M. Zeki Salmanoğlu, Diyarbakır'ın Halfeti ilçesinin Yukarıgöklü kasabasında ilkokul öğretmeniydi. 10 aralık “insan hakları” gününde, İnsan Hakları Bildirisi'nin maddelerini her yıl öğrencilerine açıklarlar, bildirinin maddelerini kartonlara yazıp, kasabanın uygun yerlerine asarlardı. Öğretmenler, bu yıl da öyle yapmak istediler. Ama, Zeki Salmanoğlu'nun başına gelenleri kestirmek güç değildi. Halkı uyandırmak, bilinçlendirmek isteyen herkesin başına gelen, onun başına da geldi!
M. Zeki Salmanoğlu, 10 Aralık 1986 günü okul dönüşü, daha önceden hazırladığı, kartonlara yazıp, çıtaladığı bildirileri kasabanın kahvelerine asmıştı. Akşama doğru durumu farkeden Ali adındaki assubay, insan hakları bildirilerini, öğretmeni, kahvecileri karakolda topladı. Öğretmeni sabaha dek karakolda bekletti. 11 aralıkta, kahvecilerle birlikte, öğretmeni de Halfeti ilçesine götürdüler. Bölük komutanı Üsteğmen Dursun Şenel, ilk soruşturmadan sonra durumu Halfeti Kaymakamı Emir Durmaz’a iletti. Kaymakam Emir Durmaz, o anda, öğretmen Zeki Salmanoğlu’na şu yazılı buyruğu veriverdi:
“10.12.1986 tarihinde görevli olduğunuz Yukarıgöklü kasabasında izinsiz olarak bildiri dağıttığınız İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı’nca tespit edilmiş olup, işlemiş olduğunuz bu suçtan dolayı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi uyarınca görevinizden uzaklaştırıldınız. Bilgilerinizi rica ederim. -Emir Durmaz, Halfeti Kaymakamı”
Sanıklar, öğretmen, kahveciler birlikte daha sonra Şanlıurfa Siyasi Şube ye gönderildi. 15 aralıkta, beş gün sonra Halfeti'ye geri getirildiler. Kahveciler bırakıldı. Öğretmen M. Zeki Salmanoğlu tutuklandı. On gün tutuklu kaldı. Zeki Salmanoğlu halen açıkta. Salmanoğlu, Halfeti'de tutuklandıktan sonra, Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne verildi. DGM Cumhuriyet Savcılığı, öğretmenin eylemleri için “Kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi. Savcı, Kemal Ayhan kovuşturmaya yer olmadığı kararında, olayı anlatarak özetle, şöyle dedi (Bazı sözcüklerin Türkçelerini de yazdım):
Şanlıurfa İli Halfeti ilçesi Yukarıgöklü köyü 100. Yıl İlkokulu’nda öğretmenlik yapan, yukarıda açık kimliği yazılı, sanık Mehmet Zeki Salmanoğlu, olay tarihinde 'İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin ilan edilmesinin yıldönümleri münasebetiyle kutlanan ‘Dünya İnsan Hakları Günü' haftası nedeniyle. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 30 maddesini bir karton üzerine yazarak, bunlardan beş adet tanzim ederek, görevli bulunduğu kasabada bulunan dört kahvehane ile bir bakkal dükkânına, bu karton üzerine yazdığı İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin bu işyerlerinin belli bir yerine asılması için bu işyerleri sahiplerine verdiği, ancak bu işyeri sahiplerinin, bu afişleri işyerlerine asmayarak, içeriğinde suç teşkil eden bir şey olmasından kuşkulanarak durumu yerel jandarma karakoluna bildirmeleri üzerine, zabıtaca söz konusu bu karton pankartlar toplatılarak, sanık M. Zeki Salmanoğlu hakkında 'İzinsiz pankart asmak' ve 'Halkı suç işlemeye kışkırtmak’ suçlarından soruşturma açılmış, Halfeti C. Savcılığı'nın isteği üzerine, Halfeti Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak, Halfeti Cezaevi'ne kapatılmıştır. Sanık hakkındaki suç evrakı, sanığa yüklenen suçlar, DGM’nin görevine girdiği gerekçesiyle, hazırlık fezlekesi (özeti) ekinde, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmiş, düzenlenen evrak ve eklerinin incelenmesinde:
... Halen DGM, Cumhuriyet Savcılığı Emanet Dairesinin 1986/70 sırasında kayıtlı bulunan beş adet karton üzerine yazılı 'İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin sanık tarafından yazılan 30 maddesiyle, bu bildirinin karton üzerine yazılmasında yararlanıldığı bildirileri kaynak kitap olan ve yazan Kemal Köktürk olan, 1979 basımı ‘Eğitsel Belirli Gün ve Haftalar Kitabı', kitap. Milli Eğitim Bakanlığı’nca okullara yardımcı kitap olarak önerilmiştir, incelendi:
Aralarında, Türkiye'nin de bulunduğu 48 üye devletçe kabul edilen, ve Birleşmiş Milletler örgütünce 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen ve 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi' de: anayasalara esas olan ilkeleri yansıtan ve çağımızın en önemli ‘insani’ eserlerinden biri olan ve insanlığın geleceğe aktaracağı en kıymetli kültür mirası olarak kabul edilmekledir. Bu bildirinin 30 maddesi de sanık tarafından bu karton pankartlara yazılmıştır. Bu maddeler kartona yazılırken, maddeler özetlenerek yazılmış, ancak bu maddelerin de anlam ve içeriği değiştirilmemiştir. Örneğin, İnsan Hakları Evrensel 1. maddesi şöyledir:
Asıl metin madde 1: Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyetiyle hareket etmelidirler.
