Kurtuluş Savaşından Belgeler

Can Yücel, bugün «Evrensel»de yapıtlarını imzalayacak. Gidip, bir «hoşgeldin» diyeceğim.

Rıfat Ilgaz, o yetmiş bir yaşında, Kastamonu'da gözaltına alındı. İçimden «Hababam sınıfı gözaltında» diye geçirdim. 1953 yılında Validebağ'a yattığımda söylemişlerdi:

— Rıfat Ilgaz da burada, sanatoryumda yatıyor. Taa, «Markopaşa'yı çıkardıklarından beri okurdum Rıfat Ilgaz'ı. Ama yıllar sonra tanıştım.

Çarşamba günü Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi salonunda, «Kurtuluş Savaşından Belgeler» oyununu izledik. Kurgu - yönetim Ergin Orbey'indi. Devlet Başkanı Orgeneral Evren de gençleri çok beğendi. Ergin Orbey'i, çocukları ayrı ayrı kutladı. Prof. Türkân Akyol. Fakülte Dekanı Prof. Yaşar Yücel sevinçten uçuyorlardı. Oyundan sonra, çocukları gördüm. «Hababam Sınıfı» geldi usuma.. Öylesine afacandılar. Belgelere dayalı, «Kurtuluş Savaşı» oyunundan bazı sahneleri özetle aktarmayı düşündüm. Şöyle başlıyor oyun:

«Bağımsızlık yerine kölelik tohumları atılmaya çalışılan ülkemizde, Avrupalı'nın deyimiyle «Osmanlı ölüm döşeğinde...» Osmanlı can çekişedursun bir başkasının doğumu yaklaşıyor 1918' de.

Yıl 1918... Dünya yüzyılımızın ilk savaşından yeni çıkıyor. Savaş sonu yıkımlar ve zaferlerle dolu bir yüzyıl başı. Geride ancak ortalama sayılarla ifade edilebilen binlerce ölü ve yaralı. Gösterimiz alışılagelmiş bir tiyatro oyunu değil bir belgesel çalışmadır. İşgal ve mandaya karşı mücadele edenler bağımsız bir Türkiye'nin kurulması için çalıştılar. Bizler bu uyanışın bir bölümünü aktarmak amacındayız. Kendimiz tek bir söz katmadık,. İstedik ki belgeler anlatsın Ulusal Kurtuluş Savaşımızı...

New York Times — Önümüzde zengin ve İşlenmemiş bir memleket var. Batı sermayesi bunu elde edebilir.

Alman Büyükelçisi Vangenheim — Orduyu kontrol eden kuvvet Türkiye'de en büyük kudret olacaktır. Hiçbir Alman düşmanı hükümet, ordu tarafımızdan kontrol edildikçe iktidar mevkiinde kalamayacaktır.

Ali Fuat Türkgeldi (Padişahın sır katibi) — 15 Mayıs Perşembe günü öğleden sonra, sarayda otururken Muğla ahalisi tarafından gönderilen bir telgrafta yabancı bir devletin il kıyılarını işgal ederek gümrük idaresine kendi bayraklarını astıklarını, İzmir kıyılarının da bir başka yabancı devlet tarafından işgal edildiğinin duyulduğunu belirtiyor, vatandaşların korunması için ricada bulunuyordu. Telgrafı hemen padişaha takdim ettim. İzmir'in işgal edileceğini dün akşam Sadrazam'ın gönderdiği bir kağıttan öğrendiğini söyleyerek hemen hükümete gidip Muğla'yı hangi devletin işgal ettiğini, İzmir'i işgal edenlerin Yunanlılar mı olduğunu öğrenmemi istedi. Hükümete gittim. Sadrazam öğle yemeği yiyor, İçişleri Bakanı da karşısında oturuyordu. Mahallin ve ahvalin durumuna ait bilgisinin olmadığını, Muğla'yı işgal edenlerin herhalde İtalyanlar olacağını söyledi... (Çanakkale Türküsü)

Albay Bekir Sami — 24 Mayıs 1919 tarihinde Akhisar'ın manzarası şöyle idi: Bütün caddelere Yunan bayrakları asılmış, herkes Yunanlıların gelmesini bekliyor. Birçok kimse yerli Rumların yanına sokulmuş, dalkavukluk ediyor ve bu sayede, Yunan şehre girince hayatını, malını, mülkünü emniyete sokacağını sanıyor. Bütün terzi dükkanları geniş Yunan bayrakları dikmekle meşgul...

Vahdettin — Ben bu makam için hazırlanmadım. Çocukluğumdan ben vücutça rahatsız olduğumdan layıkıyla tahsil edemedim. Sinnim kemale erdi — 57 yaşındaydı — dünyada bir emelim kalmadı. Fakat takdir-i ilahi teveccüh etti, bu ağır vazifeyi deruhte ettim. Şaşırmış bir haldeyim, bana dua ediniz.

(Yemen türküsü eşliğinde)

Mustafa Kemal Paşa — Hemşehri, düşman Samsun'a asker çıkaracak, belki de buraların hepsini ele geçirecek, sense rahat rahat toprağını sürüyorsun...

Köylü — Paşa, paşa sen ne diyon? Biz üç kardeştik, iki de oğul vardı. Yemen'de, Kafkas'ta, Çanakkale'de hepsi de elden gitti. Bir ben kaldım; ben de yarım adamım. Evde 8 öksüz çocukla, üç dul kalmış kadın var. Şimdi benim yurdum da, vatanım da şu tarlanın ucu. Düşman oraya gelinceye dek benden hayır yok.

New York Times — Mustafa Kemal Anadolu'da bir hareket vücuda getirmeye çalışıyor. Bu ne çocukça bir hülyadır!. Bütün cihanın kuvvetine karşı Mustafa Kemal'in, savaşlarda yenilmiş zavallı Anadolu kuvvetiyle tüm dünyaya kafa tutmasının ne hükmü olabilir! Anadolu'da ne kalmıştır, nesi var ki karşı koyabilmesi kabil olsun..

Sadrazam Damat Ferit Paşa — Anadolu hareketleri dünya savaşında yükselememiş birkaç subayın ortaya attığı bir maceradır. Bu hareketler alevi sönmüş saman ateşinden başka bir şey değildir.

(Oyunun bir bölümünü aktardım. Anlatmakla olmaz, görmek gerek oyunu).