Nuri Bozyel...

Bir yazara:
Son hep dostlarından söz ediyorsun, diye takılmışlar...
Benim dostlarım, değerli insanlardır! diye karşılık vermiş.
Bu, “Ankara Notları”nda Nuri Bozyel'i anlatacağım. Onu, ölümünden sonra anlatmış olmam, benim için bir şanssızlık sayılabilir. Daha önce, birçok “Ankara Notları”nda adı geçmiştir. Ama onu gerçekten tanıtmaya çalışan yazılar değildi onlar. Birçokları gibi, adı şöyle bir geçmiş olmalı. Derinlemesine durmalıydım oysa Nuri Bozyel deyince. Cahit Eren de öyle olmadı mı?
Nuri Bozyel, Meclis'e 1977’de girdi ya, tanışmamız ondan çok öncedir. Ayvalık'a, Burhaniye'nin Ören’ine yaz dinlenmelerine gittiğimde, yıllar önce tanıştım onunla. Sanırım, Mehmet Özgüçlü tanıştırdı. O yıllar Gömeç Bucağı Belediye Başkanıydı. Nuri Öcal’ın anlattığına göre. Nuri Bozyel, genç bir kasaba çiftçisiyken, 22-23 yaşlarında, okuyan bir aydınmış, öyle uzun boylu okul-fakülte filan da bitirmemiş. 23 yaşındayken, kasabasının insanlarını inandırarak, Gömeç'te yeni bir mahallenin okuluna “Tonguç İlkokulu" adını verdirmiş. İlericiliği taa, o yıllarda Nuri Bozyel’in, okula “Tonguç" adının verilmesine, Balıkesir il yöneticileri direnir. Nuri Bozyel, valiyi, il genel meclisi üyelerini, ayrı ayrı konuşarak bu düşünceye yatırır. Nuri Bozyel, 26 yaşında Burhaniye’nin Gömeç Bucağı'nın Belediye Başkanı seçildiği zaman, ana caddeye “Hasan  li yücel Caddesi" adını verir. Yıllar önce, bu caddeden geçtim, “Tonguç İlkokulu”nu da gördüm. Arkadan gelen iktidarlar, Nuri Bozyel'ın koydurduğu adları değiştirdiler...
Nuri Bozyel, Edremit Körfezi'ndeki tüm aydınlarla dosttu. Başta öğretmenler, sanatçılar, ozanlar, gazeteciler, yazarlar ondan hep saygı, yakınlık gördüler. Yakın dostu Abdullah Baştürk, onun ölümüne, yattığı yerde nasıl üzülmüştür? Nuri Öcal'ın bana anlattıklarına göre, Ören'deki, bir emekli öğretmenin işlettiği lüks “Artemis“i, işçilere mal etmek için Abdullah Baştürk'le arkadaşlarını inandıran oymuş.
Bugün en büyük özel turistik site olan “Artur" kentinin yerini bulan, “Bu kıyıda halka açık turistik tesisler kuralım" diyen de Nuri'ymiş. “Artur”un bulunduğu yere “Karatepe" denir. 1974 yılında, burada bir kulübe bile yoktur. Nuri Bozyel, Karatepe’yi, Gömeç Bucağı ile Karaağaç köylülerinin usunu yatırarak, çevre aydınlarıyla ortaklaşa turizme açma girişimini başlatmak ister. “Karatepe" girişimi için kolları sıvar. Ama, arsa vurguncuları çevresinde belirince, kızıp vazgeçer. “Karatepe" arsa vurguncularından kendini kurtaramaz, ama "Artur"da, Karatepe'de kurulur. Halka da açık değildir. Nuri Öcal'a göre, Nuri Bozyel bu konuyu açmaz bir daha. Karatepe’deki deneyimi, kalbindeki ilk ağrının başlangıcı sayılabilir.
Nuri Bozyel, gençliğinde oldukça varlıklı sayılır. Babadan kalma zeytinlikleri vardır, Gömeç Ayvalık arasında. Yazarları, sanatçıları kesinlikle ağırlamadan edemez. 1962 temmuzunda, Talip Apaydın'ı Gömeç'te gezdirir, çok mutludur.
1963 yılında, bir gün, elinde valiziyle Şevket Süreyya Aydemir çıkagelir Ören'e. Nuri Öcal, Mehmet Özgüçlü, Halil Çetinkaya adında üç öğretmen, karşılarlar. Şevket Süreyya'yı nasıl ağırlayacaklarını düşünerek telaşlanırlar. Hemen Nuri Bozyel'i ararlar. O zaman Ören'de tek gazino vardır, Nuri Bozyel gelir, dost sofrasının giderlerini seve seve üstlenir.
O sırada orada, bir tek gazino ile, birkaç yazlık öğretmen evi vardır ya. Şevket Süreyya Aydemir, onlara:
İleride buraları tanıyamazsınız, sizler de oturamazsınız! demiş.
Nuri Bozyel, bu kıyı çocuğu, 1962'de başlayıp günümüze dek süren “Kıyı yağması"nı acıyla izler, durur...
Bu denli uğraştığı kıyılarda, halkın ortak malı olacak turistik yerler yapılması için çalışırken, kendisinin tek dairesi olmadı. Ören'deki, “Sunar Sitesi”nin de sadece paydaşıydı, bitmemiş bir evin paydaşı.
Ayvalık ta belediye başkanlığı yaptı. 1977'de milletvekili seçildiği zaman, borçluydu. Ayvalık'ta kira evinde oturmuştu...
Bir gün:
Ekmekçi, zeytinliklerin bir bölümünü satıp Ankara'da bir daire almak istiyorum... dedi. Basın Sitesi’ne yakın bir daire satın aldı. Milletvekilliği 12 Eylül'le sona erdi. 12 Eylül günü, Dil Okulu'nda gözetime alınan milletvekilleri arasındaydı. Dil Okulu'nda bir ay kaldı. Çıktı.
Bir yerde danışmanlık buldu. 1402'ye göre görevine son verildiği zaman emekliliğine 5 gün vardı. O günlerdeki acısını gözlerinden okumaya çalışırdım.
Geniş bir hoşgörüsü vardı. Karşı olduğu partililerle bile geçinirdi. Süleyman Bey, Zincirbozan dönüşü. Gönen Parkı'nda, arabadan indiği sırada gördüğü Nuri Bozyel'e yaklaşarak:
Merhaba Nuri Bey, deyip elini uzatmış. İki eski politikacı öpüşmüşlerdi...
Nuri Bozyel’in Maltepe Camii'ndeki cenaze törenine gelenler, bir avuç kişiydi. Gözüm kalabalıkları aradı. Arkadaşlarım:
Yaz günü ya, herkes Ankara dışında... diyordu.
Gömeç'teki cenaze töreni çok kalabalık olmuş. Hikmet Çetinkaya anlattı. O, Kemal Anadol'la birlikte İzmir'den Gömeç’e dek gitmiş. Törene katılmıştı. Gömeç'te tüm partilerden katılanlar varmış. Cenaze, Gömeç Belediyesi önüne götürülerek, orada saygı duruşunda bulunulmuş. SODEP'li Belediye Başkanı konuşma yapmış. Herkes ağlıyormuş. Kazdağı köylerinden, İzmir Tekel işçilerinden gelenler varmış törene.
Nuri Bozyel’in öldüğüne inanmayacağım. İlhami'lere gittiğimde onu ya İlhami’yle, ya Bahriye'yle ya da Necdet'le bezik oynar bulacağım gibi geliyor...