Seçim 75 - Adana

AP İKİNCİ SENATÖRLÜK İÇİN DP’LİLERİN OYUN BEL BAĞLADI
• Cephe Partileri Adana’da Seçime Umutsuz Giriyor.
• 4 Senatörün Seçileceği İlde Pamuk Taban Fiyatlarında Zam  Yapılmaması Yüzünden Ap’nin Oy - Sayısında Yükselme Olmayacağı Belirtiliyor.
• Bir Chp Adayı: «Vatandaş Bize Değil, Ecevit’e Oy Verecek» Diyor.

Adana'da bir komando öğrenci, hemşerisi devrimci öğrenciye dert yanıyordu:
— Siz bize «faşist» diyorsunuz ya yerden göğe haklısınız. Sizlerin derneklerinize, seçimlerinize bakıyorum: İsteyen aday olabiliyor, isteyen gidip oy kullanıyor, istemeyen kullanmıyor. Bizde öyle değil. Bir kere, son dakikaya kadar adayın kim olacağını kimse bilmez. Aday tektir ve Ankara'dan bildirilir. Herkesin gidip, o adaya oy vermesi zorunludur.
Oy vermeye gitmeyen, vermeyen cezalandırılır..
1973 seçimlerinde MHP'liler Adana'dan da bir milletvekili çıkardıkları için, önce burada komandolarla, çalışmaları üstünde durmak istedim. Kimler yardım ediyor bunlara? Nasıl oluşmuş, burada yuvalanmış komandolar?
Adana'da gerçekte öyle yoğun komando yok gibi. Çokluk, sanıyorum seçim olmayan illerden Adana'ya komando uydular getirecekler bu seçimde. Olayları çıkaracak fazla gücü nasıl sağlayacaklar?
Başbuğ, Hitler'in uyguladığı bir yöntemle Hasan Dinçer'lerin CKMP'sini ele geçirip partinin adını da değiştirdikten sonra iktidara geliş yolları aramaya başladı. Şansı yaver gitseydi, 27 Mayıs'tan hemen sonra bir partinin başına geçerek iktidara gelebilecekti. 1960 girişiminden iki ay sonra Temmuz ayında, komite üyeleri sert bir tartışmanın içine girmişlerdi. Konu, siyasi parti kurulması ve bu partinin liderinin kim olacağıydı.
Başbuğ, o zaman «İhtilalin kudretli albayı», üyeleri Yassıada'ya gönderilen Demokrat Partinin başına geçme düşünü kurmaktadır. Bu önemli tarihsel olay, şimdiye değin pek açıklıkla aydınlatılmadı. Şimdi ise, bir yol daha Başbuğ'un önünde açılmaktadır.
Demirel'in AP'sinin başına geçme yolu. Hoş, Ali Nail Erdem'in başında bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığına, tüm komandolarını yerleştirebildi. Erdem, kımıldayabilirse kımıldasın da görelim.
Başbuğ'un eski arkadaşlarından Muzaffer Özdağ, komite üyesi olarak Adana'da yapılan büyük bir toplantıda konuşmuştu. Sonraları öbür MHP'liler de gittiler Adana'ya. Bu birikim Adana’da MHP'ye üyelik sağlamaya yetti. Zaman zaman Adana üstüne konuşmalar olur:
— Adana'nın Yavuzlar mahallesinde Kazaklar, Türkistan'dan gelen göçmenler de oturur Bunlar İkinci Dünya Savaşı yıllarında Rusya'da Kızıl Ordu’da savaşırken Hitler ordularına geçen ve orada Ruslara karşı savaşanlar yahut çocuklarıdır. Türkeş, ilkin bunları tavlamış ve MHP'nin ilk çekirdeğini oluşturmuştur.
Böyle denmekteyse de, üç beş göçmenin Adana'da milletvekilliği kazandıracak gücü yaratmayacağı düşünülürse, sadece komandoların gelişmesini buna dayandırmak hayli güçtür.
— Başbuğ, Kadirli dolaylarında genç, körpe öğretmenlere el atmış ve bunları eğiterek, «milliyetçi» adı altında ırkçı bir grup yetiştirmiştir. Öğretmenlerinse seçimlerdeki etkileri bilinmekte..
Bu daha akla yakın.
Komandoların masraflarını karşılayanlar
Komandolara Adana'da masraflarını karşılayanlar büyük toprak ağaları, bu arada, eski millet vekillerinden Rıza Tekeli midir? Yapılacak yardımlar çok kez Tarsus'ta Yakup Ramazanoğlu’nda toplanmakta, oradan komandolara mı ulaştırılmaktadır? Örneğin devrimci Öğrenciler evlerine gidecek dolmuş parası bulamazken, komandolar neden taksilerden arabalardan inmemekte, en lüks lokanta ve kebapçılarda yemek yemektedirler? Adana'daki yurt müdürü 1973 seçimlerinde Niğde MSP adayı mı idi?
Ha, Adana Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü de komandoların yerleşme merkezleri arasında.
