MSP Lideri Bu Kez de Karadeniz’de

TRABZON — Ayten Hanım! — Uyurken bir makas al, Erbakan'ın bıyıklarını kesiver. Vallahi çok bozuluyorum.. dedi.
Uçağın kapısından girerken o nedenle Necmettin Bey’in bıyıklarına baktım. Bıyık sınıflamasında modernize edilmiş badem bıyığa girebilir. Çağlayangil'in bıyığı daha değişik. Üst dudağının üstünde var mı yok mu belli değil..
Necmettin Bey’le bu ikinci geziye çıkışım. Biri Güneydoğudaydı. Pek iyi izlenim bırakmamışım ki, Adalet Bakanı Müftüoğlu, Havaalanında el sıkışırken. «Trabzon'da yağ yok. Ona göre» dedi.
Ankara’dan ayrılırken geziye çıkacağımı öğrenenlerin belli başlı sorusu şuydu:
— Aman bir iyice bak bakalım. AP'nin tabanını götürüyor mu, götürmüyor mu?
Aslında AP'lilerin başlıca tasasıydı. Fakat Süleyman Bey cin gibi. Kül yutmadı. Arkadaşlarına söyledi:
— MSP'nin AP'nin tabanını götürdüğü bir solcu taktiğidir. İnanmayın. Biz sağlamız.
Süleyman Bey böyle diyordu ama. AP'liler yine de kuşkudan kurtulamıyorlardı.
Erbakan'ın Karadeniz gezisi Doğu gezisinden hem farklı hem değil. Farklı; Trabzon'da Doğu'ya göre daha çok esnaf var. MSP Erbakan'ın Odalar Birliği'nden kalma gücüyle Anadolu esnafını elinde tutmuş. Doğu'da ağa, şeyh var.
Trabzon'daki Molozlar Alanını dolduranların yaş ortalamaları aşağı yukarı Doğu illerindeki gibi. Ortalama 50'nin üstünde. İmam Hatipliler, çoluk-çocuk bile bu ortalamayı düşüremiyor. Bunun anlamı, MSP ne kadar AP'nin tabanını kaydırsa, ne kadar büyük gösterilse, geleceği yok...
Buna karşılık yanında gezen arkadaşlarımızdan öğrendiğimize göre, Ecevit'i i daha çok gençler karşılıyor. Bu da. 3 - 4 yıl sonrasının karşılaştırma yapılmaz büyük gücünü gösterir. Gerçekte bu gezilerde Erbakan'ı karşılayanlarla Ecevit'i karşılayanların karşılaştırmasını yapmak, bu açıdan kolay değil.
Trabzon’daki ilgi ise ı-ıh.
Erbakan Molozlar Alanında konuşurken Trabzonlu yaşlı dinleyicilerine, «Hemşerilerim» dedi. Necmettin, kendi açıklamasına göre, 6 yaşından 11 yaşına kadar buralarda büyümüş. Bu gezide ünlü Of'u ve hocalarını da göreceğiz herhalde. Hadi bakalım..
Uçağa biner binmez Karadeniz havası başladı. Emekli banka veznedarı Naci Bey, anlattığı fıkralarla gazetecileri kırdı, geçirdi. Banka veznedarı Ecevitçiydi. Erbakan'ın basın danışmanı Naci Bey'e şöyle dedi:
— Ama demokraside her parti lazım. Bu da Erbakan işte.

Naci Bey:
— Öpmeye niyetin yok, dersin yanağın nerde? Ben senin Ecevitçi olmadığını anlamıştım.
Trabzon Havaalanında koşuşan çocuklar:
— Mücahit Erbakan, lâfa bak...
Yol boyunca şoförler birbirlerine takılıyorlar. AP'li mi ne?
—  Sen de mu Erpakancı oldun?
Korna sesleriyle arabalar Trabzon caddelerini inletti. Bankalarda çalışan mavi gömlekli kızlar, merakla dışarı fırladılar. Kapı önünde bekleştiler. Yol kıyısında durmuş aksakallı bir dede Erbakan'ı bekliyor, cin cin bakıyordu. Gençler kahkahalar atıyorlardı. Küçük çocuklara eğlence mı çıkmıştı ne?