Gözaltına alındığını bildirdiğim, Devlet Tiyatrosu Sanatçılarından Tuncer Necmioğlu'nun salıverildiğini öğrendim. Tuncer Necmioğlu, on yedi gün, İstanbul'da, Ankara'da gözaltında kalmış. Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü ilgilileri, sanatçıyla ilgilenmişler, nerede olduğunu soruşturmuşlar ama, bulunduğu yeri öğrenememişler. Tuncer Necmioğlu, salıverildikten sonra İstanbul'a dönmüş. Necmioğlu, Yücel Erten'in yönettiği "Kızılderililer"'de oynuyormuş, gözaltında bulunduğu sürede, rolünü bir başka sanatçı oynamış. İşine döndüğüne göre, rolü de verilmiştir kuşkusuz. Ama kesin öğrenmiş değilim...
Aybastı'dan yeni haberler var: Olayları yerinde incelemek için, İçişleri Bakanlığı Aybastı’ya bir mülkiye müfettişi gönderdi. Ordu Valisi M. Necati Çetinkaya, Mülkiye Müfettişiyle birlikte Aybastı’ya gitti. Müfettiş Aybastı'da, Belediye Başkan Vekiliyle, Meclis üyelerinin ifadelerini aldı. Aybastı'da Belediye Başkan Vekilliğini Turan Uygun yapıyor.
Ordu Valisi M. Necati Çetinkaya, Belediye Meclisi üyelerine birer yazı göndererek, Belediye Meclisini önceki gün toplantıya çağırdı. Ordu Valisi'nin 23 Ocak 1985 gün ve 10/3—1—244 sayılı yazısı şöyle:
“Aybastı Belediye Meclisi üyelerine,
Konu: Aybastı Belediye Başkanı Salih Yalman Hk.
İlçeniz Belediye Başkanı Salih Yaman'ın 20.6.1984 tarihinden itibaren hakkında gıyabi tevkif müzekkeresi çıkarılmış olup, halen belirlenen günden beri görevine dönmediği, Valiliğimce gözlenmiştir. Bu sebeple Belediye iş ve işlemlerinin aksamaması yönünden adı geçen Belediye Başkanı Salih Yaman’ın durumunu görüşmek üzere 1580 sayılı kanunun 54. maddesi muvacehesinde 28.1.1985 gün saat 14.00'de Belediye Meclis salonunda olağanüstü toplantı yapılması Valiliğimce uygun görülmüştür. Belirtilen gün ve saatte hazır bulunmamızı rica ederim."
Toplantının "Gündem" bölümünde de şöyle denildi:
“1580 sayılı yasanın 54. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Salih Yaman hakkında karar verilmesi..."
1580 sayılı Belediye Yasası'nın 54. Maddesinin konuya ilişkin bölümü şöyle:
"... önemli ve acele bir iş çıkarsa, Belediye Başkanı'nın yazılı çağası veya üyeden üçte birinin gerekçeli teklifi veyahut Valinin doğrudan doğruya çağırması üzerine Meclisler olağanüstü toplanırlar. Olağanüstü toplantılarda çağrıyı gerektiren konudan başka bir iş görüşülemez."
Aybastı Belediye Meclisi’nin on bir üyesi var; altısı ANAP'li, beşi de SODEP’liydi. Beş SODEP’li üyeden, dördü bana gelen bilgilere göre çeşitli baskılarla- istifa ettirildiler. Partilerinden kopan bu dört kişinin adlarını daha önce yazmıştım.
Toplantı saat 14.00'te başladı. Toplantıya Vali M. Necati Çetinkaya katılmamış, Kaymakam Ali Küçükaydın da gelmemişti. Ancak toplantıdan önce ANAP’lılar arasında yoğun bir kulis başladı. Kulis:
Dışardaki birisi hakkında karar veremezsiniz. Bırakın, hükümet ne yapacaksa yapsın! biçimindeydi. Kimi üyelere de aba altından sopa mı gösterilmiş olmaktaydı?
Çeşitli baskılar sonucu SODEP’ten ayrılma durumunda kalan üyeler, “bağımsız" olarak toplantıdaydılar. Toplantı iki buçuk saat sürdü. ANAP'li üyelerin düşünceleri şöyle oluştu:
Salih Yaman’ı başkanlıktan düşürmesek ne olur?
Sonunda oylama yapıldı. Dört çekimsere karşı yedi oyla, Salih Yaman'ın başkanlıktan düşürülmemesi kararlaştırıldı. Tutanak düzenlendi, üyeler dağıldılar. Kimi köyüne gitti.
Çekimser kalan dört kişinin adları şöyle: Cemal Özer, Cemal İnan, Ali Cilat, Kemal Yıldırım. SODEP’ten ayrılma zorunda kalıp bağımsız olarak toplantıya katılan Mehmet Turan, ANAP'lılarla birlikte oy kullandı. Salih Yaman'ın başkanlıktan düşünülmemesi yönünde oy kullanan ANAP'lıların adları da şöyle: Belediye Başkan Vekili Turan Uygun, üyelerden Mustafa Kelebek, Ahmet Eren, Mehmet Aksoy, Ahmet Dinç, Salih Kaya.
Çekimser kalan, eski SODEP'li üyelerden biri -adını açıklamayacağım- şöyle diyordu arkadaşlarına:
Belediye Meclisi'nden de istifa etmek için dilekçe verdim, istifamın şubat toplantısında görüşüleceğini söylediler. Belediyede görev yapamadık. Ben altı saat karakolda kaldım!
Gelişmeler ilginçleşiyordu. Vali, M. Necati Çetinkaya'nın İçişleri Bakanlığının istemiyle, yaptığı girişim, bu sonucu vermişti. Belediye Meclisi toplanmış, üyeler çoğunlukla, yirmi yıla hükümlü, hakkında gıyabı tutuklama kararı bulunan başkan Salih Yaman'ın düşürülmesinden yana olmadıklarını belirtmişlerdi.
İçişleri Bakanlığı şimdi ne yapacaktı? Belediyeler yasasının bakanlığa verdiği yetkiyi kullanarak, doğrudan Danıştay'a başvurup, aranan başkanın düşürülmesini isteyecek miydi, istemeyecek miydi? Bunu görecektik...
Aybastı’da, Ordu'nun bu küçüçük ilçesinde olanlar, tüm ayrıntılarıyla, üç haftaya yakın süredir "Ankara Notları”nın konusu oldu. O önemdeydi de onun için. Erdal İnönü dışında, parti başkanlarından çıt çıkmadığı gibi milletvekillerinden de bir ses gelmedi. Demokrasinin işleyebilmesi için, önce baskıların, partizanlıkların önlenmesi gerekir. Kadrolaşmaların el altından sürdüğü yerde, kargaşa da -gizli gizli- sürüyor demektir.
Aybastı’da, Aybastı gibi yerlerde "kurtlar sofrası" kurulmasına izin verilmemelidir.
30 Ocak 1985, Cumhuriyet