Muğla Şenliği’nde...

Bu yıl, Muğla Kültür-Sanat Şenliği'nin üçüncü yılıydı. İlk iki yılına katılamadım. Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin'in çağrısı üstüne, bu yıl gönüllü gittim. Ara seçimlerinin ardından böyle bir şenliği istemedim değil doğrusu. Ankara'dan ayrılırken arkadaşlarım:
İyi eğlenceler! diyorlardı. Eğlenmeye değil ki, şenliği izlemeye gidiyordum usumca. Ama şenlik izlemek de şenlikli olur, öyle ya...
Şenlik cuma günü başladı. Ankara'dan, uçakla Dalaman’a, oradan Muğla'ya geldim. Uçak pilotunun adı “Devrim"di. Ayrılırken sordum, 1939 doğumluymuş. "Devrim" sözcüğü, ad olarak o yıllar konmaya başlamış belki de.
Dalaman'da, eski Belediye Başkanı Musa Siva’yı gördüm. Daha önce de tanırdım. Musa Siva, yüklenicilik (müteahhitlik) yapıyormuş, ekonomik yönden işi oldukça iyiymiş. Eski solcuların çoğu, şimdi öyle yapıyorlar, işin temelinin ekonomi olduğunu onlar da öğrendiler. Musa Siva, beni Muğla'ya giden "Karadeveci" otobüsüne bindirdi, uğurladı...
Otobüs Antalya’dan Bodrum'a gidiyordu. Otobüste, yarı çıplak turistler göze çarpıyor. Kızın biri, çıplak ayakla dolaşıyor, ayak bileklerine boncuklar takmış. Yadırgısız dolaşıyor, öyle...
Ortaca'da, bir kızla oğlan turist mısırcıdan aldıkları mısırı ortaklaşa yediler. Kız mısırı çok sevdi, belli.
Otobüste, bir ön sırada, solda oturan bıyıklı genç, Tektaş Ağaoğlu'na nasıl da benziyor. O denli çok baktım ki gence, içinden huylanmıştır belki, ne bileyim? Gencin kucağında küçük bir kız çocuğu var; onu seviyor, okşuyor, zaman zaman kucağında hoplatıyor.
Muğla'ya vardığımda, saat 18.00'e geliyordu. Doğruca belediyeye gittim. Öbür arkadaşların gelip gelmediklerini sordum. İlhan Selçuk, Aziz Nesin, Turhan Selçuk, Melih Cevdet Anday, Rahmi Saltuk, Güngör Dilmen gelmişlerdi. "Özalp Oteli"nde kalıyorlardı. Erman Şahin, daha gelenleri görmemişti. Birlikte, otele gittik. Aziz Nesin yorgundu, uyuyordu. Ali Nesin aşağıya indi. Onunla konuştum. Konya Askeri Mahkemesi, savunman Veli Devecioğlu'nun Ali Nesin'le ilgili başvurusuna olumlu yanıt vermemişti. Konu şuydu: Ali Nesin’in yurtdışına çıkabilmesi için, Veli Devecioğlu, Konya Askeri Mahkemesi'ne baş vurmuş, Ali Nesin’in yurtdışına çıkmasında bir sakınca olmadığına ilişkin bir karar almak istemişti. Mahkeme, henüz gerekçeli kararın yazılmadığını bildirerek Veli Devecioğlu'na olumsuz yanıt verdi. Ali de bunun üzerine kalkıp Muğla Şenliği’ne geldi babasıyla...
O akşam, Muğla'da Saburhane deresinde, "Divan" lokantasında akşam yemeği yedik. Biz yemekteyken, SHP Muğla il Başkanı Tufan Doğu da eşiyle birlikte, "Divan"a gelmiş, bizlere görünmeden, yukarı çıkıp bir yere oturup yemek yemiş. Erman Şahin SHP’li, SODEP'ten seçilmiş Belediye Başkanı. Tufan Doğu, SHP Muğla İl Başkanı, ikisi arasında, bir geçimsizliğin, küslüğün olduğunu duyuyor, biliyordum. Ancak SHP'nin özellikle, bu yönlerden eleştirdiği bu ortamlarda, bunun sürdürülmesinin sakatlığını daha da gördüm. Muğla Şenliği’nde başka partilerin yöneticileri var mıydı, bilmiyorum. Ancak, SHP'li belediyenin düzenlediği böyle bir şenlikte, SHP İl Başkanının unutulmaması, ya da onun olması gerekirdi diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyor muyum?
