Hasan Andaç'ın Verdiği Ders...

Deniz Baykal'ın CHP'si, "hülle” ile Meclis'te grup oluşturduktan sonra örgütünü kurabilmek, SHP'yi iyice dağıtabilmek için kollan sıvadı. Milletvekilleri seferber oldu. İzmir'de Veli Aksoy, Bayındır'dan SHP'li muhtar Hasan Andaç’la konuştu. Hasan Andaç, "Nuh” diyor, "Peygamber” demiyor, SHP'yi bir türlü bırakmak istemiyordu. Hasan Andaç da Bayındır'da seviliyordu; böyleleri gelmeliydi ki CHP palazlansın, herkese bir güven gelsin. CHP, "üçkağıtçıların oluşturduğu" bir parti olmasın!
Hasan Andaç, 1956 doğumluydu. Bayındır’da muhtarlık, bir yandan da bakkallık yapıyor, çoluk çocuğunun geçimini sağlamaya uğraşıyordu Hasan Andaç. İzmir CHP Milletvekili Veli Aksoy'a sordu:
Yerel seçimlerde ne yapacaksınız?
Biz, DSP adayını destekleyeceğiz!
Nasıl destekleyeceksiniz?
Kapı kapı dolaşacağız, CHP olarak. DSP oylan, sonunda CHP'ye gelecek, SHP’nin de oyları düşecek!
Peki, bunlardan Ecevit'in haberi olmayacak mı? Yatar mı bu oyuna Ecevit? Adayını çekecek belki de...
Çeksin! Biz de oy vermeyeceğiz o zaman...
Hükümeti ne yapacaksınız?
Hükümeti destekleyeceğiz!
Hükümeti düşüreceğiniz yolunda duyumlar alıyorum...
Hükümet düşecek, ama sorumlusu biz olmayacağız. Düştüğü zaman bizden bilinmeyecek!
Hasan Andaç, kendisine yapılan "CHP'ye gel" çağrılarına "hayır” derken bir ara şöyle dedi:
Ben on dört yıllık Cumhuriyet okuyucusuyum. Orada her şey sergileniyor. Türkiye, sosyal demokrasi bu haldeyken sizin bu SHP'yi parçalama hareketinizi de yadırgıyorum. Cumhuriyet’teki izlenimleri o kadar net görüyorum ki! Sen bir zamanlar Deniz Baykal için de birtakım şeyler söylemiştin, Ertuğrul (Günay). Kemal (Anadol) bazı şeyleri söylemişti. Şimdi ne hale düştünüz?
Yav, sen hala Cumhuriyet mi okuyorsun?
Ne var?
Cumhuriyet tutucu gazete yav!
Vay vay vay, şuraya bak; halinize bak!
CHP'liler, İzmir yöresinde, Hasan Andaç’ı tavlayamadılar ama, o denli de başarısız değillerdi: Bayındır'da İl Genel Meclisi üyesi Mustafa Kara'yı CHP'ye almayı başardılar. Baykal kanadından, İzmir İl Genel Meclisi üyesi Serdar Değirmenci, Mustafa Kara’yı, CHP'ye kazandırdı. Mustafa Kara'nın lokantası vardı, oradaki toplantıya Hasan Andaç’ı da çağırdılar. Hasan Andaç, "Ben Deniz Baykal’a katlamayacağım” dedi.
İzmir Milletvekili Veli Aksoy, Menemenliydi. Önseçimlerde, Erdal İnönü'nün arkasından liste ikincisi oldu.
Veli Aksoy, sık sık:
Ben İnönücüyüm, Baykalcı değilim der. Ama Hasan Andaç’lar, sonra duyarlar ki Veli Aksoy. Baykalcılar'a da:
Ben Baykalcıyım, İnönücü değilim diyerek oy toplamış. Bu sonra ortaya çıkmış, Kınık'ta, Foça'da, daha bir yerde Genel Başkan Erdal İnönü’den çok oy toplamış Hasan Andaç anlatıyor:
Orada "Ben böyleyim", burada "Ben böyleyim" diyerek seçildi, SHP Parti Meclisi'ne girdi. SHP Kurultayı’nda da Baykal'ın yanında yer aldı. En yüksek oyu aldı, 39 oyla Parti Meclisi'ne seçildi! O zaman, ben ona bir telgraf çektim, özette şöyle dedim: "Parti Meclisine seçilmenizden dolayı kutlarım! Bundan sonraki siyasal yaşamınızın daha tutarlı, daha onurlu, daha açık geçmesi dileğiyle başarılar dilerim" dedim, karşılık bile vermedi. Biz, bir süre telefonla bile görüşmedik. Oysa biz önseçim öncesinde her gün konuşuyorduk. Her gün arıyor, "Aman Hasancığım, şöyledir, böyledir..." konuşuyoruz. Bayındır'dan 50 oy filan bekliyordu, yüzden çok oy çıktı! Veli'ye yardım ettik, "Ben tutucu değilim, sağ görüşlü değilim” diyordu. Her şey açık seçik kurultayda ortaya çıktı!
Bir gün telefon açtı yine, evimden aradı:
Neden böyle oldu diye sordum.
Yav, bu İnönü'yle gitmez!
Sen Baykal'ı hiç sevmiyordun, neden böyle oldu? Böyle değil miydi?
Deniz Baykal... Kim olursa olsun! Kitlelere hitap edecek, güzel konuşacak, kitleleri sürükleyebilecek kim olursa olsun, peşinden giderim!
Seçildikten altı ay sonra Bayındır'a geldi; dükkanda dedim ki (İlçe Başkanı Hüseyin Yücel de tanık); "Neden Deniz Baykal? Bu adam üç defa kurultay kaybetmiş. Kore modelinden söz ediyor, Kore modelinden söz ederken "demokrasi olsa da olur, olmasa da", neden Deniz Baykal? Niye yani, eskimiş bir Deniz Baykal'da inat ediyorsunuz? (Kem küm ediyor, yine aynı şeyleri söylüyor..) "Bize kitleleri heyecana sürükleyecek lider gerekli. Deniz Baykal'da ısrar edeceğiz” diyor
Yine bir gün telefon etti:
Hasancığım, nasılsın iyi misin? Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz? Hala, SHP'den ayrılmayı düşünmüyor musun?
Düşünmüyorum! Baştan söylüyorum size; gerçekten Ertuğrul Günay, saygı duyduğum bir insandı; Kemal Abi (Anadol) öyleydi. 1988’e kadar Kemal Abi, “Deniz Baykal'la bir yerde bulunmam" dedi; "Genel sekreterliği döneminde faşizan baskı uyguladı” dedi. Tuttu, SHP'den istifa etti, SBP'yi kurdular. O zaman da Kemal Abi'ye dedim, “Yapma, etme.." Dinlemedi. Veli Bey, bir Ertuğrul Günay, eğer SHP'de genel sekreter olsaydı, yeri burası mıydı? Bir Hasan Fehmi Güneş, genel sekreterlikte adı geçti, olsaydı CHP'ye gelir miydi? En önemlisi, sana dürüstlükle soruyorum abi, eğer sen beklediğin gibi Bayındırlık Bakanı olsaydın istifayı düşünür müydün, CHP'ye geçer miydin?
Koşullar ne getirir, ona bakardık! Tabii edebilirdim! (Kesin "etmem!” demiyor...)