Hinthorozu Erdal Bey...

Ordu'dan, bir “Ankara Notları” yetiştirip, Bulancak’ta SODEP Genel Sekreteriyle arkadaşlarına ulaşacağım. Hesabım buydu. Ama, yetişemedim. Bulancak'a vardığımda, onlar Giresun'a geçmişlerdi.
Yığınla notlar alıyordum; neyi, nereye yerleştireceğimi kafamda çatıp duruyordum. Laikliğe, devrimlere, çağdaşlığa aykırı tutumları, davranışları anlatıyorlar, dinliyordum. Ordu Milli Eğitim Müdürü Metin Sönmez’in eşi, valinin de bulunduğu kimi toplantılara “sıkmabaş” bir biçimde mi geliyordu? Sönmez'in eşi de öğretmendi, “Öğretmenler Günü"nde onu böyle gören öğrenciler ne düşünürlerdi? Ordu valisi, ilde bira salonlarını neden kapatmıştı?
Bulancak'a varınca, belediyeye uğrayıp, SODEP Genel Sekreteri Hicri Fişek'le arkadaşlarının nerede olduklarını öğrenmek istedim. Belediye Başkanı Öner Eriş:
Onlar Giresun’a gittiler, dedi. Sizi bir çay içirmeden bırakmayız. Bulancak, SODEP ilçe Başkanı Rüştü Kurt:
Giresun'a, sizinle birlikte ben de geleceğim, dedi.
Oradakilerle bir çay içimi konuştuk. Bir yazar-okur söyleşisi başladı mı?
Sizi sorunlarımızla yorduk, diyorlardı...
Ne yorulması, öyle dinleniyordum ki anlatamam. Daha önce de değindim, her yazar kendini atmalı buralara...
Bulancak SODEP İlçe Başkanı Rüştü Kurt, Bulancak'tan Giresun'a giderken yolda bir köyü gösterdi:
Burası, dedi, Burunucu köyü. Türkan Akyol buralıdır...
Giresun'a vardığımızda, Hicri Fişek ite arkadaşlarının, il yöneticileriyle söyleşileri bitmiş, çıkıyorlardı. Bir gün önce. ANAP’ın Giresun il kongresi vardı. Hicri Fişek sordu:
Kim kazandı?
MHP eğilimliler!
Şaşırmıştım desem doğru olmaz. Dört kanattan oluşan ANAP’ta, çok yerde, eski MHP eğilimlilerin egemen olageldiklerini gözlüyorduk. Giresun'da ANAP'ın üç milletvekili vardı, bunlar: Burhan Kara, Yavuz Köymen, Ahmet Yılmaz’dılar. Burhan Kara, Giresun yöresinde, eski MHP eğilimli diye tanınıyordu. Eski arkadaşlarıyla bu görüşü sürdürdüğü, kadrolaşmaları da bu yönde oluşturduğu ileri sürülüyordu. Bu kadrolaşmalar çokça, Giresun Milli Eğitim Müdürlüğüyle, Sağlık Müdürlüğü'nde başarıya ulaşmıştı. Eski MHP'li bilinen, ANAP'ın Giresun ili kurucu il başkanı, “veto”lu milletvekili adayı Ergun Özdemir’le oldukça uyumlu çalışmalar yapıldığı söyleniyordu. İşte bu grup, Giresun il kongresini de, çok az bir oy farkıyla alıyordu. Giresun’da bir de "ılımlı kanat” vardı ANAP içinde. İl seçimlerinde ılımlı kanat, "ortak liste" önermiş, ancak başaramadığı görülmüştü. Giresun’da ANAP içinde ne olur, diye sorulduğunda şu yanıtı veriyorlardı:
Ilımlıların DYP’ye kayma olasılığı doğabilir. Kamuoyunda zaten yıpranmakta olan ANAP, bu gelişmelerle Giresun’da daha da gerileyecektir...
Bunlar, SODEP'lilerin yorumlarıydı. Bunun sonucu olarak SODEP güçleniyordu, ama ANAP içindeki sağlıksız grupların, kamu kuruluşlarında, düz memurlara dek inen, "kadrolaşma"ları, ürküntü vermekteydi...
