Almanya'da yaşayan Nebahat Pohlreich, Türk- Alman-Grek yaşlılarla dün Antalya’ya geldi. Daha doğrusu Nebahat Hanım, onları Antalya’ya getirdi.
Yıllar önce Türkiye'nin çeşitli yörelerinden Almanya'ya çalışmaya gitmiş, orada yerleşip kalmış Türkiyeliler, yaşlanıp emekli olunca, içlerine bir Türkiye özlemi çöktü. Nebahat Pohlreich, Almanya'nın Bielefeld kentinde, yaşlılarla ilgili bir kuruluşta, onlarla ilgileniyor, onlara çeşitli izlenceler düzenliyordu, örneğin Türkiye'den yazarları çağırıp yaşlılara konuşmalar yaptırıyor, Türkiye'nin sorunları konusunda onları bilgilendiriyordu. Bunlara birkaç kez ben de katıldım. Almanya'ya vardığımda, bir toplantıya katılmışsam, beni artık biniyorlar, yurt sorunları ile ilgili çeşitli sorular yöneltiyorlardı. Türkiye'den gidip de yaşlılara konuşmayan yazar, ozan yok desem yeri. Almanya'da yaşayanlar, oraya daha sık gidiyorlardı. örneğin, bir Adnan Binyazar bunlardandı...
Bunun dışında Nebahat Hanım, yurtdışındaki aydınları da bulunduğu kentin yakınındaki Fareli Köyün Kavalcısı öyküsünün geçtiği Hamel'e yakın bir dağ otelinde toplar, orada söyleşiler yaptırırdı. Kendisi bu toplantıları düzenlemekle yetinir, kimsenin görüşüne karışmazdı. Burada değilse de başka kentlerde Server Tanilli'ninde bulunduğu pek çok toplantıya gitmiştim.
Nebahat Pohlreich. bu kez başka bir şey yaptı, başardı da. Türkiye’den gidip orada yaşlanan insanların çoğu, Türkiye ile ilgili olarak kendi köylerinden, kasabalarından başka bir yer bilmiyorlardı. Bayramlarda, Türkiye’ye gitseler de gide gide kendi köylerine gidip, yine Almanya'ya dönüyorlardı. Türkiye'nin çeşitli yöreleri bunlara gösterilemez miydi? Nebahat Hanım, işte bunu gerçekleştirdi. Almanya’dan Türkiye'ye, Antalya'ya dek uçak biletlerini, otel masraflarını kendileri ödeyecekler, buna karşılık Turizm Bakanlığı, onlara toplantılar, gezilecek görülecek yerler için izlenceler düzenleyecekti. Bir de kent içinde ulaşımı sağlayacaktı. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Turizm Bakanlığı Müsteşarı Korel Göymen, tasarıyı çok ilginç bulmuşlardı. Korel Göymen:
Bu harika bir proje! diyordu. Tanıtma Genel Müdürü Leyla Özhan da konuyu sevmişti.
Bakanlık, belki daha çok katkıda, yardımda bulunacaktı. Ancak, 'mevzuat' dışarıdan gelecek Türklere değil, yabancılara katkıda bulunmayı öngörüyordu, örneğin, bakanlık, bir Fransız yazan çağırabiliyor, ama bir Türk yazarı çağırıp ağırlayamıyordu! Diyelim, bir Fakir Baykurt'u, bir Abidin Dino'yu neden çağıramıyordu? ‘Mevzuat Hazretleri' düzeltilmeli değil miydi?
Turizm Bakanlığından, gelenlerin bir istekleri şu olmuştu: Gezdikleri yerlerdeki müzelerde giriş için para alınmaması. Bunu da Kültür Bakanlığı Müsteşarı Prof. Emre Kongar çözümledi.
Nebahat Pohlreich, bir örneğini bana faksla yolladığı izlencenin başına 'Türk yaşlıları Alman yaşlılara anavatanlarını tanıtıyor' diye yazmıştı. İzlenceye göre sayılan otuzu geçen yaşlılar, cumartesi gecesi Antalya'ya uçakla inmişler. ‘Otel Merve’ye yerleşmişlerdi.
Bugün 28 Mart Pazar Saat 8.00'de kahvaltı, 9.00'da otel yöneticileri tarafından karşılanma; otel ve programla ilgili bilgiler, istekler. 10.00’da birlikte Antalya Çekirdek Kent’i tanıma.. 13.00’te öğle yemeği, 14.00'te otobüsle Serge adlı tarihi kalıntı kente gezi.. 19.00’da akşam yemeği. Neşeli, birlikte bir akşam.
Yarın 29 Mart Pazartesi: Saat 8.00'de kahvaltı, 9.30’da Antalya’nın tanınmış ‘Yivli Minare' camisini tanıyalım. 13.00'te öğle yemeği (Herkes isteğine göre Antalya'yı tanımaya çalışsın). 19.00'da akşam yemeği, 20.30'da kıyıdaki lokallerden birinde oturarak Akdeniz'i seyredelim...
İzlence böylece 16 Nisan Cuma gününe dek sürüyor.
Bu süre içinde yaşlılar, motor gezileri, Antalyalılarla söyleşiler, pazar yerlerini dolaşma, mağaraları, parkları gezme, Manavgat çağlayanı ile Alanya, Pamukkale'ye otobüsle gidiş dönüş, Antalya'da yaşlılar yurdunu ziyaret gibi zevkli bir izlenceyi gerçekleştirecekler. 4 Nisan günü akşamının izlencesi şöyle: 20.30'da Antalya'da folklor gecesi (Bu akşam Türkiye Turizm Bakanlığı'nın konuğuyuz} deniyor. Gecede dansöz olup olmadığına ilişkin bir bilgi yok! (Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, bu izlenceleri izleyeceğini bildirmişti, belki de bu geceye gelecek.)
Gelen yaşlılar, bir anlamda 'çokuluslu' sayılabilir. Ancak çoğunluk, Türkiyeli yaşlılarda. Her ulustan yaşlılara Türkiye'de iyi eğlenceler diliyorum.
28 Mart 1993, Cumhuriyet