Çocuk Bayramı’nın Ardından…

23 Nisan akşamı, Meclis Başkanı Necmettin Karaduman'ın Meclis Onur Salonu'nda verdiği kokteylde, bir ara Cumhurbaşkanı Evren’le burun buruna geliverdim. O gün de Hürriyette, ““Evren’e Suikast Planı” başlıklı bir haber çıkmıştı:
Hürriyetteki haberi okudunuz mu? Ne diyorsunuz? diye sordum.
Okudum, karşılığını verdi, ne diyeyim? Ben de sizin gibi gazetede okudum... Durdu, ekledi: Ben merak etmiyorum, siz niye merak ediyorsunuz?
Beni tanıdınız mı? diye sordum.
Tabii, dedi yürüyerek, yanındakilere de gösterir gibi; Mustafa Ekmekçi; diye ekledi.
*
Bu yıl, 23 Nisan’da Fransız çocukları yeniden geldi hem de iki topluluk, ne güzel; yıllardır, iki ülke politikacıları küs oldukların için gelemiyorlardı. En yakın dostumuz Amerika, Dünya Çocukları Günü'ne çocuklarını göndermiyor. Herhalde, Amerikan çocuklarının çağrılmadıkları düşünülemez. Niye göndermiyor?
“Yardım yaptığım ülkeye çocuklarımı niye göndereyim? Çocuklarım orada aç kalırlar” diye mi düşünüyor? Düşünüyorum, şu Amerikan kuyrukçuluğundan ne zaman kurtulacağız?
“Ermeni Soykırım Tasarısı” Amerika’da komisyondan geçiyor. Komite Başkanı Ford, tasarının “Türkiye’yi uygarlaştıracağını” söylüyor; bir tepki göstermesi beklenen Türkiye'nin Başbakanı Turgut Bey, “Reagan veto edecek mi ona bakmalı;” demekle yetiniyor. Cumhurbaşkanı Evren, ABD'ye yapacağı geziyi iptal edip etmeme konusunda henüz bir karara varamıyor.
Haksız, insafsız bir tasarı ABD Temsilciler Meclisi Komisyonu'ndan geçiyor. Kimsenin gıkı çıkmıyor. Cuma sabahı Cumhuriyet’te Uğur Mumcu'nun “Ermem Tasarısı...” başlıklı yazısı içimi serinletti. Eline sağlık:
Türklerle Ermenileri düşman göstermek için yapılan girişimler, ne yazık ki başta ABD'de olmak üzere başarıya ulaşıyor. Türklerle Ermeniler, yüzyıllarca birlikte yaşamışlar kardeşçe. Balkan Savaşı sırasında Osmanlı Devleti'nin Dışişleri Bakanı bir Ermeni'ydi; Ekmekçibaşı Kirkor Noradunkyan'ın oğlu Gabriel Noradunkyan. Birçok kez bakanlık yaptı. Cumhuriyet’ten sonra Paris’e yerleşti. Birçok Osmanlı paşası Ermeni’ydi. Örneğin ünlü “Marko Paşa” Ermeni’ydi. Saltanatı, Osmanlı yönetimini kaldıran cumhuriyetten kimse hesap soramaz. Sormak isterse, bu yanlış bir mantık olur...
Ermenilerin, Türk diplomatlarını öldürme girişimleri gibi. Ermeni öç anıtları da ilk Amerika’da başladı. Türkiye'de politikacılar, yöneticiler gık çıkarmadılar. Ufak tefek protestolarla geçiştirdiler işi. Fransa’da benzeri olay olunca, küslük itan ettiler. Yetkililer Lübnan'da öldürülen Amerikalılara başsağlığı dilediler de ölen Fransızlar için, tek sözcük etmediler. Bunlar yanlış şeylerdi. Şimdi Fransızlarla barıştık işte, ne oldu? Anladığım, çocuklardan öğreneceğimiz çok şey var; Türk çocukları mı? Onların ağabeyleri, cezaevlerinde. Kimin umurunda? Dışardaki gençler, kimlerin ellerinde?
23 Nisan’nın “Dünya Çocuk Günü” olması, 1979 yılı kasım ayında, Cenevre'de toplanan Uluslararası Eğitim Kongresi'nde kabul edildi. Bunu, Bedrettin Tuncel'le Rauf İnan önermişlerdi. Bu, oybirliğiyle benimsendiği halde, Türkiye Dışişleri Bakanlığı, üzerinde yeterince durmadı mı ne, bu önemli olay, kararlara geçip, yayımlanmadı.
TRT'de iki kişinin, Canan Arısoy’la, Tekin Özertem’in kişisel çabalarına katılmıştı 23 Nisan’ı uluslararası düzeyde kutlamalar, ikisini de candan kutlamak isterim; bu yıl, 22 ülkenin çocukları geldiler bunlar şöyle: Endonezya, İtalya, Belçika, Venezüella, Ürdün, İspanya, Hindistan, Danimarka, Kuzey Kıbrıs, Yugoslavya, Norveç, Fransa, Arjantin, Polonya, Finlandiya, Hollanda, Çekoslovakya, Avusturya, Macaristan, SSCB, Kuveyt, Portekiz. Bu ülkelerin çocuklarına iyi yolculuklar diliyorum.
23 Nisan Demirhan Genez'in doğum yıldönümüydü. Demirhan Genez 27 martta öldü. Ankara Sanat Kurumu'nda dostları, onun 66 yaş gününü kutladılar. Yaşar Çallı, Demirhan Genez’in bir portresini yapmış, salona aşmış. Ben, Meclis Başkanı'nın kokteylinde olduğumdan akşam kokteyline geç gittim. Ferda Güley'le, Ünsal Piroğlu konuşmalar yapmışlar. Demirhan Genez'in sanatçı yönünü, insan yönünü anlatmışlar. Eşi, Mualla Genez oradaydı, Ferda Beyler gitmişlerdi. Demirhan Genez'in dostlarıyla oturduk, konuştuk. Demirhan Genez’le, ondan sonra ölen, bizim cumartesi arkadaşlarımızdan “hata oğlu” Erdoğan Ermen’in, Cebeci Gömütlüğü’nde, gömütleri yan yanaymış. “Bol bol söyleşirler artık;” diye konuşuyorlardı ananlar...
Yarın Ankara'da bir önemli olay var; 13 bini aşkın kişinin imzaladıkları “Ekmek ve Hak Dilekçesi: yarın Cumhurbaşkanına, Meclis Başkanına, Başbakana, Mecliste grupları bulunan parti başkanlarına sunulacak. Sunuşu, Prof. Fehmi Yavuz başkanlığında bir kurul yerine getirecek. Kurulda ayrıca şunlar var: Aziz Nesin, Halit Çelenk, Sadun Aren, Veli Lök, Nezahat Gündoğmuş, Abdullah Baştürk, Nevzat Helvacı, Reha İsvan.
“Ekmek ve Hak Dilekçesi”, oldukça serüvenli mahkemeli geçen “Aydınlar Dilekçesi”nin bir benzeri, yalnız konusu genellikle ekonomik. “Aydınlar Dilekçesi”, Çankaya'da, köşkün ikinci kapısına bırakılmıştı. Bakalım, bu dilekçenin serüveni nasıl olacak?