Midilli-Dikili Kardeşliği

Dikili a Kültür Sanat Şenliği, geçen cuma akşamı Grek konukların Dikili'ye gelmeleriyle, bir “barış şenliğine” dönüştü. Belediye Başkanı Osman özgüven, bunu vurgularken, Grekler yanında, Filistinli. Fransız konukların da bulunmalarına değindi.
Antur Moteldeki tanışma toplantısı, gerçekten bir cümbüştü. Midilli Adası’ndan gelen Grek Halkoyunları topluluğu, oyunlarıyla herkesi coşturdu. Bizimkiler durur mu, onlar da karıştı halaya. Hikmet Çetinkaya, kolumdan tuttuğu gibi, pistin ortasına atıverdi. Oynama da yerinde dur artık! Handan Şenköken'le halay çektik...
Midilli Belediye Başkanı Stratis Pallis'in konuşması, sık sık alkışlarla kesildi. Midilli Belediye Başkanı Stratis Pallis şöyle diyordu özette:
—... Bizi birleştiren bir deniz varken, bazı güçler aramızda duvarlar örmüşler, tepeye kadar. Oysa biz, bunları yıkıp, bir arada olmak istiyoruz. Gerek orada, gerek burada yaşayan kişiler, aynı teri dökerek ekmek parasını kazanabiliyorlar. Ancak gerek Midilli halkı, gerekse Dikili halkı, insan haklarının korunmasını birlikte istiyorlar. İki taraf da barış istemektedir. Barış, kimsenin hediyesi değildir. Halk, iki tarafta huzur içinde yaşamak ister ve bu barışı kendileri sağlayacaklar, kimseden bunun armağan edilmesini asla beklemeyeceklerdir. Gerek, Grek elindeki güçler gerek Türkiye'deki güçler, iki yörenin de barış içinde yaşamasını istiyorlar. Bunun için bir savaşım gerekiyor. Bu savaşım kolay değil. Ama biz; savaşımımızı hep birlikte sürdüreceğiz. Onun için çok duygulanıyorum. İlişkilerin gittikçe güçlenmesini görmekten ben de büyük bir güç kazanıyorum. Bugün, barış uğruna savaşım veren, her üç barış derneğinin Midilli'den gelen temsilcileri bu toplantıda hazır bulunuyorlar. Biz adadan, Midilli'den bir folklor ekibini buraya getirdik. Biz de bir folklor ekibini aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Maşasın, Türk-Yunan Barış Dernekleri birliği, yaşasın karşılıklı dayanışma dernekleri, barış ve sevgi taşıyan gönülleri
Bu bir çiçek saksısıdır, bu benden olsun. Dikili Belediye Başkanına armağan ediyorum. Bu benden olsun, çiçekler Dikili Belediye Başkanı'ndan olsun!
Midilli Belediye Başkanı’nın konuşması, sık sık alkışlarla kesikti. Çok neşeli bir hava vardı. Başlangıçta, Grekler, geldiğinde sık sık elektrik kesilmesi gibi tatsızlıklar olmadı değil. İnsancıklar gelir gelmez, cereyanlar kesilip, ortalık karanlığa bürününce, herkes bir "oooo!'' çekti. Arkasından ışıklar geldi, sevinç de. Ama, ı-ıhh, yine ortalık kararacak, masalara mumlar yetiştirilecekti. Bir, iki, üç, dört, beş, belki daha çok kesilmeler olunca, herkes alıştı. Karanlık» ortalığa dökülüp oynamaya başladı. Karanlık işe bile yaradı, sıkılganlıklar dağıldı, işin başında kimileri:
" Hay Allah, adamlar korkmasa bari" filan diyorlardı. O korku da dağıldı. Kimi de, Greklere rezil olduğumuzu düşündü. Ne diyeceklerdi?
‘Yahu bunlar daha elektrik kesintilerinden kurtulamamışlar'- diyeceklerdi.
Dikili Belediye Başkanı Osman özgüven, bu konuya değindi. Elektrik kesintilerinin belediyeden değil, TEK’ten kaynaklandığını söyleyiverdi! Ama, başkanın mahçup olmasına gerek kalmamıştı, herkes dostluk sıcağında kesintileri düşünmüyordu bile.
Osman özgüven, Midilli Belediye Başkanı’na “kardeş”lik önerdi. Midilli'yle, Dikili "kardeş" oldular! Midilli'ye Grekler, "Kızıl Ada" mı diyorlardı? Midilli'de tüm seçimleri, solcular, komünistler kazanırdı!
Konuklar arasında Midilli'nin eski belediye başkanı, eski Midilli milletvekili de vardı. B7 yaşındaydı. 1920'de Grekler, İzmir'e çıktıklarında o da içlerindeydi! Adı Vasalos Kostas'tı.
Midilli halkoyunları grubu, sirtaki, çiftetelli, Grek halkoyunlarını oynadı. Çok çok beğenildi. Gece yansına doğru ilhan Selçuk'la. Naim Kılıç sessizce ayrılıp, yatmaya gittiler. Antur’da eğlenceler, saat 01.30'a dek sürdü. Erken kalkıp yazı yazacağım için, ben de erken kalktım. Haşan izzettin Dinamo, Zihni Anadol, belki de toplantının sonuna dek oturdular! Sivil güvenlik görevlileri, Grek konukları da videoya aldılar. Onlar da, filme alındıklarım sanıp sevindiler. Belki de "TV'de görünürüz" diye umutlanmışlardır, ne bileyim?
* * *
Son "Ankara Notları"nda Dikili'de "Basın ve Demokrasi" konulu açıkoturumda “domuz eti" konusunda konuşan Milli Gazete yazarlarından Abdurrahman Dilipak'ın adını Abdülkadir Dilipak diye yazmışım. Düzeltirim.
Tüm okurların, bayramını kutlarım.