Eskinin Kötü Kopyası...

Otobüste, beni markaja almakla görevlendirilen Şadi Pehlivanoğlu’yla konuşuyoruz. O, Turgut Bey'i övüyor göklere çıkarıyor, gelmiş geçmiş liderlerin hiçbirine benzemediğini söylüyor.
Bir kez, başka bir biçem, bir üslup getirmiş, dinleyenler kendilerinin ciddiye alındıklarını görmüşler. Bir toplantıda, köylülere IMF’yi anlatmış, köylüler, sonuna dek dinlemişler...
Şadi Pehlivanoğlu anlatıyordu. Özal’ın tutmayacak sanılan bu yönleri tutmuştu. Şadi Bey’e, Turgut Bey’in eskinin çok kötü bir izleyicisi olduğunu söyleyecek oldum, satır arasında...
Geçmişin partizanlığını olduğu gibi almıştı. Örnek, Eskişehir'de gözleniyordu. Eskişehir'de bir gece kalınca, işin içyüzünü daha iyi öğrenmiştim. Gördüğüm kalabalıklar meğer nasıl toplanmıştı.
İtfaiye seferber edilip, kentin her yanı bayraklarla donatılmıştı. Vali Hanefi Demirkol, kaymakamlarla, kamu yöneticileriyle toplantı düzenlemişti: konu, başbakanın gelişi, karşılanışıydı.
Kaymakamlar boş durmamışlardı, yol üzerindeki köylerin muhtarları kurban keseceklerdi.
Bazı belediye otobüsleri, köylerden adam taşıyacaklardı. Yollarda gördüğümüz gruplar bunlar olmalıydı.
Anaokulu çağındaki çocuklar, sabahın köründe, ayazında yollarda bekletilmişlerdi. Bu da, Milli Eğitim Müdürü Selami Yüce'nin yüce başarısıydı. Tüm okulların flamalarıyla, cumartesi günü yollarda ne işleri vardı'?
E.L.M.S. (Eskişehir Lokomotif Motor Sanayii) işçileri, Başbakanın onuruna ‘fazla çalışma" yapmışlar, fazladan uzun uzun alkışlamışlardı.
Başbakan gelinceye dek, yol trafiğe kapalı tutulmuş, böylece meraklar gıdıklanmıştı...
ANAP Genel Başkanı Başbakan Turgut Bey'in, Başbakan olarak geldiği halde, seçim otobüsü "Petek"le dolaşması göze çarptı.
Geziye Semra Hanım katılmamıştı. Oysa, Eskişehir Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü, Semra Hanım gelecek diye "defile" hazırlıkları yapmıştı. Emeklere yazık oldu..
Turgut Bey, Eskişehir'de dört açılış birden yaptı. Yapımı on bir yıldır süren "Eskişehir Yenikent Toplu Konut” açılışının ardında, Anadolu Üniversitesi Osmangazi Kampüsü içinde "öğrenci yurdu" açıldı. Lütfü Oflaz’la, yurt açılışına, kafileye, arkadan katıldık. Yurda giderken, "Yıldıztepe”de, bir yanda görkemli “lojman'ları, bir yanda ilkçağ yaşamı sürdüren gecekonduları gözledik. 25 Mart yerel seçimlerinde SODEP’in belediye başkan adayı, şimdi SHP Merkez İlçe Başkanı Aytaç Çınar, seçim kampanyası sırasında bu çelişkiyi vurguladı.
İki lokomotifin hizmete konuşundan sonra, ANAP’ın merkezi binasının açılışı yapıldı. ANAP il binası, bir söylentiye göre 23 milyon liraya satın alınmıştı.
Daha sonra Organize Sanayi Bölgesi’nde, “Sanayi Odası”na gidildi. Burada, çay içmeye gelen Turgut Bey'e sanayiciler, "kızılcık şerbeti"mi içirmişlerdi? Kızılcık şerbeti mi, kızılcık sopası mı? Sanayi Odası Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, açtı ağzını, yumdu gözünü. Konuşmasının bir yerinde şöyle dedi:
—... Eskişehir'de, birara sanayi için varını yoğunu ortaya koymuş girişimci etkinliğini yitirmektedir. Bir yandan kamu, bir yandan Eskişehir dışı sermaye ağırlığını arttırmaktadır. Eskişehirli sanayici cirosunu arttıramamakta, kârlılık oranını yükseltememekte ve yıldan yıla sermayesini yitirmektedir... Çok açık biçimde görülmektedir ki biz sanayiciler enflasyonu körüklemekle suçlanamayız...
Uzun vadede Türkiye'nin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünün, sanayi alanında büyümeci politikasından geçeceğine inandığımızı belirtmek zorundayım. Başarılı ihracat politikasının devamı için dahi bu gereklidir. Çünkü ihracatımızın milli gelire oranı sınır noktalara yaklaşmaktadır. Artık daha fazla ihracat için daha fazla üretmek gerekecektir. Bunun için yatırımlara hız vermek, özellikle bugün özel kesim için yapılması çok zor büyük yatırımlar için formül geliştirmek gerekiyor. Sayın Başbakan, Türkiye'nin kalkınmasının tek yolunun büyüme ve sanayileşmeden geçtiğine inandığım için söylüyorum. Bugün bu ateşi tekrar yakmak için bir şeyler yapmak zorundasınız. Bence bunun en önde gelen koşulu, önce kurulu sanayilerin canlı bir biçimde çalışmasını sağlamaktır.
Yavuz Zeytinoğlu'nun konuşmasına, Turgut Bey karşılık verdi. Ancak asıl yanıtı Yavuz Bey, gece “açık arttırma" sırasında verdi. Cemile Kutgün, Yavuz Bey’e dönerek:
Yavuz Zeytinoğlu? dedi, bekledi Zeytinoğlu oturduğu yerden:
Yok! yanıtını verdi. Cemile Kutgün. bunu:
Namevcut! diye duyurdu...
Mesut Erez, "Elli bin" lira verdi.
Çerçeveli tepsi, Eskişehirspor Kulübü Başkanı Aydın Begiter’de kaldı.
O, beş altı milyoncuk arttırmıştı.
Eskişehir'in önemli gazetelerinden "Sakarya” gazetesi. “Petek" gecesi öncesi ağır eleştirilerde bulunmuş, "Özal'ın sağı solu para mı?" diye yazmıştı. Basında çıkan yazılar yüzünden Turgut Bey'in sağına soluna bol bağışta bulunanlar değil, kalabalıkları toplamada başarı gösteren Vali Hanefi Demirkol ile Belediye Başkanı Sezai Aksoy oturdular. Gecede gazeteciler; eskilerde olduğu gibi yine horlandılar. Uçta bir yerde, yemeklerini tıkınmaları öngörülmek istendi. Gazeteciler geceyi terk etmek isteyince, Şadi Pehlivanoğlu'nun araya girmesiyle, Turgut Bey'e yakın bir masaya oturdular. Birkaçı ise, ayrılıp gitmişlerdi.
Açık arttırma sırasında, Milli Eğitim Müdürü Selami Yüce, elli bin lirayla açık arttırmaya katılarak, kendini anımsatmış oldu.
Petek Gecesi de, eskileri yaşayanlar için yeni değildi...