Öksüz Yamalığı

Hastalandım. Üç gündür dışarı çıkamıyorum. Ateşim yok, ancak öksürük soluk aldırmıyor. Avukat Melih:
— Elbette hasta olursun! dedi, Katherina’nın yemeklerini yerken iyiydi!
Bir Öksürük. Böyle ufak tefek hastalığa aldırmam. Herkes hastalanıyor...
Dışarısı karlık. Bir ara öksüz yamalığı biçiminde yağdı. Anadolu’da iri iri yayan kara denir öksüz yamalığı, diye. Öksüzün yamalığı büyük olur ya...
Çocukluğumda, heyecanla:
— Ana, kar yağıyor? dediğimde:
— Kan mı, yağıyor ay oğlum? Yanıtını alırdım. Kara alışık insanları korkutmaz kar. Yeter ki kar kalkıncaya değin yiyecek unu, bulguru, pekmezi olsun kilerinde.
Kapı çalındı. Baktım bir çocuk:
— Bir bardak su verir misiniz?
Verdim. Bir dikmede içti.
— Bir bardak daha verir misiniz? Verirken sordum:
— Sen nerede oturuyorsun?
— Hüseyin Gazi’de.
Hüseyin Gazi, Çankaya’ya saatler boyu uzak. Bir sokağa “Orhan Kemal” adı verilmişti Hüseyin Gazi’de. Tam uygunu. Nedense değiştirmişler, Orhan Kemal’in adını sokaktan alıvermişler.
— Hüseyin Gazi‘den buraya ne yapmaya geliyorsun ?
Sordum ama yanıtını anlamadım. Dileniyor. Para istese olmaz. Kimse parayı para olarak istemiyor. Para ekmekle ilaçla birlikte söyleniyor. Bir gerekçeyle birlikte söyleniyor. Borç ister gibi.
— Bir bardak su verir misiniz?
İyi sudan doldurup verdim ikinciyi de. Sadece su ile karın doyar mı? Çocukluğumda “İki su bir ekmek yerine geçer, derlerdi. Espri işte. Bir şeyler de almalı bu çocuk, öyle değil mi?
Bizim ilçenin ebesi çok titizdi temizlikten yana. Böyle herkesin elinden bir şey almaz, su bile içmezdi. Gezmeden ya da görevden dönerken, bizim eve uğrar, anamdan bir bardak su isterdi. Anam bize:
— Başka, yerden su içmez, bir bizim evde içer! diye övünürdü. Ebemiz bakkala gittiğinde de istediği şeyler öyle eline paldır küldür tutuşturulamazdı. El değmemiş paketler olacak, ebenin eline maşa ile tutuşturulacaktı.
Bakkal Macar Köse boş bulunmuş, sabunu ebenin eline tutuşturmak istemiş. Ebe çığlığı atmış:
— Ayyyy! demiş, Macar Köse kızmış:
— Elimde şey mi var? deyivermiş. Kahvede, Macar Köse'ye olayı anlattırırlar, gülerlerdi.