AP, dalgayı çakıyor mu?
Adana'da ne diyeceklerini sorduğum bazı AP'liler «Aman şu MHP dediler de başka şey demediler. AP Adana il Başkanı Faik Eker, faşizmin bir «mikrop» olduğunu açıklıyordu. 12 Mart konusunda şöyle dedi Faik Eker:
— Aslında 12 Mart demokrasiye müdahaledir...
— Faik Türün'ün İstanbul AP adaylığı nedir? diye sormadım tabii Adaşı nedeniyle kibar AP İl Başkanı'nı üzmek istemedim. Ama o anlamıştır..
AP'lilerin yakınmaları gösteriyor ki, Süleyman Bey de AP'liler de bu cephedeki yağmadan pek hoşnut değillerdir. Parsanın büyüğünü kendileri toplayacakken, çoğu komandolara, MSP'lilere gitmekte.
Mehmet Ünaldı’nın orman yangınları
Cumhurbaşkanı Sayın Korutürk, Türkiye'de seçim öncesinde orman yangınlarının neden böyle arttığını araştıradursun, Adana AP Senato adayı liste başı Mehmet Ünaldı, kıs kıs gülmekteydi. Konuyu biraz daha kurcalayalım..
Mehmet Ünaldı Adana'nın Karaisalı'sındandır. Burada orman köylerinin oylarını alabilmek için yapmadığı, yapmayacağı yoktur. Bir Orman Bölge Müdürü vardı Mesut Can. Şimdi Adana'da şöyle konuşuluyor Mesut Can ve Ünaldı için:
— Suyuna tirit 13 Mart yönetimi bile Mesut Can'ı Adana bölgesinden aldı, başka yere verdi. Orman köylerinde partizan olmayan memurları hallaç pamuğu gibi sağa sola atıyorlardı. Mehmet Ünaldı'nın sözünden çıkmazdı adam. Cephe işbaşına gelince, orman müdürü yeniden eski yerine getirildi.
Korutürk, Ankara’ya gelince Mehmet Ünaldı'yı çağırıp sormalı:
— Mehmet Bey bu kadar oyu alıp gelebilmek için ne kadar orman yaktınız?
Ne diyecek?
— Vallahi yalan yazıyor Ekmekçi, efendim. Ormanı yakanın gözü kör olsun!
Mehmet Ünaldı ön seçimlerde Ahmet Topaloğlu ekibine karşı büyük başarı kazandı. Topaloğlu azıcık kırgın olmalı ya, doğrusu seçimlerde unutulur böyle kırgınlıklar, kazıklar..
Ahmet Topaloğlu ile Adana'daydı. Kozan'ın Gazi köyünde konuştu ama hem o isteksizdi hem de dinleyenler.
AP'liler, çok değil iki senatörlük istiyorlar. Fakat, AP'ye 2, MSP'ye, MHP'ye filan da senatörlük verirseniz dört değil on senatör çıkması gerek Adana'dan. 1971 rakamlarına göre AP Adana’dan ancak bir çıkarabilir...
Bazı, bir söz, bir cümle çok şeyi anlatıveriyor. Tepebağ mahallesinde müezzinin karısı şöyle dedi:
—  Ne gördük biz bu AP'den?
Partizanlık yapıyorlar açık. Yakına dek, 500 kadar Dünya gazetesi, Güney Sanayi'nin kapısına bırakılır, bu gazeteleri içeri giren işçiler alır okurlar, kültürlerini artırırlardı. Dünya gazetesi yerini şimdilerde Son Havadis'e bıraktı.
AP İl Başkanı Faik Eker'e göre, geçen seçimde iptal edilmiş olan 7 bin oy bu kez iptal edilmezse, 42 bin Demokratik Parti oyunun 20 binini alırlarsa, vatandaş da sandık başına giderse, AP’den de başka partiye hiç oy gitmezse iki senatörlüğü rahat çıkarabilirlermiş. Bir da şu var:
— CHP iktidardan erken ayrıldı. CHP daha çok iktidarda kalsaydı bizim için daha iyi olurdu..
«Ecevit bırakıp kaçtı» diye boşuna demiyorlarmış».
Ağanın basılan kızı
MSP camilerde cami avlularında gizli gizli çalışıyordu. Ramazan da işine yaradı mı, bilmiyorum ama daha önceleri de yazdığım gibi Türkiye'de müslüman sayısı artmadı azaldı. İyi mi? Komşumuz Sait Albay, öyle dedi:
— Vallahi her yıl oruç tutardım, bu yıl tutamadım. Erbakan'ın oruç tuttuğu yerde ben oruç tutmam!
Demek biraz daha dine Erbakan usulü kuvvet verseler, tüm ulus dinden imandan çıkacak.
