Çarşamba sabahı, geziden dönen SODEP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün basın toplantısına gittim. Basın toplantısını izlemeye çokça genç gazeteciler gelmişlerdi. TRT’den, kimse yoktu. Daha önceki basın toplantılarına radyo-televizyondan muhabirler, kameramanlar gelirler; ancak haberler TRT’de yayımlanmazdı. Kendilerini iyiden iyiye üçüncü MC’de sanan, TRT yöneticileri, haber şefleri, muhalefet başkanının basın toplantısını izlememeyi daha uygun bulmuş olacaklardı. Erdal Bey’in yanında bir arkadaşı:
TRT gelmedi, bekleyelim mi? diye sordu.
Hayır, diye karşılık verdi Erdal Bey, başlayalım. Sonra beni gördü:
Sayın Ekmekçi de gelmişi diye ekledi...
Günlerdir "Ankara Notları"nda Aybastı olaylarına değiniyordum. Erdal Bey, basın toplantısının girişinde bu konuya da değindi, şöyle dedi;
Partizanca davranışlara, haksız atamalara, kayırmalara yurdun öteki bölgelerinde olduğu gibi Karadeniz'de, Doğu Anadolu’da da her yerde rastlanılmaktadır. Ordu'nun Aybastı İlçesi Belediye Başkanı'nın altı ay kadar önce Sıkıyönetim Mahkemesi’nde, bir çete kurarak toplu öldürmeye girişme suçundan hapse mahkûm olduğu halde hâlâ tutuklanmadığını, Belediye Başkanlığının düşmediğini, yeni seçime hâlâ gidilmediğini gezi sırasında anlatmışım. Bu olay devlet gücünün tarafsız kullanılıp kullanılmadığını, yasaları uygulamaya yeterli olup olmadığını ortaya çıkaracak bir sınavdır. Hüküm giymiş kişinin Aybastı yakınında bir köyde oturduğu, Aybastı’ya zaman zaman geldiği yöre halkınca bilinmektedir. Hal böyle iken hâlâ tutuklanmaması, mahkeme kararının bir türlü uygulanmaması açık bir partizan davranıştır. Yönetim ve adalet görevlilerini bir kez daha göreve çağırıyorum...
Erdal Bey, bu arada Kars’ta karşılaştığı bir haksız olayı da anlattı. Karslı vatandaşın kızı yüksekokulu bitirdikten sonra bir devlet görevine başvurmuş sınavı kazanmış, fakat güvenlik soruşturmasında sakıncalı bulunduğu için ataması yapılmamış. Araştırma ile ortaya çıkan sakınca nedeni, vaktiyle birçok partinin çatışma halinde bulunduğu dönemde politikacı olarak bütün partilerin il başkanları ile ilişkiler sürdürülürken, bu arada İşçi Partisi il başkanıyla zaman zaman görüşmüş olması...
Erdal İnönü, sözlerinin burasında şunları söyledi:
Bir insanın yıllar öncesi sosyal ilişkileri yüzünden kızını sakıncalı saymak, devlet görevine almamak ne kadar haksız, insafsız bir davranıştır. Masum insanların haklarını elinden alan bu uygulamalar Anayasaya aykırıdır, artık son bulmalıdır...
Aybastı Belediye Başkanı ANAP’lı Salih Yaman’ın hakkında gıyabi tutuklama kararı olduğu halde, bir türlü yakalanamaması olayı, öğrendiğime göre, İçişleri Bakanlığı’nı da tedirgin etmiş durumda. İçişleri Bakanlığı’nın Belediyeler Yasası'nın 76’ncı maddesini işleterek, Salih Yaman'ı başkanlıktan düşürebileceği ileri sürülüyor. Madde şöyle:
Madde 76 — Belediye Başkanı, Belediye Meclisi’ne her toplantı dönemi başında Meclis kararlarının uygulanmasına, belediyelerin mali durumuna, aktedilmiş ve mevcut taahhütlerin (üstlenimlerin) ifa şekline dair senelik bir çalışma raporu verir. Meclis, rapordaki izahatı Meclis üye tam sayısının 2/3 çoğunluğuyla yeter görmezse, yetersizlik kararı ile müzakereleri kapsayan tutanak aynen Meclis 1. Başkan Vekili, onun bulunmaması halinde, 2. Başkan Vekili tarafından mahallin en büyük mülkiye amirine bildirilir. Vali, bu dosyayı, il merkezi olmayan yerlerde kaymakam, il merkezi olan yerlerde kendisinin gerekçeli ve kanaatli mütalaasıyla bir ay zadında karar verilmek üzere Danıştay'a sunar. Danıştay'ca yetersizlik kararı verildiği takdirde Belediye Başkanı düşer...