Yan tutma, partizanlık öylesine belirginleşmişti ki, çeşitli yatırımlar için eksiltmeye giren yükleniciler (müteahhitler) arasında bile ayırım yapıldığı gözlenmekteydi. İktidar yanlısı olmayan yüklenicilerin, uğraşlarından ekmek yemeleri de güçleşmişti.
Yerel basın, çeşitli nedenler, gerekçelerle, buradaki baskılara, partizanlıklara değinemiyor gibi bir şeydi...
Giresun'dan ayrılmadan, Giresun yakınındaki "Kulak” lokantasında açık havada yemek yedik. Buradan, kafilemizde bulunan SODEP MKYK üyesi Halil Akyüz, Trabzon'a geçecek; Hicri Fişek, Nail Gürman, Hızır Ekşi, ilçeleri dolaşa dolaşa Samsun, Amasya, Çorum'a gideceklerdi. Ben, Genel Sekreter Fişek'in bulunduğu kafileyi izleyecektim...
"Kulak" lokantasındaki yemekte kalabalık bir grup vardı. Bulunanlardan bazılarını yazayım:
Kutay Larçın (Giresun İl Başkanı), Mustafa Çakır (Merkez İlçe Başkanı, İl Genel Meclisi üyesi), Rüştü Kurt (Bulancak İlçe Başkanı), Haşmet Ocak (Dereli İlçe Başkanı), İlhan Aras (İl İkinci Başkanı), Şenel Sarı (İl Yönetim Kurulu üyesi, İl Genel Meclisi’nde üye), Mustafa Arda (İl Yönetim Kurulu üyesi), Bülent Yener Bektaşoğlu (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mustafa Hotmanoğlu (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mustafa Uzun (Kurucu Merkez İlçe Başkanı, İlköğretim Müdürlüğü'nden emekli), Kenan Geyyaş (Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesi, doktor), İlhan Ayhan (İl Yönetim Kurulu üyesi), Burhan Yılmaz (İl Yönetim Kurulu üyesi), Cemal Kırımlı (Belediye Meclisi üyesi), Abdullah Tozlu (Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi, emekli öğretmen), İsmail Damcı (Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesi), Eyüp Durmuş (İl Yönetim Kurulu üyesi), Mehmet Yaylamış (Keşap İlçe Yönetim Kurulu üyesi)...
"Karadeniz Kokteyli”ni yazarken, insan öğesini görmezden gelemezdim. Sorunları yaşayanlarla içiçeydiler. Sorunlarına değinmemi istiyorlardı. Her ilçeye bir yazı yazsam, yetmezdi. Anadolu'da ilericilerin, aydınların durumları gözlenmeye, bunları kamuoyuna taşımaya değerdi...
Bu gezide, SODEP’in durumunu gözlemeye çalışıyordum. “Beklemeciler" diye tanınan DSP ne olacaktı? Havza'da, görüştüğümüz ak saçlı Seyit Ali Ulu, önce Halkçı Parti'ye girmiş, sonra ayrılıp SODEP'e gelmişti. Seyit Ali Ulu, Havza'nın “Bektiğin" köyündendi.
Biri sordu:
Niye Halkçı Parti'ye girdin? Seyit Ali Ulu karşılık verdi:
Ne yapalım, konacak dal bulamayınca gitmiştik Halkçı Parti'ye.
Fatsa'da Zeki Muslu "Arap Zeki", solun birleşmesini şöyle çizmişti:
Zeytin dalına konmuş bir güvercin, arkada parlayan güneş...
Erdal Bey'in politikanın tadını aldığı kanısı var çok kişide. Amasya'da Gümüşhacıköy SODEP İlçe Başkanı Selahattin Eymirli, şöyle dedi:
Erdal Bey, Hint horozu gibi! Hint horozu, dayağı yedikçe kavganın içine, alana dalar!
* * *
"Hinthorozu" sözcüğünü bitişik yazdım. Kanımca 'H’nin de düşüp "Hintorozu”na dönüşmesi gerekir. Halk böyle söyler. Ancak ola ki, "bu durumda" 'Horoz' ortadan gidebilir diye "Hinthorozu” dedim. Yazım kılavuzlarında buna ilişkin bir şey bulamadım. Öğrendiğime göre, bu konuda dilciler arasında uzun tartışmalar olmuş. Bir sonuca varılamamış...