Ölüm Kuşları...

"Barış Treni" ile Adana’ya, oradan İncirlik'e geçen "Barışçılar”a, Adana basını büyük ilgi gösterdi. İncirlik'teki basın toplantısında, karşımda sıra sıra fotoğrafçıları görünce ürktüm doğrusu; alışmamıştım böyle şeylere. Demokratik kitle örgütlerinin haberleri, bizim İstanbul basınında ya kısacık haberler içinde verilir ya da hiç verilmez, görmezden gelinir. Onlar nedir ki parasız pulsuz derneklerdir! örneğin Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin daha doğru dürüst bir çalışma yeri bile yoktur. Çoğu öyledir.
21 demokratik kitle örgütünün “Savaşa Hayır” gezisiyle ilgili olarak Adana'nın yerel basınında çıkan haberlerle yazılardan birkaç özet verirsem Adana basınının olayı nasıl önemsediğini göstermiş olurum. 73 yıllık bir geçmişi olan “Yeni Adana” gazetesi, tepeden dört sütuna “Barış Treni” haberini şu başlıklarla verdi:
Barış Treni ile gelen heyet geniş güvenlik önlemleri ile karşılaştığı İncirlik’te basın toplantısı düzenledi. Barıştan Korkanlar Var! Helvacı: "Barış için geldik ama toplantıdaki insanlardan daha kalabalık güvenlik kuvvetleriyle karşılaştık”: Ekmekçi, "Kırk yıllık gazeteciyim, ama kendi vatanımda yabancı gibiyim.”
Haberde, İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal'ın konuşmasına da yer veriliyor. Akın Birdal şöyle diyor:
“Bu savaş bizim savaşımız değildir. Biz bu savaşa karşıyız. Bizler şu anda buraya İncirlik Hava Üssü'nün sökülüp atılması için geldik. Buraya gelmeden önce de Ankara'da siyasi parti liderleriyle demek temsilcileriyle konuştuk görüştük. Onlar da savaşa karşı olduklarını söylediler.”
Nevzat Helvacı da derhal barış masasına oturulmasını istiyor, özetle şöyle diyor:
"Ülkemiz için değil, tüm dünyamız için savaşa hayır diyoru. Bizler buraya ellerimizde çiçeklerle geldik, barış için geldik: ama savaşa gelmiş gibi toplantıdaki insanlardan daha da kalabalık güvenlik kuvvetleriyle karşılaştık. Biz buraya Patriot getirmedik. Barış her şeye değer, bizler de barış için geldik. Barışı korumalıyız, ama birileri barıştan korkuyor”
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Demirtaş Ceyhun, toplantıda konuşmak için hazırlık yapmadığını belirterek "Konu barış ise barış için önceden konuşma hazırlamaya gerek yoktur. Ben bu savaşa karşıyım, çünkü Adanalıyım ve benim anam da burada" dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi ise İncirlik’in Türkiye'nin bir parçası olduğunu bu vatan parçasına da bir Türk olarak elini kolunu sallayarak girilmesi gerektiğini söyledi. Kimseye Amerikan uşaklığı yapma hakkını tanımadıklarını açıklayan Ekmekçi, "Ben kırk yıllık gazeteciyim, ama kendi ülkemde yabancı gibiyim" dedi. (Neler de demişim!)
Adana'da yayımlanan “Bölge” gazetesi, “Barış Treni” adana’da, başlıklı haberini, çift fotoğrafla üç sütuna vermiş. Beşinci sayfada, “Söz Sırası" başlıklı yazısını Mehmet Mercan, "Barış Treni”ne ayırmış. “Gelenler, Gidenler” adlı yazıda, Mercan bir yerde özetle şöyle demiş:
“Savaşın başladığı 17 ocak gününden bu yana içerde ve dışarda bütün dikkatleri üzerinde toplayan İncirlik bir uğrak yeri oldu. Parti liderlerinin çoğu heyetler halinde gelerek İncirlik’i gördüler ve döndüler.
Gelip gidenlerin tümünün yargısı aynı.
İlk hedef Adana.
Şöyle bir İncirlik’e uğrayıp "Savaşa Hayır” demek yetti parti liderlerine, parlamenterlere. Adana'ya, Adanalılara "Vah, vah! Geçmiş olsun” diyenlerin hiçbiri henüz Adana'yı parlamentoya getirmiş değil.
Ölü evine taziyeye gelmiş gibi. Kapıdan çıkan unuttu gitti.
Politikacıların, liderlerin, İncirlik önüne gelip birer nutuk atmaları bir yana, bizce dünkü ziyaret hepsinden anlamlıydı. Aralarında yazarların, zanatçıların, bilim adamlarının, gençlerin yaşlıların bulunduğu barış kervanındı ziyareti...
Hiçbirinin en küçük bir politik ya da başka hesaba dayalı beklentisi olmayan barışseverlerin buraya kadar gelip "geçmiş olsun" demeleri Adanalıları muttu etti.
Barış isteyenler İncirlik'e sokulmuyor.
Dün Adana'ya gelen "Barış Treni” yolcuları da sokulmadı. Çok doğal. İncirlik hiçbir zaman barış için oluşturulmadı ki.
"Güney Haber” gazetesinin, dört sütuna tepeden verdiği haberin başlıktan: “Barış Treni’nin bildirisi engellendi." İncirlik’te "Savaşa Hayır” Yasak!..”
"Ekspres" gazetesinin, altı sütun üzerine attığı başlık: "Barış Treni" ile Adana'ya gelen barışseverler İncirlik’ten seslendi: "Savaş istemiyoruz.”
Haberleri, yazıları iki gün üst üste verenler var. Adana Belediye Başkanı Selahattin Çolak'ın, verdiği kokteyli, "Güney Extra" gazetesi, sekiz sütundan gösterdi. Adanalı gazetecilere, bu arada Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Çetin Yiğenoğlu'na, Devlet Demiryolları çalışanlarına, Seyhan Belediye Başkanı Yalçın Akyol'a, İncirlik Belediye Başkanı Cumali Kar'a, Anakent Belediye Başkanı Sefahattin Çolak'a siyasal partiler temsilcilerine, demokratik kitle örgütlerine, okurlara, tüm Adanalılara, gösterdikleri yakın ilgiden dolayı teşekkür borçluyuz. İncirlik'ten kalkan uçaklar, Irak’ın çeşitli kentlerini bombalıyorlar. Sığınaklarda, insancıklar ölüyor. Bu cinayetlere "dur" demenin zamanı geldi, geçiyor. Adanalılar, kentlerine gelecek politikacılara sivil, asker herkese, savaşın hesabını sormalıdırlar. Yurtseverlik bunu gerektirir. 2 Şubat 1991 günlü Cumhuriyet’te, Erhan Karaesmen'in "Yabancıya Ait Ölüm Kuşları” başlıklı yazısını okumadıysanız, bulup okuyun. Ben, kesip sakladım...