Belediyeler Yasası'nın 61'inci maddesi, belediye meclisinin gensoru vererek başkanı güvensizlik oyuyla, yine yasanın 76'ncı maddesinin işletilerek düşürülebileceğini öngörüyor. İçişleri Bakanlığı da bunu öneriyor. SODEP’in Aybastı belediyesinde bulunan beş meclis üyesinden dördü, çeşitli baskılarla istifa zorunda bırakılıyor. Kalan üye de susuyor! 20 yıla hükümlü, gıyabi tutuklama kararı olan Salih Yaman da kaçıyor.
SODEP Genel Sekreter Yardımcılarından, Balıkesir eski Valisi İbrahim Önen’le bu konuyu konuşuyorduk. Önen şöyle dedi;
İçişleri Bakanlığı'nın işletmesi gereken madde, 76’ncı maddedir.
O gece düşümde, karışık şeyler gördüm. Aybastı Belediye Başkanı Salih Yaman Ankara’ya gelmiş, ANAP’lı milletvekilleri, Yaman’ı bakanlarla, Başbakan Turgut Bey'le görüştürmeye çalışıyorlar.
Şu bizim başkanı kurtaralım! diyorlar. Olayı soruştururken uyandım...
Demokrasiye giderken, geçmişin kötü uygulamalarından sıyrılmak gerektiğini düşünüyorum. Bunu sık sık yineleyerek başarıya ulaşabiliriz. Roma’da Konsül Cato, sık sık kürsüde şöyle dermiş:
Delenda est Carthago! (Kartaca yıkılacaktır).
İki bin yıl önce söylenen bu söz, hâlâ kulaklarda, belleklerdedir.
Aybastı'dan yeni haberler var: Salih Yaman'la birlikte, hakkında gıyabi tutuklama kararı verilenlerden 24 yıla hükümlü Kemal Sarıkaya, Aybastı'nın Kabataş kasabasında yakalandı. Kemal Sarıkaya, aşırı sağ silahlı çeteye girerek, Aybastı'da 2.9.1980 tarihinde, Kadir Doğan'ın öldürülme olayına katıldığı gerekçesiyle, Erzincan Sıkıyönetim Mahkemesi'nce 24 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı.
Çarşamba günkü “Ankara Notları"nda, “Aybastı’ya bağlı Alankent Kasabası SODEP'li Belediye Başkanı Osman Keskin'le ilgil soruşturma açıldı. Osman Keskin görevi bırakınca, soruşturmada durdu. Anlaşılır işler değil..." demiştim. Perşembe günü Aybastı Kaymakamı Ali Küçükaydın telefonla aradı, açıklama yapacağını bildirerek şunları söyledi:
Alankent Belediye Başkanı Osman Keskin hakkında soruşturma açıldığı doğrudur. Osman Keskin hakkında, buldozer kepçesi alımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla soruşturma açıldı. Suçu sabit görülürse mahkemeye de verilecek. Ancak görevi bıraktığı doğru değil. Belediye Başkanımız Osman Keskin görevi başındadır...
Kaymakam, Aybastı'da istifa eden SODEP'li dört Belediye Meclisi üyesinin istifalarından haberi olmadığını söyledi...
* * *
"Deli Bekir’in Donu...” başlıklı “Ankara Notları"yla ilgili olarak, Çalışma Bakanı Mustafa Kalemli, bir açıklama gönderdi. Ona gelecek “Ankara Notları"nda değinmeye çalışacağım...
19 Ocak 1985, Cumhuriyet