Çabalar...

Danışma meclisi üyeliği kesinleşenlerden biri, şöyle demişti:

— Danışma Meclisine seçilenler arasında general Kazım Özalp’in oğlu da var.

Gazetede oturmuş, seçilenlerin yaşam öykülerini saptamaya çalışıyorduk. Bunlar, Cumhuriyet’te «kim kimdir?...» başlığıyla, günlerce yayınlandı.

Emekli Orgeneral Kazım Özalp'in oğlu Teoman Özalp'tı yaşam öyküsünü öğrenmeye çalıştığımız Danışma Meclisi üyesi, gazetelerde bir takım haberler çıkıyordu. Kimi, «üç tane Teoman Özalp var» diyor, Prof. Teoman Özalp'ın «Danışma Meclisi üyeliği önemli bir görev, ancak ben böyle bir talepte bulunmadım..» dediğini yazıyordu. Araştırmayı sürdürüyorduk. Atatürk'ün yaverlerinden Cevdet Tolgay'ı aradım:

— Kazım Özalp Paşa'nın oğlu Teoman Özalp'ı anımsıyor musunuz?...

— Tabii, dedi Cevdet Tolgay, Teoman o zaman küçük bir çocuktu anımsadığım.

Necdet Uğur, daha sonraki yılları anımsıyordu:

— İsmet Paşa'ya gelir giderdi. Orada görmüştüm.. dedi.

— Peki, Prof. Teoman Özalp’in adaylığını koymadığını yazıyorlar.

— Aç, sor dedi Necdet Uğur, İstanbul Teknik Üniversitesi'ne sor..

Hay Allah.. Bunu nasıl düşünemedim?... İstanbul’u aradım telefonla. İstanbul’daki arkadaşlarımız, evinin telefonunu aradıklarını, yanıt alamadıklarını söylemişlerdi. Acaba Teknik Üniversiteden bir yanıt alabilecek miydim?..

Ondan sonrası, çorap söküğü gibi söküldü.. Gazetelerde çıkanlar doğru değildi. Gemi İnşaat Fakültesi Profesörü Teoman Özalp adaylığını koymuş, seçilmişti.

Birçok üyenin yaşamöyküsü de, oldukça güç fakat, böyle bir çaba sonucu öğrenildi. Bunlar Cumhuriyet'te bir dizi gibi yayınlandı. Bu kısa kısa yaşam öykülerinin bir küçük gazetecilik öyküsü bu..

 

★★★

 

Askerler, kıdeme çok önem verirler, Özdilek bir gün İsmet Paşa'yı uğurlayıp, ona yol gösterdiği sırada İsmet Paşa şöyle demiş:

— Hayır, sen önce geçeceksin.. Çünkü sen, Orgenerallik yaptıktan sonra emekli oldun.. Ben ise, Orgeneral oldum, fakat Orgenerallik yapmadım.

Kazım Özalp da. İsmet Paşa gibi Orgenerallik yapmamış.. 1923'lerde mi ne İzmir’de bir savaş oyunu, yani harp oyunu düzenlenmiş.. İsmet Paşa ile Kazım Paşa, bu uygulamada Korgenerallikten Orgeneralliğe yükseltilmişler. Ama asker üniformasını giymeleriyle çıkarmaları bir olmuş.. İkisi de bir gün taşımışlar Orgeneral rütbesini.. Bunları da, Prof. Teoman Özalp'in kimliğini araştırırken anlatmışlardı.

Kıdem konusunu neden mi anlatıyorum?... Danışma Meclisi başkanı seçilmezden önce kulislerde konuşuluyordu:

— Danışma Meclisi Başkanı asker kökenli mi olsun, sivil mi olsun?..

Asker kökenli olursa, başkanın emekli Orgeneral Eşref Akıncı olacağı söyleniyordu. Olmadı. Akıncı, adaylığını koymadı. O Prof. Mustafa Aysan'ı aday gösterenlerin başında yer aldı. İkinci tur sonunda. Prof. Sadi Irmak Danışma Meclis’i başkanlığına seçildi.