Köy Enstitülerinin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’u ilköğretim genel müdürlüğü görevinden alan CHP'li Bakan Reşat Şemsettin Sirer, bir gün öfkesini saklayamamış:
Senin belini kıracağım! demiş.
Ne tuhaf bir sonuç, Reşat Şemsettin Sirer, 1950’den sonra. Sivas'ta seçim çalışmaları yaptığı sırada, bindiği jeep devrilir, belkemiği kırılarak ölür.
1950'den sonra iktidara gelen Demokrat Rarti’nin MİMİ Eğitim Bakanı Terfik İleri, görevinden de alınmış Tonguç'a:
Seni mahkemelerde süründüreceğim! der, mahkemelerde çürüteceğim!..
Çok ilginç, bunları söyleyen Tevfik İleri, 27 Mayıs tan sonra, Yassıada mahkemelerinde süründü, Öldü.
“Bir ömrün öyküsü 2 - Köy Enstitüleri ve Sonrası” kitabının yazan eğitimci M. Rauf İnan, yapıtında bu olaylara da değinir. Bir gün şöyle dedi:
Ekmekçi, bak Tonguç evliya gibi adamdır. Ons kim ne demişse, dediğinden gitmiştir.
Tonguç, görevinden alındıktan sonra, bakanlık emrine de alındı, Danıştay'lara gitti. Danıştay, Tonguç'u haklı gördü. Tonguç'un Danıştay'daki savunması, örnek bir belgedir.
Rauf İnan'ın kitabını okuyup bitirdim. İsterim ki bu kitabı herkes, bu arada eğitimciler, aydınlar da okusun. Cumhuriyet Kitap Kulübü üyeleri kitabı. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde sağlayabilirler. Rauf İnan'ın kitabını okurken çok yerde gözyaşlarımı tutamadım. Bu ulusu, bu halkı geri bıraktıranlar, en Enstitüleri'ni kapatanlardır. Adını "Demokrat" koymuş olan Parti'nin öncülerinin demokratlıkla ilgileri yoktu. Demokrasi laiklik ilkesinin yok edilmesiyle, ezanın Arapça’ya çevrilmesiyle yozlaşmıştı daha başında...
Rauf İnan'ın yapıtında var; Tonguç, 27 Mayıs devrimi hemen kolları sıvar; 27 Mayıs Anayasası’na girmesini istediği eğitimle ilgili ilkeleri bir bir saptamaya başlar. Bunları saptadıktan sonra, hiçbir yere veremeden öldü. 27 Mayıs, Köy Enstitülerin kimini bakanlık emrinde, kimini kıyımda buldu. Fakir Baykurt bakanlık emrindeydi. Mahmut Makal, kıyımlardan geçmişti. Daha niceleri…
Tonguç, yetiştirdiklerine:
Önemli görevleri istemelisiniz. Onları üstlenmelisiniz… diyordu. Hiçbiri öyle yapmadı. Fakir, “Ben eski görevimi isterim, ilköğretim müfettişiydim, beni oraya versinler” dedi, çok sonra anlaşılacaktı…
Demokrat Parti ileri gelenleri Yassıada'ya gönderiklerinde, arkadaştan Tonguç'a:
Bak, sana en büyük kötülükleri yapanlar, cezasını buldular. Yassıada'ya gittiler. Buna sevinmez misin? demişti. Tonguç, elini sallayarak şu karşılığı vermişti;
Gitseler ne olacak, gitmeseler ne olacak?
Perşembe akşamı Ankara'da Büyük Sürmen Oteli'nde TÜSİAD'ın kokteyli vardı. Otelin çevresinde öylesine güvenlik önlemi sinmişti ki tanımı dille anlatılamaz. Büyük Ankara Oteli'ndeki öldürmelerden sonra, polis işadamları kokteylinde kuş uçurmadı. Kokteylde, TÜSİAD Genel Sekreteri Ahmet Ertürk'le, Rafet Erimle, Talat Orhon’la söyleştik. TÜSİAD'ın basın danışmanlığına Nevzat Önlü gelmişti. Cüneyt'i, Yalçın'ı, beni belli ki kokteyle o çağırmış. Kokteylin sonuna doğru gitmiştim. Oradan Büyük Ankara Oteli'ndi Hesap Uzmanları Derneği'nin kokteyline geçtim.
Okurlardan çoğu, Biga'da Kahvetepe'deki domuzlarına ne olduğunu soruyorlar. Anlatayım: Çanakkale Valisi Erdinç Büyükakalın, domuzların ahını mı aldı ne, merkeze alındı! Vali, yalnız Biga'daki değil, Rumların yaşadıkları İmroz ile Bozcaada'daki domuzların beslenmesini de yasaklamıştı. Binlerce yıldır domuz yetiştiren yurttaşlar da, domuz besleyemez olmuşlardı. Kahvetepe’yi, domuz çiftliği mühürlenince, buradaki domuzlardan 60-70'i, susuzluktan kendilerini kuyuya attılar. Kimilerinin bellerini, domuz çiBğine saldıran köylüler sopalarla kırdı. Açlıktan yavrularını yiyen domuzlar, sonunda kendileri de iskelete döndüler.
Domuz çiftliği sahibi Yusuf Tavukçu, bir yandan Sağlık Bakanlığı'na başvurarak, kendisine domuz yetiştirme izni veritaiesini, aksi halde Avrupa insan Hakları Komisyonu'na gideceğini bildirdi.
Çanakkale eski Valisi’nin yasaklarına karşı Yusuf Tavukçu, Bursa İdare Mahkemesi'ne başvurdu, idare Mahkemesi, Tavukçu'nun başvurusunu reddetti. Bu kez Yusuf Tavukçu, Danıştıy’a başvurarak idare Mahkemesi kararının bozulmasını, domuz yetiştirmesine engel olunmamasını istedi. Üruğ'un açtığı davaya bakan Danıştay Onuncu Dairesi. Yusuf Tavukçu'nun temyiz isteğini de inceleyip karara bağlayacak.
Anayasanın 45. maddesi hayvancılıkla ilgili; devletin hayvancılığa verdiği önemi belirtiyor. Bunun gelişmesi için gereken önlemleri almasını öngörüyor. Oysa ne görüyoruz?.. Bir valinin keyff buyruğuyla bir domuz çiftliği yok ediliyor. Çanakkale Valisi’nin merkeze alındığını yazmıştım. Öğrendiğime göre, ‘domuz yetiştirilmesinden pek hoşlanmayan' vali, yine dört ayağının üstüne düşüyormuş. Hasan Celal Güzel'in sınıf arkadaşı olan AP'nin eski gençlik kollan başkanı vali, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nda bir çeşit "müşavir” gibi çalışıyor, merkez valileri odasına uğramıyormuş. Bakanlıkta müsteşarlığa mı getiriliyormuş ne?
5 Haziran 1988, Cumhuriyet