“Palyaço Adamlar” Sergisinde...

Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi profesörlerinden Gevher Bozkurt'un, "Vakko"da açtığı "Palyaço Adamlar" sergisini gördüm. "Palyaço Adamlar"ın birçoğu İstanbul'daki sergide satılmış, onlar Ankara’ya gelmemiş. Keşke tümünü görebilseydim. Gevher Bozkurt, birkaç dostunun aldığı tabloları getirebilmiş.
Sergiye giderken, düşünüyordum, "Palyaço Adamlar" olarak ne göreceğimi bilmiyordum. Çok ilginç şeyler var, örneğin, bir "gömlek satanlar" hani, gömlekçiler var: çevresinde sekiz on kişi olur, gömlek alır gibi yaparlar, müşteriyi kızıştırırlar. Bunlar gerçekte, gömlek satanın arkadaşları, ortaklarıdır. Onu işlemiş: belki "bul karayı al parayı" tablosu da vardı da satıldı, bilmiyorum, insanların, olayların perde arkasını çizmiş sanki sanatçı. Görün, "Palyaço Adamlar" sergisi, 31 ekime dek açık..
TRT, "Küçük Ağa"dan sonra, yıldırım hızıyla "Aliş" filmini gerçekleştirmeye girişti. Film, "Alişimin Kaşları Kara" diye bildiğimiz Rumeli türküsünden esinlenerek hazırlanıyor besbelli... TRT prodüktörlerinin her yapım için taslak bir bütçe yapmaları ve bu bütçe onaydan geçtikten sonra, gerekli çalışmalara başlamaları zorunlu iken, "Aliş"in yapımı için bu uygulamanın dışına çıkıldı. 130 milyon liralık bütçe makamın onayından geçmeden çalışmalara başlandı. Bu yapımın da yönetmeni, "Küçük Ağa"da olduğu gibi, Yücel Çakmaklı; yapımcısı da İlksen Bektaş. Çakmaklı, Tunca Toskay'ın buyruğu ile, filmin çekileceği ülkelerden Macaristan'a uçtu... Oradan Yugoslavya'ya geçti...
TRT televizyon kameramanları boş dururken, Yücel Çakmaklı bu filmi çekmek için Yeşilçam'dan bir ekiple anlaştı. Filmin görüntü yönetmeni, Yeşilçam'dan bir milyon liraya anlaşılan, daha önceki "Ankara Notları”nda adı geçen "Ajans 1400”ün kameramanı Çetin Tunca. TV muhasebe müdürlüğünün, "kadro" olarak bilinen uzmanları Mehmet Bülbül, Albuz Ünal, Vehbi Okur, TRT adına, yapımı akçalı açıdan denetleyecekler.
Yücel Çakmaklı, "Aliş"i çekerken, Yugoslavya’da parasız kalmış olmalı, geçenlerde Merkez Bankası'ndan çekilen doksan bin dolar, mutemetle elden gönderilmiş...
TRT'de kadrolaşma, bir noktada önlenebilir ama, işin içine akçalı konular girince çetrefilleşir. O zaman, usuma, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun, bunların yoluyla olup olmadığını incelemesini istemek geliyor. Bakalım ne olmuş, nerelere ne harcanmış, ne harcanmakta?.
İstanbul'daki "Ajans 14OO"ün sahibi, Şenol Demiröz, o da Şaban Karataş'ın desteklediği kişilerden. TV Daire Başkanlığına getirilen Mehmet Turan Akköprülü de, Şenol Demiröz'ün yabancısı değil. TV Daire Başkanlığı adına bütçeleri yapıp, gerekli akçalı kaynakları bulan Turgut Ağca da, Şaban Karataş’ın yakını. Karataş’la Tunca Toskay'ın yakın ilişkileri, "Ankara Notları’nda sergilendi, açıklama gelmedi. Mahir Kaynak’la yakın dostluğu konusunda da tıs... (ışıklar kararıp, perde iner).
Şimdi, ikinci perdeye geldik. Bu perdede, imamı görüyoruz. İmam, bir mescit imamı, adını bilmiyorum.
Rolü biraz sönük kalıyor... Ziya Gökalp Bulvarı üzerinde, SSK'nın yeni yaptırdığı “SSK Kızılay rant tesisi" diye bilinen çok büyük bir iş hanındaki mescitte geçiyor olay. Geçtiğimiz cuma günü, iş hanının altındaki mescitte toplanan kalabalığa imam şöyle diyor:
Bu nasıl iştir? Elli milyon lira şartı ile yaptırılmış olan böyle bir dizi devlet televizyonunda nasıl oynatılır? Sizler, çocuklarınız ve eşinizle bu yarı çıplak filmi nasıl seyredersiniz? Sizin çocuklarınıza verebileceğiniz ahlak öğütleri bu mu? Ben Avrupayı, kısmen de Şark'ı gezdim. Dini inanışlarımıza ve ahlak kurallarımıza uymayan böyle bir dizi Avrupa 'da ancak saat 24.00'ten sonra gösterilir.
İmam efendi, TRT'deki diziyi yerden yere vururken ağzı köpürüyor, bağırıyordu, imamın eleştirdiği, oraya toplanan topluluğa kınadığı dizi, "Şen Sazın Bülbülleri" adındaki TV dizisiydi, ilki geçen hafta seyredildi. Ben seyretmedim, imamın konuşmasını dinleyen bir Cumhuriyet okuru, büroya gelerek, olayı anlattı, imamın konuşmasına üzülmüştü, imam TV’deki filme ne karışırdı? Şöyle dedi:
Gittiğimde imam efendi, minberde konuşmasını yapıyordu. Rahatsızlığım yüzünden biraz geç gitmiştim.
O diyedursun, iş hanının altındaki mescit konusunda durmak istedim. Binanın planında, mescit filan yokmuş. Sosyal Güvenlik Bakanlığı sırasında, Sadık Şide'nin onayı ile, bir mescit açılıvermiş. SSK arsayı belediyeden almış, yapımı yedi yıl sürmüş. Orada "Ast" balık satış yeri, "Anadolu et" satış yeri de var. "Şatıroğlu"da, orada bir satış yeri açmaya hazırlanıyor. Kocaman ilanları var... Erdoğan Yavuzlar’ın başkanı bulunduğu, Çankaya Belediyesi de o binada.
TRT'ye dönelim oyunumuzun başına, "Şen Sazın Bülbülleri”nin ardından, Sadık Şendil'in "Kanlı Nigâr”ına hazırlanıyordu TV. O da "Şen Sazın Bülbülleri" gibi, tiyatro oyunundan TV'ye uyarlanmıştı. Yedi milyon TL. harcandı, ancak söylentilere göre oynatamıyorlar.