Muğla kültür ve Sanat Şenliği, görkemli oldu. Yukarıda belirttiğim eksiklikler tamamlansa, daha da görkemli olabilirdi.
Muğla çok temiz bir kent. Belki Türkiye'nin en temiz kenti denebilir. Muğla’ya gelirken biliyordum halk sözünü:
Ev yapacaksan, tuğladan; kız alacaksan Muğla'dan!
Halkoyunları oynayan kızlarını da gördüm, güzeldi!
Şenlik, Belediye önünden "Anıt Alanı"na yürüyüşle başladı. Anıt Alanı'nda toplanıldı. Atatürk’le silah arkadaşları için saygı duruşundan sonra, İstiklal Marşı çalındı. Arkasından Belediye Başkanı Erman Şahin, açış konuşmasını yaptı. Erman Şahin’in konuşması beylik konuşmalardan uzaktı. Muğla’nın, denizi, kumu yoktu. Antalya gibi, sinema etkinlikleri de yoktu. Ama kültür, sanat etkinliklerinde başarılı olabilirdi. Onlar da buna yönelmişlerdi. Karikatürist Turhan Selçuk Muğla'da doğmuştu. Buralıydı. Muğla, Melih Cevdet Anday'ın dediği gibi, Bulgaristan'da düzenlenen "Gabrova Şenlikleri"nin benzeri düzenlenen bir sanat-kültür kenti olabilirdi. Erman Şahin şöyle dedi:
Bu tür çalışmaları yapabilmek için altyapı sorunları çıkıyor karşımıza. Gelecek konukları ağırlayacağımız otelden, lokantaya değin. Bizim kentimizden karayolu, 1969 yılında geçti, önümüzdeki yıl Denizli yolu açılacak. Bir Muğla üniversitesinin açılması emekleme devresinde…
Daha sonra konuklar adına Melih Cevdet Anday konuştu, şenliğin gitgide gelişeceğini söyledi. Halkın katkıları giderek artıyordu.
En son konuşan Muğla Vali Vekili Fevzi Çobanoğlu, "Muğla Evleri" üzerinde durdu. Gerçekten, Muğla evleri, özellik taşıyan evlerdi. Bunların korunması, bunlara sahip çıkılması gerekirdi...
Daha sonra halk oyunları başladı. İspanya'da birincilik alan Artvin yöresi oyunlarını oynayan İzmit Lisesi ekibi çok alkışlandı. Ödemiş'in Ali Efe'si, zeybek oynadı. Silahlar patlıyor, şenlik, düğüne, cümbüşe dönüşüyordu...
Sonra ardı ardına karikatür, resim sergileri açıldı. Genç karikatüristlerden Avni Odabaşı'nın sergisinde ilk karikatür, "Ruhi Su’nun anısına" çizilmişti. Ruhi Su'nun sazındaki küçük boşluktan çıkan kuşlar, gökte uçuşuyorlardı. Karikatürcüler Derneği’nin sergisi, İzmir Öğrenci Dernekleri'nin fotoğraf sergisi, Fahir Aksoy ve öğrencileri resim sergisi, Turhan Selçuk karikatürleri sergisi, Bihrat- Alev Mavitan resim sergisi, Cumhuriyet Kitap Kulübü’nün, Yarın dergisinin sergileri, şöyle sıralayabileceklerdendi.
Nail Çakırhan (Nail V), Naim Kılıç, şölene gelenler arasındaydılar. İlk gün gerçekten dolu geçti. Ula'nın SHP İlçe Başkanı Özer Ekmekçioğlu, Ula Belediye Başkanı Sadi Dündar, Yatağan Belediye Başkanı Ahmet Necati Özdemir, görüp konuştuklarımdandılar.
Saat 15.00'te Rahmi Saltuk dinletisi vardı. İlginçtir, iki yıl önce Rahmi’nin Marmaris'teki dinletisinde, orada "Tanrı Baba"yı söyledi diye Muğla savcısı soruşturma açmış, Rahmi sonunda aklanıp çıkmıştı...