Kirvesiz Çocuklar...

Hasan Esat Işık, çarşamba günü çıkan katır fıkrasını pek sevmiş: Fransızlar derlermiş ki:
—Hükümetler, iç organları gibidir, gereklidirler. Ancak varlıkları duyulmamalıdır...
Çarşamba günü gündemimde, Numune Haştanesi'ndeki sünnet düğünüyle Barış Derneği davası vardı. Önce sünnet düğününe gittim. Hastanedeki sünnet düğününden, nasıl bir "Ankara Notları" çıkacaktı, merak ediyordum. Vardığımda, TV sunucusu Bilgi Gökçe, konuklara fıkra anlatıyordu. Fıkra şöyle:
—"Tuvalette, biri orta yaşlı, öbürü genç iki kişi konuşuyorlarmış, biri öbürüne sormuş:
—Sen Yozgatlı mısın?
—Evet. Nereden bildin?
—Boğazlayan'dan mısın?
—Evet evet. Hemşeriyiz demek:
—Boğazlayan'ın filan köyünden misin?
—Hııı...
—Seni berber Mehmet mi sünnet etti?
—Hay Allah. Nereden biliyorsun?
—Bilmez olur muyum? Deminden beri ayağıma işiyorsun!"
Konuklar arasında, Sağlık Bakanı Mehmet Aydın, eski Bakanlardan Faruk Sükan, müsteşar yardımcıları, Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri, ön sırada oturuyorlardı.
Çocuk Esirgeme Kurumu'ndan bakılanlarla, babaları cezaevlerinde bulunan çocukların sayıları doksan sekizdi. Törenden önce, ameliyathanede uzman doktorlarca sünnet edilmişlerdi. Çocukların tümü uyutulmuşlardı sünnetten önce. Kirveleri yoktu. Uyandıkları zaman, kimi şarkı söyledi, kimi ağladı. Ameliyat birkaç dakika sürmüştü. Estetik açıdan durumları düşünülmüş, dikişlerde "kat-küt" yöntemiyle "sarık tekniği" uygulanmıştı. Bu yöntemde, dikişi almaya gerek de yoktu.
Sünnetten sonra, çocuklara yiyecekler dağıtıldı. Dondurma yiyen çocuğa bakıyordum. Gözleri şaşılaşmış gibiydi, aklar giydirilmiş, kiminin kafasına sünnet külahları geçirilmişti. Yaver kordonuna benzer kordonlar vardı omuzlarında kiminin.
Numune Hastanesi Başhekimi Mustafa Kemal Gavuzoğlu, güzel bir konuşma yaptı, hastanenin sorunlarını anlattı: 1700 yataklı hastanede her gün ortalama 2000-2500 hasta muayene ediliyordu. Hastalarla birlikte her gün hastaneye 9-10 bin kişi geliyordu. Ziyaret günlerinde bu rakam on beş bini aşıyordu. Hastaların çoğu yoksuldu. Hekim, personel açığı çoktu. Jeneratör konusu çözülememişti. Konferans salonu, yemekhane yetersizdi. Bir "hekimevi" yoktu. Başhekim, ilgililerden "hekimevi" bekliyordu.
Hastanede, sünnet yapılmasının amaçlarını anlattı Gavuzoğlu, şunları söyledi:
—Amacımız, sünnetin cerrahi bir konu olduğunu vurgulamak, bunun cerrahi kurallara uyarak yapılmasının gerektiğini kamuoyuna duyurmak, memleketimizin bazı yörelerinde ilkel koşullarda yapılmakta olan sünnetlerin önüne geçilmesini istemek, yoksul çocuklarımızın bir kısmına sünnet yapmakla az da olsa yardımda bulunmaktır....
Sünnet, İsa'dan önceye dek dayanıyordu. Başhekim tarihsel bilgiler de veriyordu. Sünnet çocukları anlamadılar ya, konuklar dinlediler. İbrahim Peygamber özel olarak yapılmış keskin bir aletle kendi kendini sünnet etmiş, sonra da oğullarını sünnet ettirmişti. Musa Peygamber de, Yahudilere, sünnet olmalarını buyurmuştu. İsa'dan önce 1550 yılında Firavun İkinci Ramses, oğlunu sünnet ettirmişti. İsa'nın da sünnet edilmiş olduğu görüşü benimsenmişti. Muhammet de, sünnetli doğmuştu. Başhekim Gavuzoğlu, "Tarihten öğrendiğimize göre, İbrahim Peygamberin sünnetinin 80 yaşında veya 120 yaşında yapıldığı rivayet olunmuştur" dedi. Konuşmasını şöyle sürdürdü:
—Kadınların sünnet edilmesi de söz konusu olabilir. Dünyanın bazı bölgelerinde kadınların evlenmeden önce sünnet edilmiş olduğu bilinmektedir. Kadınların sünneti "klitoris'ln rezeksiyonudur...
Sağlık Bakanı Mehmet Aydın da konuştu. Daha sonra, şarkılar, türküler bölümüne geçildi. "Hacettepe Folklor Ekibi" oradaydı. Sevgi Mumcu, Tuğrul Mumcu, Lale Mumcu şarkılar ve türküler söylediler. (Türkücü Mumcu’ların Uğur Mumcu’yla bir yakınlıkları yok.) Kemal Özcan, Selçuk Aygan, İclal Eroğlu şarkılar, Seyhan Tütün, Atilla İçli türküler söylediler. Zümrüt hemşire, "bayağı güzel!" dedi.
Çocuklara armağanları, "Ankara Ticaret Odası", "Benzinci Osman Tan", "19 Mayıs Mağazaları", "MİLKA", "Atatürk Sanatoryumu" ile "Hürriyet Gazetesi", "Dost Giyim Sanayii", "Kâzım Şahin", "Ertuğrul Kardeşler Mefruşat" yollamışlar, ya da sağlamışlardı öğrenebildiğime göre. "Fatma hemşire" oyuncaklar almış, Numune Hastanesi’nin önündeki büfeler, bisküviler getirmişler, çaycı da çay dağıtmıştı...
Sağlık Bakanı Mehmet Aydın’ın üç dişinden sıkıntısı vardı, birinde kis bulundu, dişlerin filmi çekildi...
Saat 16.00'ya yaklaşıyordu. Kirvesiz çocukların sünnet düğününden ayrılıp, Barış Derneği davasının Askeri Yargıtay'daki kararını dinlemeye gittim. Kararın okunması iki dakika sürdü, sürmedi...