il başkanımız Doğan Baran, liste İkincisi de Aksaraylı Mahmut Öztürkmen, DPTden geldi, Aksaray'ın Sapmaz köyünden.
—SHP'nin adayları nasıl?
—SHP'nin Aksaray'dan kazanacak sırada adayı yok. Burhan Ecemiş Aksaraylı değil. Durumları pek iç açıcı değil bence.
-Bu kalabalıklar nereden geliyor?
—Her partiden gelir. Mesela geçenlerde Erbakan geldi, biz şehir kulübünde oturuyorduk, 15 kişiydik; 9 tanesi dinlemeye gitmiş. Hiçbiri Erbakancı değildi. Ara seçimlerde Özal geldiğinde bütün kahvehaneleri kapattılar. Saat 12.00'de köylerine kasabalarına giden minübüsleri garajdan çıkarmadılar. Demiral, yasaklı iken geldi, bu caddeler adam almıyordu...
Haydi ona DYP'Iİ diyelim, Özal'a karşı konuşuyor. Ama çok kişi söylüyor ki, bu yöre geçmişte olduğu gibi çokluk sağ partilere oy vermiştir. MHP’li Sadi Somuncuoğlu Niğde milletvekili olarak Aksaray’ın oyları ile seçildi. 4 eğilimi topladığını söyleyen Turgut Bey, eski MHP’lieri de almış, önce Güven Parti’li sonra MHP’li olan, bir ara da Mehmet Yazar’ın partisine geçen Kuddusi Somuncuoğlu, arkadaşları ile birlikte şimdi ANAP'a katılmış.
1936 yılından 1939'a dek il olan Aksaray'ın o zamandan kalma il binasında şimdi kaymakamlık oturuyor. Aksaraylıların gönlünde de il olabilme sevdası. Kaymakamlık görkemli bir yapı. İlçede ise bir ortaçağ yaşantısı sürmekte.
Cüneyt Arcayürek’le Aksaray'da Turgut Bey'in helikopterini beklerken, SHP ilçe merkezine de gidiyoruz; onlar ilçe merkezini bir kahvehane gibi kullanıp söyleşiyorlar. Turgut Bey, Atatürk Anıtı’nın da bulunduğu hükümet alanında konuşacaktı. Daha önce gelen liderlere burası verilmemiş. Alanda dövizler arasında "Emirci" ile "Sultanhan" kasabalarının ilçelik isteklerine ilişkin dövizler var. Bir yerde de "Sayın Başbakanımız, Aksaray vilayetine hoş geldiniz, inşallah vilayetlik kurdelesini siz keseceksiniz" yazısı var. Mikrofondan bağırarak kalabalık toplamaya çalışan bir kişi, "Dinle Özal’ın sesini, isteme eskisini. Geliyoooor, gümbür gümbür geliyor" diye bağırıyor. Kalabalıklar yoğunlaştı gelmesine yakın. Yoksul bir kadın bir şeyler mırıldanıyor; ne söylediğini soran bir kadına da “Ben bilmem, inşallah iyisi olur!” diyor.
İşsizlik burada dizboyu, yüzlerce kahvehane var; bir vatandaş oğlunu Adana'ya yakınlarının yanına kaçırarak kumardan kurtarabildiğini söyledi. Çiftçinin ürünü ise yerde kalmış. Seçimlere birkaç gün kala, seçmen yine kapalı kutu gibi.
ilçede çok sıkı güvenlik önlemleri var. Konya’dan güvenlik ekipleri, Nevşehir’den komando birlikleri getirilmiş, hükümet alanına bakan pek çok binanın üst katları boşaltılmış durumda.
PTT bugün dolayısıyla gazetecilere yardıma olmak için masalar, telefonlar ayırtmış, yazılarımızı rahatça yazdırabildik.
Turgut Bey, Aksaray’da konuşmasının ağırlığını, daha önceki tahminleri doğrularcasına Aksaray’ın il olmasına ayırdı. Konuşmasının bir yerinde şöyle dedi:
-…Ben burada, Aksaray'dan başladım, ilk sözü burada söyledim; arkadan düşündüm, ‘"Yanlış mı yaptım" diye düşündüm. Vilayet olmaya namzet epeyce yerimiz var. Mesela Kırıkkale, Aksaray, Ereğli, Karaman, Akşehir var; Düzce, Tarsus var; İskenderun var. ('Bayburt var' sesleri). Bayburt… her tarafta var. Niçin olmasın! Yalnız herkes kendini gösterecek, siz kendinizi göstereceksiniz. Biz de gösterelim, tamam mı? İnşallah Aksaray buna hakkı ile sahip olacaktır...
Turgut Bey’i alkışlayanların ön sıralarda duranlar olduğu göze çarpıyordu. Petek otobüsünün önünde akrep adlı makinelilerle donatılmış komandolar yerlerini almışlardı. Konuşmanın yarısına doğru kalabalık da yer yer dağılmaya başladı.
26 Kasım 1987, Cumhuriyet