Çıngıldak kuramı derken...

18 Hazirandaki “Ankara Notları’’nı, seçim yasasına ayırmış, “Çıngıldak kuramı" başlıklı bu yazıda, sistemin “tahterevalli’'sistemini, halk deyişiyle “Çıngıldak kuramı“nı yerleştirmeyi amaçladığını vurgulamak istemiştim. Okurlar, yörelerinde kullanılan deyimleri aktardılar. Kimi yerde “çızırdak’’. kimi yerde “cazırdım-cuzurdum”, kiminde de “ağdınm-çöğdürüm” de- niyormuş. Bir karşılıklı olanı, bir de cazırdayarak döneni varmış çıngıldağın, cazırdım-cuzurdum o olsa gerek...
Çıngıldak, sözün girişiydi. İki partili bir yöntemi anlatmak için kullanılmıştı.
Bir yandan çok sayıda partiler kurulurken, bir yandan da seçim yasasının getirdiği barajlar, parti kuranları kara-kara düşündürmeye başlamış olmalı. Bir uzman şöyle dedi:
•Bu seçim sistemi 1977’de uygulanmış olsaydı, CHP 300 mil- (etvekiliyle meclise gelirdi...
Tabii, başka seçimler ele alındığında, aksi olurdu...
Seçim yasasının getirdiği en önemli ilke, “çifte baraj’la ilgili. Genel seçimlerde, ülke çapında geçerli oyların yüzde 10’unu geçen oranda oy alamayan partiler, milletvekili çıkaramayacaklar. 8u kural kesin. Bir kural daha: Genel barajı aşan siyasal partilerin bir seçim çevresinde, yani, bir ilde ve bu il içinde yer alan seçim çevrelerinde, milletvekili çıkarabilmeleri için, o seçim çevresi barajını da aşmaları gerekiyor. Seçim çevresi barajı, o seçim çevresinde kullanılan geçerli oyların toplamının, o çevreden çıkarılacak milletvekili sayısına bölünmesiyle elde ediliyor. Ancak, o çevrede, seçime katılan ve genel barajı aşan siyasal partilerden hiçbiri, seçim çevresi barajını aşamamışsa, seçim çevresi barajı uygulanmayacak. Bu durumda, o çevrenin milletvekilleri, seçime katılan ve genel barajı aşmış olan siyasal partilere, yasada gösterilen biçimde verilebilecek...
Bu seçim yasası ülkemizde ilk kez uygulanacak “tahterevalli",“çıngıldak”, “cazırdım-cuzurdum” derken, usa gelebilecek bazı olasılıkları, bu “Ankara notları”nda vurgulamak, okurları, uygulayıcıları bir de bu yönden düşündürmek istedim, örnekler vereyim:
Ülke genelinde geçerli oyların toplamı 19 milyonsa, bir siyasal partinin milletvekili çıkarabilmesinin ilk ve vazgeçilmez. Koşulu, seçime katıldığı çevrelerden toplam en az 1.900.001 oy almaktır. Yasaya göre, bu sayıda oy alamayan siyasal partiye, hiçbir biçimde, milletvekilliği ayrılmasına olanak yok.
3 milletvekili çıkaracak bir seçim çevresinde, geçerli oyların toplamı 180.000 ise, o seçim çevresinin barajı 180.000: 3*= 60.000 oydur. Bir siyasal partinin bu seçim çevresinden milletvekili çıkarabilmesi için ülke genelinde en az 1.900.001,0 seçim çevresinde de 60.000 oy alması gerekir. Bu seçim çevresinde, seçime katılan ve genel barajı aşmış olan siyasal partilerden hiçbiri, o seçim çevresi için bulunan barajı aşamazsa, sadece bu durumda, seçim çevresi barajı aranmayacak,
Bağımsız adaylar için genel baraj sözkonusu olmadığından, seçim çevresi barajını aşmış olmak yeterli.
Şimdi, şöyle düşünelim: Genel seçime katılan siyasal partilerden hiçbiri, genel barajı aşamazsa, partilerin milletvekili çıkarmaları olanağı yok. Bu durumda sadece, seçim çevresi barajını aşan bağımsız adaylar, milletvekili olurlar. Ülkemizde bu güne değin uygulamalar, bağımsızların sayısının en çok 20-25'le sınırlı katacağını gösterdiğine göre, geriye katan milletvekilleri nasıl doldurulacak? Seçimin iptali, yenilenmesi usa geliyor. Ancak, bu durumda da seçmenin siyasal tercihinde direnmesi olası olduğu gibi, seçilmiş olan bağımsızların kaza nılmış hakları da sorun yaratabilir.
Bir başka olasılık, siyasal partilerden yalnız birinin genel bs rajı aşması halinde, meclis bu partinin milletvekilleriyle, bağımsızlardan oluşacak. Böyle bir sonuç, ülkemizdeki oyları genellikle 2, en çok 3 siyasal eğitim çevresinde toplandığı göz önüne alınırsa, bir siyasal eğilimin tek partiyle temsil edildiği öbürleri için çok sayıda partinin oluştuğu bir ortamı: düşünülebilir...
Yüksek Seçim Kurulu'nun, genel barajı aşan partileri ilanından sonra, yasal nedenlerle, bazı seçim çevrelerinde seçirr iptal edildiğini, bu çevrelerde seçimlerin yenilenmesinden sonra partilere verilen oyların sayısında değişiklikler olduğunu v sayalım; böyle bir uygulama sonunda Yüksek Seçim Kurulunca, genel barajı aştığı saptanan bir siyasal partinin oyları, sanın öngördüğü oranın altına düşse bile, parti genel ba aşmış sayılacak, aksine genel barajı aşamadığı duyurulan siyasal partinin oyları baraj sayısını geçse bile, bu parti ge barajı geçmemiş sayılacak, dolayısıyla milietve çıkaramayacak.
Yasanın getirdiği bu hüküm, kuşkusuz seçim sonuçlat en kısa zamanda, kesin olarak duyurulması, ülke ve il düzeyinde yeni hesaplamalara, değişik sonuçlara meydan veı mek isteğinden kaynaklanıyor. Ancak, yasanın genel barajının saptanması için getirdiği ilke ile bağdaşmadığı d gerçek. Çünkü, genel barajın hesaplanmasına esas alına lar ülke genelindeki “geçerli" oylardır. Bu varsayımda, seçim çevrelerinde seçim, yasaya aykırılık nedeniyle iptal edilmiş olduğuna göre, artık üike genelindeki geçerli oy hf nın, bu çevrelerde yenilenen seçim sonuçlarında ortaya oy dağılımı da gözönüne alınarak yapılması gerekir.
Bu uygulamaya göre, genel barajın hesaplanmasına çerli oyların bir bölümü hesap dışında kalmakta, baraj ç durumu yansıtmamakta, bazı durumlarda da, gerçekte barajı geçmiş olan bir siyasal parti, barajı geçmemiş j lem görmekte yada bunun tam aksi olabilme olasılığı i şı karşıya kalınmakta..
Önemi dolayısıyla, bu konuyu işlemeyi sürdi düşünüyorum.