Dayanışma Örnekleri...

Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan, 27 ağustos çarşamba günü akşam üzeri saat 18.00'de Isparta'da terhis oldular. Bedros Nişanyan:
Buraları bana yaramadı, deyip Kaş’a gitti.
İkisinin de saçları asker tıraşıydı. Ali Nesin, doğruca İzmir’e Aziz Nesin’in yanına gitti. Oradan Ören’e geçti.
Yetmiş dokuz gün tutukluluktan sonra, özgürlüğün, sivilliğin tadını çıkaracaklardı. Ali Nesin, İzmir’de ANKA muhabirine.
Amerikalılara ayıp oldu, demiş.
Amerika'da matematikçiler, Ali Nesin için yoğun girişimlerde bulunmuşlar, kampanya başlatmışlardı.
Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan’ın kesin terhis olup olmadıklarını öğrenmek için telefonla, Isparta 58. Tümen Komutanı Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu'nu aradım. Bir kez de, Isparta’da Askeri Mahkemede duruşmayı izleyip izleyemeyeceğimi sormuştum. 28 ağustos gecesi saat 23.00'te aradığımda posta eri:
Komutanım uyuyorlar, sabah arayın... demişti.
Sabah 07.00'de aradım. Yürüyüşe çıkmıştı.
08.30’da görüşebildik. Paşa, yedi kilometre yürümüştü. Rejim de yapıyordu. Şekeri kaldırmıştı. Fransa'dan gelen yeni bir kitaba göre rejim uyguluyordu. "Makarna, pilav yiyebilirsiniz, şeker yok; içki de az" diyordu. Konuşmamız 29 ağustos sabahı oluyordu. Ali Nesin ile Bedros Nişanyan'ı sordum:
Evvelsi gün çıktılar karşılığını verdi.
Ali Nesin yurtdışına çıkabilecek mi?
Tabii çıkabilir. Terhis belgesi verdik eline. Yalnız mahkemeye sorarlar ''Sakıncalı mıdır, değil midir?" diye. Mahkemenin de buna bir şey diyeceğini sanmıyorum... Bizce askerlikle bir ilişkileri kalmadı.
Anladım, çok teşekkür ederim.
Haznedaroğlu’nun 30 Ağustos bayramını kutladım. "Eskiden, dinsel bayramlarda değil, ulusal bayramlarda kutlama yazıları yollanırmış" dedim. Teşekkür etti.
Biliyorum dedi, ben Kahramanmaraş'ta görev yaptım. Orada bazı yörelerde, özellikle Cumhuriyet bayramında kurban kesilir. Ben bunu hayretle gördüm.
Çok ilginç;
Evet Maraş eski milletvekili Hüseyin Doğan var, ona sorun, o çok iyi bilir bu geleneği...
Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan’ın, Konya Askeri Mahkemesince tutuklulukları kaldırılıp, salıverilmeleri kararlaştırıldıktan sonra, terhis olmaları hemen öyle kolay olmadı. Savunman Veli Devecioğlu, Milli Savunma Bakanlığı’na giderek, orada hukukçularla konuştu, tartıştı. Milli Savunma Bakanlığı Asker Alma Dairesi Başkanlığı şu görüşü ileri sürdü:
“Hizmet sırasında herhangi bir nedenle tutuklananlar, tutukluluk hali ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, tutuklulukta geçirdikleri süreler, 1111 sayılı askerlik kanununun 80. maddesinin son paragrafına göre, hizmetten sayılmayacak, kalan hizmetleri tamamlattırıldıktan sonra terhis edileceklerdir."
Emirde, “Durumları yukarıda belirtilen yükümlülere de bu şekilde işlem yapılması" bildiriliyordu.
Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ise, "Erin birlikte askere alındığı emsalleri terhis edilmişse; 1111 sayılı askerlik kanununun 80. maddesi gereğince terhis edilmesi, yargılama sonunda mahkûmiyetlerine karar verilmesi halinde, tutuklu kaldıkları süre kadar, askerlik hizmetine tabi olacaklarının gerekeceği" görüşündeydi.
Isparta, buyruğa karşın, yanlış bir uygulama olmaması için yükümlüler lehine karar verdi. Ali Nesin ile Sevan Bedros Nişanyan’ın terhislerini kararlaştırdı.
Türkiye’de bunlar olurken, dünyanın çeşitli ülkelerinde ilginç gelişmeler oldu. Dayanışma örnekleri verildi. Amerikan Matematikçiler Derneği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Prof. Chandler, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ'a bir mektup yazarak, Berkeley Üniversitesi öğretim üyesi Ali Nesin’in tutuklanmasının ve salıverilmemesinin nedenlerini sordu.
Berkeley Üniversitesinden 20 kadar matematikçi, Başbakan Turgut Özal’a mektup yazarak, Ali Nesin'in durumu ile ilgili bilgi istediler. 20 matematikçi arasında, Amerikan Matematikçiler Derneği Başkanı ünlü matematikçi John Addison ile yine Berkeley’de öğretim üyesi Leon Hankin de var.
Berkeley'de bulunan matematikçi öğretim üyeleri, ayrıca merkezi Avrupa'da bulunan “Türk Aydınları İle Dayanışma Girişimine şu bilgiyi verdiler:
"Berkeley’de dersler başlamak üzere. Ancak Ali Nesin için merak edecek bir durum yok. O görevine gelene dek geçici olarak iş bölümü yapıldı, dersleri üstlenildi."
Haldun Özen buna:
Benzeri görülmemiş, inanılmaz bir dayanışma örneği; dedi.
Strasbourg'ta bulunan Server Tanilli, matematik enstitülerine, Avrupa'da önde gelen çevrelere birer yazı yazarak, konu ile ilgilenmelerini istedi. Tanilli, “Türk Aydınlarıyla Dayanışma Girişimi" Başkanı. Tanilli imzasıyla yazılan yazı Fransa'da. İngiltere'de, Almanya’da ünlülere ulaştı.
Perşembe akşamıydı, telefon çaldı. Arayan şöyle dedi:
Ben Amerikadan California'dan arıyorum. Daily California'da karikatürist olarak çalışıyorum, adım Oruç Çakmaklı. Sizin telefonunuzu Tan Oral'dan aldım. Daily California'da Ali Nesin’in durumu ile ilgili bir yazı yayımlayacağız. Son durum nedir, anlatır mısınız?
Şaşırıp kaldım; yazıp çizdiklerimi, bildiklerimi söyledim...
Yurtdışındaki aydınlar “Dilekçe Davası" sırasında da “işkenceler" konusunda da gereken özeni göstermişler, dayanışma içinde olmuşlardı.