Kalamaki'de Öğle Yemeği

Bektaşi Ne Demiş?
Ramazan geldi, evde bir damla şarap yok!
Geçen hafta sonunda, bir grup çağrılı, Kuşadası'ndaydık. Kuşadası'nda Korumar Oteli'nde. Kimler mi vardı? İstanbul'dan Ahmet İsvan, Şanar Yurdatapan, Müjdat Gezen ile eşi Leyla Gezen, Nazım Alpman. Ankara'dan Jülide Gülizar, eşi Celadet Candar, bir de ben. Ertan'ın Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver ile eşi Necmiye Ünver'in çağrılısı, konuğuyuz. Bir hafta sonu başımızı dinlemek için ne güzel bir şey. Reha İsvan da gelecekmiş, ancak Samsun-Çanakkale arasında izlenceleri olduğu için gelememiş.
Kalamaki'de, kır yemeği yiyeceğiz, öyle hazırlanmışız. Celadet Candar, Çorum’un boğma rakısından getirmiş, arabada. Kalamaki belki eski bir Rum köyü. Sisam Adası oraya 1800 metre uzaklıkta. Kalamaki, Türkçe "Güzelyer "demekmiş. ''Kala’’güzel, “maki" de ‘‘yer’’, köyün şimdiki adı “GüzeI Çamlı." Kuşadası'nın ulusal parkım geçtikten sonra, bozuk yollardan, kumsala iniyorsunuz. Ertan Ünver anlatıyor arkadaşlara:
Burası Ekmekçi’nin denize girdiği yer!'' diyor.
O zaman arılar da vardı, bu kez yok. Mangallar yakıldı, sofralar hazır. Domuz vuramamışlar, kuzu var. Yaban- domuzları burada bolmuş: biz gelmeden önce, oralara gelip yerleri eşelemiş. Ertan Ünver, ayak izlerinden domuzun kaç kilo olabileceğini hesaplıyor.
Bu domuz altmış dört kilo gelir. Ayak izinden belli, bakın. Domuzun en çok sevdiği ot salep köküymüş. Bayılırmış buna. Mantar, arkasından geliyor. Ertan Ünver, bir domuz avını anlatıyor, banda almadığıma pişman oldum!
Torbalı da ramazan nasıl geçiyor Başkan?
Tutuculuk, bağnazlık yok. Kimse kimseye karışmaz. Ramazan da Torbalıda nöbetçi meyhane vardır!
Nöbetçi eczane gibi nöbetçi meyhane mi olur?
Mangallarda kuzular, danalar, çöp şişler kızarmakta.
Bizler orada gerçekte hazır yiyici sayılırız. Tüm hazırlıkları yapanlar başka. Müjdat Gezen, kartonla mangallardaki kömürü alevlendiriyor. Bir yandan balık avlanmaya çalışılıyor ama, ı-ıh. Yok. Ertan Ünver’in "Çete” dediği grup, Ünver'in balık arkadaşları. Bunlar üç kişi: Muammer Öcalan, Halil Gülcü, Mehmet Ali Gözen. Bir de tetikçiler var. Bunlar sürücüler: Ufuk Arda, Ercan Şengül, Halit Fahran, Zafer Özlü; silahlı. Video çekiminde Metin Biter, Murat Tetik, Yaşar Ceylan fotoğrafçılar, Aytekin Özen’le Şevket Ataberk aşçılarımız. Tetikçileri Ertan Ünver, güvenlik açısından gerekli görüyor.
Uğur Mumcu öldürülemeyebilirdi; gerekli güvenlik önlemi yeterince alınmamıştır! diyor.
Hava patlamadan akşamına Akbük’e gidiyoruz; orada Esat Bilir'in “balık çiftliği"ne varacağız. Vardık da. Esat Bilir, Mustafa Kemal’in milletvekillerinden Esat Bilir'in torunu. Esat, Atatürkçü bir anlayışla düzenlemiş sofrayı. Yani, balık, rakı ile roko salatası. Uğur Mumcu sapına dek Atatürkçüydü ama, bir yanına katılamazdı, ağzına içki koymazdı! Yemeklerde, su içerdi...
Politikacıların ‘iftar" sofraları düzenlemeleri ne biçim şeydir? Ben öyle çağrılara katılmıyorum. Kanımca politikacılar, “iftar" veremezler, vermemelidirler. Yemek verirler, çünkü onların "iftarı", din sömürüsü anlamına gelir, geçerli olamaz. Oysa, din sömürüsü özellikle “ramazan"da, son sınırına varıyor. Bunu da sömüren yazarları var. Hele onlar, o bücürler yok mu? Cumhuriyet okuru “Deccal Ahmet 'i (Ahmet öğüt) Torbalı'da gördüm, öyle sevindim ki...
‘Pazartesi günü, kadınlar yürüyüşü yapılamadı. Karşıyaka’da, Zübeydehanım parkında, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım'ın gömütü önünde tören yapıldı. İlk konuşmayı, Menemen'in "Seyrek" Belediye Başkanı Nurgül Uçar yaptı. Dinleyiciler çokluk bayandı. Ben de arkadaşım Aysel Bayramoğlu’yla gitmiştim. Karşıyaka Kaymakamı ile Karşıyaka Milli Eğitim Müdürü de oradaydılar. Nurgül Uçar özetle şöyle dedi:
é- Burada çok güzel şeyler söylenecek ve bitecek. İşte, ‘Kadınlar Gününüz kutlu olsun!’ gibi. Ben bunu istemiyorum, bunu da beceremiyorum zaten. Kendi duygularımı içimden geldiğince, sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Ben kendimden örnek vereyim size: 11 yıllık gazeteciliğim var, sekiz aylık da belediye başkanlığı. Şu ana kadar, belki buna katılmayacaklarınız olabilir ama, bayan olduğum için 'Sen geriye çekil, işte bunu erkekler daha güzel yapar’ gibi bir şeyle ben karşılaşmadım. Belediye başkanlığı konusunda da aynı şey. Partimin beni bayan olduğum için gösterdiğine inanmıyorum. Yani, o işi benim yapabileceğime inandıkları için beni aday gösterdiler Ve sonuç aldık. Şunu söylemek istiyorum; bizim sorunumuz cinsel olmak: önce insan olmak! Cinsiyeti bayan olur, erkek olur, hiç önemli değil. Bize düşen işler var. Hatta, bir günde falan olacak gibi değil; çünkü, toplumu yönlendiren bayan. En küçükten başlıyor, öyle bir kuşak yetiştiriyor ki, öyle bir zor görev üstleniyor ki işte, gelecekte güzel bir toplumu yaratan ilk çıkış noktası oluyor: bu tur bir -cinsel diyeceğim- böyle insanlara yılda bir kez anımsanmak ya da anımsatılmak, böyle insanları anımsamak bana hiç anlamlı gelmiyor. Onun için de, dediğim gibi sadece bizim eksiklerimiz olduğunu kabul ediyorum, çünkü bugünü kabul edersek, biz zaten baştan bize sunulan 'ikinci sınıf insanlığı kabul etmiş oluyoruz. Ben bunu kabul etmiyorum. Hepiniz adına kabul etmiyorum...”
***
Ankara'ya gelir gelmez Ceyhan Mumcu'yla Kırşehir'e "Uğur Mumcu" toplantısına gittim. Dün, Mahmut Tali Öngören telefon etti; Emil Galip Sandalcı ölmüş, nasıl yıkıldım. Sadun Aren de Ankara'da. Bayındır Tıp Merkezi'nde damar ameliyatı oldu.