Neden bu site?

Gazeteci yazar Mustafa Ekmekçi’yi 21 Mayıs 1997’de kaybettik. O tarihten bu yana Ekmekçi’yi biz ailesi olarak belki hemen her gün, meslektaşları, okurları ve dostları ile ise pek çok farklı yerde; anma günlerinde, dost sohbetlerinde, gazete yazılarında, ödül törenlerinde, panellerde, en çok da gazeteciler, öğretmenler, öğrenciler haksızlığa uğrayıp çalacak bir kapı bulamadığında büyük bir özlemle anıyor, arıyoruz. Mayıs 1997’den bu güne hem ailesi hem de dostları ve okurları olarak, Ekmekçi’nin dürüst gazeteciliğinin, yazılarının, daktilo sesinin, sıcak kahkahasının, gazetede insan dolup taşan odasının, satır aralarının, domuzuna yazılarının, koşulsuz insan sevgi ve sıcaklığının özlemini derinden duyuyoruz. 

Basın dünyasında iz bırakmış, cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe, insan haklarına, barışa ve özgürlük içinde yaşamaya sonuna kadar inanan, kalemini sadece dürüst bir gazeteci ve yazar olarak değil içi ülke ve insan sevgisi ile dolu bir insan olarak da kullanan, her zaman halktan ve emekçiden yana bir tavır sergileyen, yaşamı çok seven ve tüm canlıların uygarca yaşam hakkı için de uğraşan Ekmekçi’nin Türkiye’nin bir dönemine tanıklık yapmış yazılarını ve kendine özgü kalemi ile ele aldığı eserlerini, özellikle genç kuşaklarla, gazetecilik yoluna baş koyanlarla, onu özleyen tüm okurlarıyla paylaşmak istedik.

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nde omuz omuza çalıştığı sevgili meslektaşı Metin Aksoy’un hazırladığı ‘Ekmekçi’ye Özlem’ kitabının önsözünde yer alan şu sözler sanırız internet sitemizin tarihe tanıklık etmede neden önemli olduğunu anlatmaya yetecektir:

‘İkinci Dünya Savaşı yıllarında lise öğrencisi olan Ekmekçi, demokrasi tarihinin dönemeç noktaları 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül’ü de gazeteci olarak yaşamıştır. Ekmekçi, Türkiye tarihine tanıklık etmiştir. Ankara Notları bu tanıklığın yazılı belgeleridir.

Ankara Notları aynı zamanda toplumsal yaşamın da nabız attığı yerdir. Ekmekçi bu köşede çocukluğunu, gençliğini, ailesini ve çevresini bir sosyolog gözüyle anlatmış farklı sosyal katmanların duygularını, kaygılarını, umutlarını, beklentilerini ve ülkedeki politik gelişmeleri de özgün bir üslupla satır aralarında aktarmıştır.

Ekmekçi, Ankara Notları’nda tarihine tanıklık ederken, köşesinde siyah puntolarla adlarını yazdığı insanları da bu tanıklığa ortak etmiş; hatta onları tarihin aktörleri yapmıştır. Türkiye tarihini yazacak olanların Ankara Notları’ndan laboratuvar gibi yararlanacaklarına inanıyorum.’

Umarız sitemiz görevini yerine getirir ve Ekmekçi’nin bir döneme tanıklık eden yazıları ve dürüst gazetecilik anlayışı ülkemizde yeni aydınlar yetişmesine ufak da olsa bir katkıda bulunur.