Prof. Muammer Aksoy, gazeteci Çetin Emeç, eski müftü yazar Turan Dursun'dan sonra, SHP Parti Meclis üyesi, Doç. Bahriye Üçok da öldürüldü. Şimdiye dek öldürülenler gibi onun da ölüsü dirisinden güçlüdür. Bu cinayetleri din adına işleyenler, insanları dinden imandan soğuturlar, uzaklaştırırlar. 21. yüzyıla girerken insanlar şeriat yasalarıyla değil, çağdaş, uygar yasalarla yönetilmek istiyorlar. Örümceklenmiş kafaların, kulların, kölelerin bunu anlaması olanaksızdır. Özgür düşünceli, laik anlayışla yetişmiş kuşaklar, öldürülerek tüketilebilir mi? Mustafa Kemal'in büyüklüğü, her geçen gün nasıl da anlaşılıyor. 12 Eylül faşizmiyle onun uzantısının ektiği tohumlar, bugünleri getirdi. Bakalım nereye varacak? Laikliğe Çağrı Grubu sözcüsü Dr. Demet Işık, Cumhuriyet’te çıkan demecinde “Bahriye Hanım hiç dine karşı olmayan bir insandı. Müslümanlığa ne kadar hizmeti geçmişse devlete de hizmeti geçmişti. Laiklik yanlısı, şeriat karşıtı insanların güçlenmesi anlaşılan istenmiyor" diyordu. Turan Dursun, dinsel tören yapılmasını istemedi. Bu cinayetler sürdükçe inananlar da inançlarını yitireceklerdir, bilesiniz. Zorla hiçbir şey yapılamaz. Bahriye Üçok’un cenazesi bugün SHP Genel Merkezi'nden, Meclisten, Maltepe'den törenlerle kaldırılacak. On binler uğurlamalı Üçok'u! Güle güle Bahriye Hanım, ölümünle de güç kattın cumhuriyete, demokratlara, devrimcilere...
Bahriye Üçok, eşi Prof. Coşkun Üçok öldükten sonra telefonlarla rahatsız edilmiş, birinde de bayılmış sayrıevine kaldırılmıştı. Dinci gerilerin baskıları hiç, ama hiç azalmadı. Türkiye'de en büyük organ Meclisin olaya sahip çıkması gerekir. Milletvekilleri ne iş yapar? Bunlar, yalnız aylıklarının artmasını. Meclisten hiç gitmemeyi mi düşünürler? Buncağız sürede, bir parlamento, böyle çabuk yaşlanabilir. Bu Meclis kesinlikle yenilenmeli, yeniler gelmelidir...
* * *
Yazar Adnan Binyazar'ın eşi Filiz Binyazar, Berlin'de,' uzun süredir çektiği sayrılıktan kurtulamadı öldü. Filiz, Adnan Binyazar'ın hem eşi, hem çocuğu, hem her şeyiydi. Filizin cenazesi, büyük olasılıkta bugün yurda getirilecek. Perşembe ya da cuma günü. Çorum'da, doğduğu yerde gömülecek. Filiz, sayrılıktan çok çekti; belki de kurtuldu, ne diyelim...
* * *
Kıyak aylıklar, kıyak emekliliklerle ilgili yasa önerisi, 26 eylül günü, Meclisten şıpın işi geçirilirken, çıkan çatışmaya karışanlardan Siirt Bağımsız Milletvekili Zeki Çeliker, Başkan vekillerinden SHP'li Aytekin Kotil'in, o oturum dışarı çıkarma cezasına karşı kendini savunmak için kürsüye gelir. Özetle şöyle der;
Zeki Çeliker (Siirt)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz evvel cereyan eden ve bu Meclisin mahabetine yakışmayan hareketin iştirakçisi durumunda bulunmuş olmamdan dolayı büyük bir üzüntü duyuyorum. Sözlerimin şurasında böyle bir harekete tevessül etmek mecburiyetinde bırakıldığım için Yüce Meclisten özür diliyorum (ANAP sıralarından alkışlar). Ben biraz evvel kendimi savunma zımmında bu kürsüden ifadelerde bulunan arkadaşıma kötü bir söz söylemedim.