Sanığın karton üzerine yazdığı birinci madde ise özetlenerek şöyle yazılmıştır:
1.‘Tüm insanlar özgür ve eşit doğarlar.’
Asıl Metin madde 14. a) Herkes zulüm karşısında başka memleketlere iltica etmek ve bu memleket tarafından mülteci muamelesi görmek hakkına haizdir.
b)Bu hak adi bir cürme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere gerçekten müstenit (dayalı) kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.
Sanığın karton üzerine yazdığı bildirinin 14. maddesi ise şöyle: ‘14. Herkes, eziyet karşısında yabancı bir ülkeye kaçabilir. Orada sığınmış insan işlemi görür.'
… Bu durumda, söz konusu pankartlar zabıta tarafından toplanmış, sanık Mehmet Zeki Salmanoğlu'na yüklenen 'izinsiz pankart' asma eylemi gerçekleşmemiş, kabahat nev'inden olan bu eylem hakkında ‘teşebbüs’ hükümlerinin uygulanması da mümkün olmadığından bu suç, ögeleriyle oluşmamıştır. Pankart metinlerinde, Halkı suç işlemeye kışkırtmak; buna benzer veya propaganda niteliğinde, herhangi bir suç konusu ibareye de (tümceye de) rastlanılmamıştır. Sanığa yüklenen 'izinsiz pankart asma' suçu, unsurlarıyla (öğeleriyle) oluşmadığından, halkı suç işlemeye kışkırtma' suçu da, kendi unsurlarıyla oluşmadığından, sanık hakkında dava açılmasını haklı gösterecek herhangi bir kanıt ve işaret de elde edilmediğinden, sanık hakkında 'kovuşturmaya yer olmadığına', tutuklu bulunan sanık Mehmet Zeki Salmanoğlu'nun derhal salıverilmesi için Halfeti Cumhuriyet Savcılığı'na tel çekilmesine, 5 adet karton pankart ile 1 adet kitabın sahibine gen verilmesine karar verildi. 24.12.1986 DGM, Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Kemal Ayhan.”
İnsan Hakları Bildirisi'nin aklanması niteliğindeki bu belgeyi İnsan Hakları Derneği'nden aldım. Öğrendiğime göre, bu hafta, bugün çıkacak Yeni Gündem dergisi de olayın üzerine geniş ölçüde gidecekmiş. Yeni Gündem'i izleyeceğim.
İnsan Hakları Derneği, kurulup, Ankara’da Konur Sok. 15/3’te çalışmaya başlayalı beri, buraya yapılan başvuruların sayısı oldukça arttı. Yüzlerce mektup geliyor İnsan Hakları Derneği Başkanı Nevzat Helvacı’nın işkencelere, işkencede ölenlere ilişkin açıklamalarını SHP, Meclis araştırması önergesiyle Meclise getiriyor.
Turgut Bey, Amerika'da yatadursun, onun gelişini bekleyenlerden biri de, “Ekmek ve Hak Dilekçesi” hazırlayanlar. Ekmek ve Hak Dilekçesine imza atanların sayısı on iki bini aştı. Ankara'da Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Onur İş Hanı No: 148 Kat 6’da, Bilar A.Ş. adresine, mektup ya da telgrafla “Ekmek ve Hak Dilekçesi” imzaladıklarını belirtenler de, dilekçeyi imzalamış sayılacaklar. Bu durumda olanların, noterden onaylı sayfalar ellerine geçmedi diye, üzülmelerine yer kalmadı. Bir yandan İnsan Hakları Bildirisi kovuşturmada aklanıyor, bir yandan, insanlar -bir ölçüde uyandıkça uyanıyor, ne güzel!
22 Mart 1987, Cumhuriyet