Kadirli'nin Değirmendere köyünde MSP'liler cami avlusuna konuşma kürsüsünü kurmuşlar çoktan konuşmaya başlamışlardı. MSP'lilerden sonra CHP'liler konuşacaklardı. Böyle toplantılar da ilginç oluyor hani, iki yan da birbirini dinliyor zorunlu olarak. Adana bölgesinde çalışan MSP Gaziantep milletvekili Mehmet Bozgeyik, CHP Adana milletvekili Mehmet Can’ın da aralarında bulunduğu CHP'li topluluğa bakarak konuşuyordu:
— Ahlak kalmamıştı memlekette, şehirliler mini etek giyiyorlardı. Randevu evleri dolup taşıyordu...
Devam ediyordu Mehmet Bozgeyik:
— Memlekette ahlakı kurtarmak için İmam Hatip okulları açıyoruz. Bunları çoğaltacağız. İmam Hatip mezunlarını polis yapacağız...
MSP'lilerin konuşmaları bitince CHP'liler geçtiler kürsünün çevresine kürsüye, mikrofona da Mehmet Can. Kısaca şöyle dedi:
— Size çocuklarınızı İman Hatip okuluna yollayın diyorlar. Hiçbir milletvekilinin çocuğunu İmam Hatip okuluna yolladığını duydunuz mu? Sorun yanınızdaki MSP'li, milletvekillerine. Hepsinin çocukları kolejlerde okuyor. Sizi geri bırakmak için İmam Hatip okullarını açıyorlar.
İmam Hatip mezunlarını polis yapacaklarmış. Şimdi size soruyorum; polisleri imam yapsalar gülmez misiniz buna?
Bir ağızdan karşılık verdiler.
— Güleriz..
— Eee, imam yetiştirmek için açılan İmam Hatip okullarından çıkanları polis yapacaklar, buna gülmez misin?
—Ona da güleriz...
Mehmet Can anlatmaya devam ediyordu:
— Din bir üst yapı kurumudur. Alt yapının temeli ekonomidir. Siz hiç hırsızlıktan hüküm giymiş zengin gördünüz mü? Doğuda eşkıyalar yoksullardan çıkar. Köylerde yoksulluktan ölünce, «kurtuldu adam» derler.
Gidin geneleve, hiç zengin kızına rastlar mısınız? Hiç ağa kızı var mıdır oralarda? Ağa kızı, zengin kızı sekizi ile basılsa dokuzuncuya telli duvaklı gelin gider. Ben Uluborlu'da bulundum, cezaevi bomboştu. Yoksulluk ortadan kalkarsa suçlar da azalır. Yoksul dinine de küfreder, etmez mi?
Bir ağızdan karşılık verdiler:
— Eder..
— Ağa kızından evde kalan gördünüz mü?
— Görmediiiiik...
MSP'liler kös kös uzaklaşmışlardı Değirmendere'den.
CHP'li Senato ikinci adayı Kemal Sarıibrahimoğlu seçimlerde «tercih» işareti yapılmasından çekiniyordu. Uykularını yitirmiş gibiydi. Üçüncü aday Melih Kemal Küçüktepepınar mı yapacaktı «tercih» oyunu?
Sarıibrahimoğlu açık konuşuyordu:
— Vatandaş bize değil, Ecevit'e oy verecek. Kıçımıza tekmeyi vurup «haydi, Ecevit'in size ihtiyacı var» deyip senatoya gönderecek...
CHP Adana milletvekili Emin Bilen Tümer, telgraf çekmiş «hasta olduğumdan gelemeyeceğim, seçimlerde çalışamayacağım» diye. Herkesin dilinde bu.
Adana'da bir sol potansiyel var, bir de Ecevit... CHP, Adana'da üç senatörlüğü çıkarırsa, bunda Çetin Remzi Yüreğir'in de payı olacak. Çetin Remzi Yüreğir Adana Belediye Başkan Vekili. Ankara'da Vedat Dalokay neyse, Antalya'da Belediye Başkanı neyse, Adana'da da Çetin Remzi Yüreğir. Adana Belediye Başkanı Ege Bagatur ile yardımcısı Ahmet Albay'ı vuran ise yakalanamadı hala. O da CHP'nin hiziplerinden birinde...
Gezip dolaştığım pek çok yerde olduğu gibi, Adana'da da cephe umutlu değil. Ama, can havliyle çalışıyor. Komandosuyla, partizanıyla çalışıyor.
Sadettin Bilgiç'in oyununa gelmiş, içinden vurulmuş Demokratik Parti. Adana’da aldığı oyları korumaya çalışıyor. Adana içinden çok bazı ilçelerde iyi. Örneğin Ceyhan'da. Ali Sepicinin ayrılıp AP'ye gitmesi pek önemli değilmiş. Pamuk taban fiyatlarında artış olmaması nedeniyle, AP oylarında fazla bir artış olmayacakmış.
CHP’nin, Adana'da çalışan bir seçim komitesi başkanı var: Oğuz Yazıcıoğlu. Konuşmamız sırasında şöyle dedi:
— Askeri iktidarlar sağcıların işine yarıyor. Solcular, askerlerin gelmemesi için gereken özeni göstermelidirler.