Kamer Genç (Tunceli)- Öyle mi; o sözleri aynen sen üzerine al.
Zeki Çeliker (Devamla)-Ancak arkadaşımızın, sizin malumunuz olduğu üzere yerli yersiz sansasyon yaratmaya matuf, esasa taalluk etmeyen ve bu Meclis'in huzurunu bozan hareketler içinde olduğu hepimizin malumudur.
Hasan Fehmi Güneş (İstanbul)- Sen kendini savun Zeki.
Zeki Çeliker (Devamla)- Binaenaleyh, benim kendisiyle aynı kefe içerisinde mütalaa edilmek suretiyle Sayın Başkanın tecziyesine muhatap olmam gerekmediği hususunu vicdanlarınıza terk ediyorum.
Kamer Genç (Tunceli)- Benim için yüz kızartıcı bir durum olur seninle aynı kefeye konmam...
A. Cengiz D ağ yer (Antalya) — Sayın Başkan ikisini de affedelim.
Başkan- Efendim takdir Meclisindir, kabul etmezseniz çıkmazlar.
Kamer Genç (Tunceli)- Hayır, hayır, ben af dilemiyorum.
Mustafa Nazikoğlu (Rize)- Affedelim, affedelim.
SHP’li Meclis Başkanvekili Aytekin Kotil, oylamaya geçer. Meclis çoğunluğu, Kamer Genç'le Zeki Çeliker'in salonda kalmalarına karar verir. Kıyak aylıklar, emekliliklerle ilgili yasa önerisi üzerinde tartışılmadan Meclis’ten geçer. Plan Bütçe Komisyonu Bakanı Yusuf Bozkurt Özal, komisyonun değişikliklere katıldığını açıklamaktadır. Oylamaya 221 kişi katılır, 212 kabul, 9 ret oyuyla Meclisten geçer. SHP'li Başkanvekili Aytekin Kotil, “Hayırlı olsun” der. Birleşimi 27 eylül perşembe gününe bırakır.
Kıyak aylıklar, emeklilikler önerisine “ret" oyu kullanan dokuz üyenin adları şöyle: Mehmet Tahir Köse (Amasya, SHP), Nabi Sabuncu (Aydın Bağımsız, ANAP'tan ayrılma), Mehmet Dönen (Hatay SHP), Mustafa Kemal Duduoğlu (Hatay, SHP), Nurhan Tekinel (Kastamonu, Bağımsız ANAP'tan ayrılma), İlyas Aklaş (Samsun, Bağımsız, ANAP'tan ayrılma). Kamer Genç (Tunceli SHP), Veysel Atasoy (Zonguldak, Bağımsız, ANAP'tan ayrılma).
Yasa önerisine “kabul” oyu verenlerden ANAP’lılar çoğunlukta; onlar olmasa geçmeyecek Meclisten. “Kabul” oyu veren SHP’liler ise şöyle:
Mehmet Can (Adana), Kazım Ulusoy (Amasya), Rıza Yılmaz (Ankara), Ayhan Arifağaoğlu (Artvin), Hilmi Ziya Postacı (Aydın), Cemal Şahin (Çorum), Turhan Hirfanoğlu (Hatay), Yüksel Çengel (İstanbul), Ali Haydar Erdoğan (İstanbul), Hasan Fehmi Güneş (İstanbul), Ali Şahin (Kahramanmaraş), Gürcan Ersin (Kırklareli), Ekrem Kangal (Sivas)...
HEP’ten de Arif Sağ, Mehmet Ali Eren, Yusuf Kenan Sönmez, Mehmet Adnan Ekmen, “kabul” oyu kullanmışlar. Abdullah Baştürk'ün oyu “geçersiz”. DYP'den, 13 üye "kabul” oyu vermiş.
SHP'de o gün, MYK toplantısı var, olağanüstü kurultay öncesi; önde gelenlerden hiçbirinin Meclis'e gidecek durumu yok.
9 Ekim 1990, Cumhuriyet