Riyad Mahlutla Kırklareli Cezaevi’nde yaptığımız söyleşinin sonuna geldim. Kimi sorularımızı Arapça çevirmeni aracılığı ile kimilerini de Türkçe yanıtladı Aydın, içten, dürüst bir genç. Konuşmamız bitince, onun "adi bir banka soyguncusu" örgütün adamı olamayacağı kanısına vardım. Diktatörlüğe karşı savaşım veren bir aydın. Türk aydın kamuoyunun, Riyad Mahlutları yalnız bırakmaması gerektiğini düşündüm. Oral Çalışlar’la Riyad'a sorularımızı sürdürüyoruz, ilk ben soruyorum:
Zeynel Abidin Bin Ali, Habip Burgiba’yı devirdi. Burgiba bunamış mıydı, sayrı mıydı gerçekten, yoksa deli raporu mu alındı?
Değil. Tunus'ta, küçük büyük herkes biliyor, değil. Tamam, yaşlı ama...
Kaç yaşında şimdi?
Vallahi tam bilmiyorum, ama doksana yakın. O zaman 83'tü. Hasta, deli değildi. Bunadığı da doğru değil. Neden doğru değil? Çünkü, Zeynel Abidin Bin Ali aksini yaptı, sabah çıktı "böyle böyle..." dedi, bir deli raporu hazırlattı. Habip Burgiba ise çok güzel konuştu. Bir deli böyle konuşabilir miydi?
Oral Çalışlar sordu:
Sen kaç yaşında ülkende demokrasi olması gerektiğini hissettin? “Bu ülkede demokrasi lazım, siyasal savaşım vereyim" dedin?
Ben soruda yardıma koştum:
ÖÇrgüte girdiğinde kaç yaşındaydın?
21-22. Ben 21 yaşında politikadan hiçbir şey anlamıyordum, sadece çok büyük bir öfke içindeydim. Tunus'ta bir gün yaşayın, görürsünüz gerçeği.
Oral Çalışlar, sordu Riyad’a:
Siyasal bakımdan en çok kimden etkilendin? (Soru Arapçaya çevriliyor)
Söylemem, ben çok korkuyorum çünkü (Kişi adı vermekten özellikle kaçınıyor).
Örneğin, diyelim ki “Şu kitabı okudum, etkilendim."
Ne cevap vereyim?
Hangi gazeteyi okudun? Mesela Cumhuriyet mi?
Sen beni çok sıkıştırıyorsun! .
Ben örgütün adını ver anlamına söylemiyorum, örneğin bir insan büyürken şundan etkilenir filan...
Dur, bir şey söyleyeyim: Ben 21 yaşında hiçbir şey anlamıyordum siyasetten. Sadece ve sadece çok büyük bir öfke içindeydim. Bir yıl yaşayın Tunus’ta görürsünüz, çok kötü. Yavaş yavaş birikti kafamda nasıl yapacağımız. Adamı eziyorlar orada, halkı eziyorlar.
Dünyada en sevdiğin siyasi lider kim? Örneğin, Atatürk, De Gaulle, George Washington, Lenin, Mao... örnek aldığın siyasi liderler?
Şimdiye kadar dünyanın hiçbir yerinde demokrasi hiç olmadı.
Örnek alacağım bir önder yok mu diyorsunuz?
Çok var. Çok şey yaptılar. Ama demokrasiyi gereği gibi gerçekleştiremediler. Atatürk'ün yaptıklarını çok beğendim. Sadece demokrasi değil ama, verdi, almadı.
Dünyada beğendiğin lider yok mu yani?
Çok beğendiklerim, Kemal Atatürk ve De Gaulle...
Roman yazarı olarak en çok kimi beğenirsin?
Belki siz tanımıyorsunuz. Tunuslu yazarlar: Ihvan Essafa, Tevhidi, bir de Messedi, bunları beğeniyorum... Beğendiğim kitap da "Riselet El Gufran"dır.
Çok uzattık ama, birkaç soru daha, ben alıyorum ele:
Dedelerinden biri Karadeniz'den gitmiş, öyle mi?
Beşinci dedem. Bu çok uzun bir öykü. O zaman tarih marih yazmak yok. Ama biz okuduk, onun adı Mahmut Mahluf.
Burada her kitabı okuyabiliyor musun? Şu anda hangi kitabı okuyorsun?
Şu anda hiçbir kitabı okumuyorum. Ama en son okuduğum kitap bir Sovyet yazarının kitabıydı.
Oral Çalışlar soruyor:
Sovyetler Birliği'nde sosyalizm yıkıldı, üzüldün mü?
Vallahi üzüldüm! Çünkü, eğer böyle olmasaydı... Komünizm güzel. Fakat iki yanı keskin bir kılıç. (Nalıncı keseri mi demek istiyor ne?)
Fide! Castro’yu beğeniyor musun?
Hayır!
Mao'yu?
Mao, olur ama... İyi... Bir şey yaptı!
Türkçeyi, derdini anlatacak derili konuşabiliyordu. Türkiye’de kaldığı sekiz aylık süre içinde öğrenmişti. Sporlardan kayağı seviyor, "spor martial" yapıyordu. Bu, bir tür Japon oyunu, karate gibi bir şeydi. Oral Çalışlar sordu:
İtalya'da çok söylenen bir söz var: Bir insan, hem zengin hem sosyalist olmazmış. Siz hem çok zenginsiniz hem de sosyalist.
Bu doğru değil; sosyalizm demek, her şeyi paylaşmak demek değildir (Çevirmeni anlattı: Riyad, zengin bir ailenin çocuğu olmasına karşın arkadaşları hep yoksullar olmuş. Riyad'ın üç kızkardeşi var, kendisi ailenin tek erkek çocuğu).
Riyad, kendisiyle konuşan gazetelerden yakınıyor:
Beni korkak gibi gösterdiler. Ben ölmekten korkmuyorum, ölümden korksaydım bu işe girmezdim. Öleceksem, burada ölmek isterim!
Riyad Mahluf’un dosyasında ilginç gelişmeler oldu. Bakanlar Kurulu'nda DYP'li Devlet Bakanı Akın Gönen’in itirazı üzerine Adalet Bakanı Seyfi Oktay dosyayı geri çekti; "yazılı emirle bozma" yetkisini kullanarak Yargıtay'a başvurdu...
4 Mayıs 1993, Cumhuriyet