3. Ordu Komutanlığı, aranan "Aybastı" Belediye Başkanı Salih Yaman'ın fotoğraflarını, Ordu'da tüm duvarlara astırdı. Resimlerin üzerinde "aranıyor” başlığı var. Fotoğrafların altında şu bilgiler yer alıyor:
Adı: Salih Yaman, Baba adı: Temel, doğum tarihi: 1944, Nüfusa kayıtlı olduğu yer: Aybastı, Suçu: Silahlı sağ eylemlere katılmak ve gıyabi tevkif, Arayan makam: 3. Ordu Sıkıyönetim Komutanlığı...
Öte yandan, İçişleri Bakanlığı, Aybastı Belediye Başkanı Salih Yaman’la ilgili olarak, 1580 Sayılı Belediyeler Yasası'nın 102'nci maddesinin uygulanmasını istedi. Madde şöyle:
Madde 102 - Belediye reisi ile bilumum belediye memurları ve müstahdemleri (hizmetlileri) vazifelerinden munbais (görevlerinden ileri gelen) veya vazifelerinin ifası esnasında (görevlerini yaparken) hadis olan cürümlerinden (ortaya çıkan suçlarından) dolayı, Memurin Muhakematı Kanunu'ndaki (memurların yargılanmaları yasasındaki) ahkâma tabidir (hükümlere bağlıdır)...
Bu maddeye göre, Aybastı'nın ANAP'lı belediye başkanının durumu, Ordu İl Yönetim Kurulu'nda ele alınacak. Bu kurul, başkanın yargılanmasına karar verebileceği gibi, yargılanmasının reddine de karar verebilecek. Yargılanmasına gerek görülmediği takdirde de karar Danıştay'ın onayından geçecek. İl Yönetim Kurulu'na Ordu Valisi M. Necati Çetinkaya başkanlık edebileceği gibi, yerine göstereceği bir yönetici de başkanlık edebilmekte.
Ordu Valisi M.Necati Çetinkaya, geçen ay, Aybastı Belediye Meclisini olağanüstü toplantıya çağırmış, Belediye Meclisi 28.1.1985 günü yaptığı toplantıda, 4'e karşı 7 oyla, başkanın düşürülmesine gerek görmemişti.
Bu arada, Aybastı Savcılığı, Aybastı Belediye Meclisi üyelerinin tümünün ifadelerini aldı.
***
Cuma akşamı, Dedeman'da "Çağdaş Gazeteciler Derneği”nin gecesi vardı. Girişte, Abdullah Baştürk’le eşini gördüm. Baştürk takıldı:
Sen Kara Mustafa değil, Ak Mustafasın! dedi. Senin, için ak..
Geceye gelenler, geçen yıla göre daha kalabalıktı. SODEP’liler bir sıra oluşturmuşlardı. Erdal Bey gezide olduğundan mesaj göndermişti. SODEP'lilerin masasının başında Genel Sekreter Hicri Fişek oturuyordu. Karşısında Güler Tanyolaç, Erhan Işıl, Muzaffer Saraç, Nail Gürman. Cahit Talaş, Sabiha Çaycı, Tayfur Ün, Kamer Genç, daha var...
Halkçı Partililer, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, SODEP'lilerin karşısındaki masalara oturmuşlardı. Başlarında Necdet Calp, Yılmaz Hastürk, kalabalıktılar.
"Ekin Ayşe’lerin masası, en iyi yerde. Burada Aziz Nesin, Abdullah Baştürk, Bilgesu Erenus, Tahsin Saraç, Haluk Gerger, Yakup Kepenek, Yalçın Küçük, Avukat Mehmet Özsuca, Cevat Geray oturuyorlar Eşleriyle gelenler de var.
Onun arkasındaki masada ANAP’lılar: Halil Şıvgın, Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Meclis Başkan Vekili ANAP'lı Halim Aras, ANAP'lılarla birlikteydi...
Süleyman Demirel'in çiçeği göze çarpıyor...
Şener Battal, ayrı bir masada. Şerafettin Elçi, uzun bir masanın ortasında. Yanımızdaki masada, Selçuk Altan'larla Atila Aşut.
Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, gelirken karşılaştığı Abdullah Baştürk’le kucaklaştı, "Yazartar" yazılı bizim masaya oturdu. Bizim masada: Uğur Mumcu, Teoman Erel, Oğuz Aral, Varlık Özmenek, Yılmaz Onay ile kimi arkadaşların eşleri...
Şevket Yılmaz'la, Uğur karşı karşıya oturdukları için, konuşmalar, takılmalar. Şevket Yılmaz. Uğur'a:
Beni işletiyorsunuz! diyor. Mumcu lafı yapıştırıyor:
Ben sizi işletmiyorum, sizi Halit Narin işletiyor.
Gece güzel başladı, ödüllerin verilmesine geçildi. İlk Ödül Aziz Nesin'e. Açış konuşmasını Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay yapıyor. Sunuculuğu da Jülide Gülizar.
Aziz Nesin'e ödülü Oğuz Aral verdi. Oğuz Aral, Aziz Nesin'i övdükten sonra şunları söyledi:
Gırgır diye bir dergi çıkarıyoruz. Bu, gökten zembille inmedi. Markopaşalar olmasaydı ne Gırgır, ne bizler olabilirdik.
Ahmet Abakay, ödülün Aziz Nesin'e neden verildiğini anlatırken, şunları söyledi:
Bu ödül, kültür ve düşünce yaşamına katkıda bulunan tüm "aydın" gazeteci ve yazarlar adına, Hasan Tahsin, Abdi İpekçi, Limit Kaftancıoğlu, Ali İhsan Özgür, Recai Ünal adına, meslektaşlarımız Ali Sirmen ve Niyazi Dalyancı adına, Aziz Nesin'e verilmektedir. Ve bu ödül, 70 yıllık yaşamı süresince düşünce namusundan ödün vermeyen Aziz Nesin adına Nesin'e verilmektedir...
Gelen konuklar, ödül kazanan gazetecilere ödüllerini verdiler. Ödül töreninden sonra, Dedeman'da gösterileri olan, "İngiliz Revü Topluluğu" sahneye çıktı. Pul gibi bikinileriyle dansözleri izleyen erkeklerin gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Şevket Yılmaz:
Haaa, dövizlerimiz bunlara mı gidiyor? diye sordu...
Ne sandın? diye karşılık verdim...
Muazzez Ersoy, Recep Kaymak şarkılar, türküler söylediler. Recep Kaymak'ın söylediği "Domdom Kurşunu" türküsüyle çiftetelli oynandı, herkes coşmuştu...
20 Şubat 1985, Cumhuriyet